Kuzey’in müziği İstanbul’da yankılanacak
15 Ekim akşamı İstanbul’dan Nordik müzik tınıları yükselecek. Salon İKSV’de Finlandiyalı perküsyonist Tatu Rönkkö ve Danimarkalı indie-rock grubu Efterklang’ın ortak projesi Liima konser verecek. İstanbul'da 4 şarkı yazan grubun üyeleri parçalardan birine "Bad Köfte" adı vermişler.
Yayımladıkları albüm, biri İstanbul olmak üzere dört farklı şehirde kaydettikleri şarkılardan oluşuyor. Şimdi bu projeyle tekrar İstanbul’un en sevdikleri köşesindeler.
Konser öncesinde Efterklang’ın üyelerinden Rasmus Stolberg hem projeyi hem de konser öncesi heyecanlarını anlattı.
1- Liima bir Tatu Rönkkö ile sizin de üyesi olduğunuz Efterklang grubunun ortak projesi. Birbirinizle çalışma konusunda nasıl ikna oldunuz?
Tatu Rönkkö 2012’den 2014’e kadar grubumuz Efterklang’ın bir parçasıydı. Onunla çalmayı çok sevdik, o da bizimle tabii. Birlikte yeni bir tarz üretmenin güzel olabileceğini düşündük. Temmuz 2014’te Finlandiya’da birlikte çalışmak istediğimizi duyan bir festivalden ikimiz de davet almıştık. Konserde yeni parça üretmemiz için 10 günümüz vardı. Bu sürede 6 tane parça ürettik, birkaç tane de deneysel eserler. Festival sonrası bu işi devam ettirmeye karar verdik.
2- İstanbul’da kaç parça bestelediniz ve ne kadar çalıştınız? Albüm ve konserlerinize İstanbul’u dahil etme nedeniniz nedir? Sizi ne etkiledi İstanbul’da?
İstanbul bizim 3. noktamız, 4 şarkı yazdık burada. ‘Roger Waters’ ve ‘You Stayed in Touch with the Wrong Guy’ şarkılarının ikisi de İstanbul’da yazıldı. Bir de ‘Bad Köfte’ ve ‘Centuries and Now’ var. Tüm bunlar için İstanbul’da 1 hafta geçirdik. Pazartesi başladık ve Cuma, Cumartesi konserler verdik. Çok ilham verici bir yer İstanbul, bu yüzden İKSV bize bu teklifle geldiğinde hemen kabul ettik. Örneğin ‘Roger Waters’ şarkısında İstiklal’de bir işportacının sesini duyacaksınız.
3- 15 Ekim’de Türk izleyici ile buluşacaksınız. Nordik müzik Türkiye’deki en yaygın müzik türlerinden biri değil, hatta belki bir kesim hiç bilmiyor bile. Bu durum sizi endişelendiriyor mu?
Biz daha önce İstanbul ve Ankara’da pek çok kez çaldık. Her defasında çok iyi vakit geçirdik. Müziğimle dünyayı dolaştım ve dolaştıkça da fark ettim ki, hepimiz birbirimize çok benziyoruz. İyi seyirci de kötü seyirci de dünyanın her yerinde var. Türkiye’de hep iyi anılarım var benim.