16 maddeyle Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş

Neşet Ertaş, hem aşıklık kültürünün en büyük temsilcilerinden biri olması, hem yaşadığı iç acıtıcı aşk hikayesi, hem de sazını vücudunun bir parçası gibi kullanmasıyla adını sanat tarihine ve milyonlarca insanın gönlüne kazıdı.Muharrem Ertaş ve Döne Ertaş'ın oğulları olarak Kırtıllı Köyü'nde doğmuş ve 8 yaşına kadar burada yaşamıştır. Çok küçük yaşta annesiz kalan küçük Neşet ve kardeşleri için feleğin çarkı dönmeye başladı. Ailenin yeni annesinin adı Arzu'dur. Saz üstadı Muharrem Ertaş, yakın köylerdeki düğünlere giderken yanında götürdüğü Neşet'te sazlarla haşır neşir olmaya başlar. İlkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrenir. İstanbul'a gelen Ertaş, gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağı olan Neden Garip Garip Ötersin Bülbülü, babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Neşet Ertaş, şöhret basamaklarını hızla tırmanmaya başlamıştır. Eski bir ahbaplarının yanında kalmaya başlayan Ertaş için hayatının dönüm noktalarından biri yaklaşmaktadır. Gözleri ondan başkasını görmez ve hayatını bu insanla birleştirmek ister. Neşet Ertaş'ın aşktan yana tavır almasıyla hem baba-oğul, hem usta-çırak olan iki ozan arasında aşık atışması başlar. Bu evlilikten Döne, Canan ve Hüseyin adında 3 çocuk dünyaya gelir. Özellikle aşk, özlem ve pişmanlık duyguları hayatının temelini oluşturur. Bu dönemde fazla alkol kullanımı dolayısıyla parmaklarında kısmi felç başlangıcı görülür ve Neşet Ertaş, Almanya'daki kardeşinin yanına tedavi amacıyla taşınır. Hata Benim, Yazımı Kışa Çevirdin, Evvelim Sen Oldun gibi türküleri bu dönemde yazar ve besteler. Ertaş'ın Türkiye'de bulunmadığı süre göz önünde bulundurulduğunda, döndüğünde bu kadar ilgiyle karşılaşacağı bile şüpheliyken konserleri dolup taşmaya başlar. Kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; O dönem Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım. diyerek geri çevirir. Bu ayrılığın tek anlamı, artık yeni nesillerin konserlerini dinleyemeyecek olmasıdır. Bıraktığı türküler; onun her zaman bir aşk acısını, bir sıla hasretini dile getirmede insanların derdine ya da acısına ortak olur. Bu defin töreni için ölümsüz aşkı Leyla Ertaş da Kırşehir'e gelmiştir.Neşet Ertaş'ın ruhu şad olsun...