hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yordam Kitap 10 yaşını TÜYAP'ta kutladı

    Yordam Kitap 10 yaşını TÜYAPta kutladı
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Marksizmin klasik ve çağdaş yapıtlarını; teori, politika, tarih ve iktisat alanlarında özgün çalışmaları ve insancıl duyarlılığı paylaşan nitelikli edebiyat eserlerini yeni okurlarla buluşturmak aracıyla 2006 yılının Ekim ayında yola koyulan Yordam Kitap, 13 Kasım 2016 Pazar günü Kitap Fuarı'nda gerçekleştirdiği bir etkinlikle yazarları, çevirmenleri ve okurlarıyla birlikte 10. yaşını kutladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yordam Kitap'ın, bütün kitap dostlarını ve yazarları bir araya getiren 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında gerçekleştirdiği 10. yıl kutlama etkinliğinde, açılış konuşmasını duayen iktisatçımız ve ülkemizde Marksizmin en üretken isimlerinden Korkut Boratav yaptı.

    Yordam Kitap klasiklere Marx'ın Fransız Üçlemesi ile devam ediyor

    Katılımcıları selamlayan ve Yordam Kitap'ın yayın dünyamızda doldurduğu boşluğa değinen Boratav'ın ardından, yine yapıtları Yordam Kitap'tan yayınlanan ve Türkiye'de toplum bilim, siyaset bilimi, tarih ve felsefe denince akla gelen iki güzide akademisyen, Taner Timur ve Cem Eroğul da kısa birer konuşma yaptılar.

    'Olağanüstü güzel bir roman': 1902 Doğumlular

    10. yaş etkinliğinde bu giriş konuşmalarının ardından, aşağıda tam metnini paylaştığımız "10. Yıl Bildirisi" okundu ve Yordam Kitap'ın 10 yıllık öyküsünü anlatan kısa bir film yayınlandı. Filmin hemen ardından da, kuruluşundan itibaren yayınevine çok önemli katkılarda bulunan ve maalesef bu 10 yıllık dönemde aramızdan ayrılan Kemal Özer, Nail Satlıgan ve Ellen Meiksins Wood'a saygı niteliğinde bir başka kısa film yayınlandı. Özer, Satlıgan ve Wood'u salondaki katılımcılar da alkışlarıyla andılar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yordam Kitap 10 yaşını TÜYAPta kutladı

    Okurlar ve yazarlarla birlikte yayınevi emekçilerinin de katıldığı etkinlikte, Yordam Kitap Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan da bir konuşma yaparak, hem 10 yıllık geçmişe dönük anı ve düşüncelerini paylaştı, hem de önümüzdeki dönem projelerinden söz ederek, Yordam Edebiyat'ın başlangıcını anlattı. Erdoğan'ın hemen ardından söz alan Yeşim Dinçer ise Yordam Edebiyat'ın hedeflerini ve yayımlayacağı kitapları biraz daha ayrıntılandırdı.

    Paul Mason'dan 'Kapitalizm Sonrası': Sistem yeni bir şeye mi dönüşüyor?

    Yordam Kitap 10. yıl etkinliğinin sonuna doğru, bu 10 yıllık süre zarfında yayınevinden kitapları yayımlanan yazarların görüşlerinin yer aldığı bir video gösterildi. En sonda ise "Söz Okurun" filmine geçildi. Bu bölümde, özellikle twitter, facebook gibi sosyal mecralarda Yordam Kitap'la ilgili okurların paylaştığı gülünç sözlere yer verildi. Bu son klip, katılımcıların ilgisi ve gülüşmelerle karşılandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Etkinlikte son olarak, tüm katılımcıların, yazarların ve okurların sohbet ve kaynaşma imkânı bulduğu bir de kokteyl gerçekleştirildi.

    Yordam Kitap 10. Yıl Bildirisi:

    "…ne mülküm, ne malım var.
    Sade bir çanak balım var.
    Rengi ateşten al, bir çanak bal..." diye anlatır Nâzım Hikmet, Şiirime Dair'de… Bütün zamanlara adını derince kazıyan büyük şairin elinde avucunda sadece "ateşten al, bir çanak bal"ı vardır ve yalnızca ona güvenir. Nâzım, bu iyimser güveninin temelini de şöyle açıklar, aynı şiirinde: "Çanağımda balım olsun, gelir arısı Bağdat'tan."

    "Ateşten al, bir çanak bal" hikâyesi, bir bakıma Yordam Kitap'ın da hikâyesidir. On yıl önce yeni bir yayınevi için yola çıkarken ne mülkümüz, ne malımız, ne paramız, ne de bizi güneşin battığı yere uçuracak sırma pelerinli atımız vardı.

    Sadece bir fikrimiz vardı.

    Marksizm, o zamanlar iddialı okumuş kesimler arasında artık demode olmuş, çağı geçmiş, cezbediciliği tükenmiş ve ışığı sönmüş bir ideoloji olarak görülüyordu. Proletaryaya ise dudak bükülerek bakılıyordu. Kurtarılmaya muhtaç bir sınıf mı dünyayı ve insanlığı kurtaracak, deniliyordu. "Post" ideolojiler modaydı, "kimlik siyaseti" "trend" idi. Bizim fikrimiz ise Marksizmin açıklayıcı ve proletaryanın da değiştirici potansiyelinin gayet yüksek olduğu yönündeydi. Bu bir inat, bu bir saplantı, bu bir yersiz ısrar değildi. Tarihsel bir hakikate güvenle bakan bir fikirdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yordam Kitap 10 yaşını TÜYAPta kutladı

    Yani işte; "ateşten al, bir çanak bal" gibiydi fikrimiz.

    Marksizmin sağlam mirasının, proletaryanın yüksek dönüştürme kapasitesinin fevrilikten, sekterlikten ve sınırlı bakış açısından uzak bir sahiplenişinin, uzun vadeli ve güçlü bir yayıncılığın anahtarı olacağını sezmiştik. "Ateşin al tonlarının tümünü görmek varken neden bazılarını göz ardı edelim? Hepsinin ateşin dansına kattığı ayrı bir anlam, ayrı bir güzellik, ayrı bir yalım var" diyorduk yalınca. Ayrıca, böylesi bir bakış açısını özgürce sürdürmemizi kısıtlayabilecek ilişki biçimlerine dâhil olmamaya da özen gösteriyorduk.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yordam Kitap'a 10. yılında yeni bir yol arkadaşı: Yordam Edebiyat

    İmkânlarımız sınırlı, ama bizce perspektifimiz genişti. "Ateşten al, bir çanak bal" ile düştük yollara.

    Arılar çıkageldiler sonra. Namuslu, çalışkan ve bilge arılar... "Asmaları güneşe taşımaya başladılar."

    Ölümsüz ve yaşayan, olgun ve genç, kadın ve erkek arılar; evrensel olan ile yerel olanı, klasik olan ile yeni olanı, tarihsel olan ile güncel olanı, iktisadi olan ile siyasi olanı, kültürel olan ile ideolojik olanı, doğaya ait olan ile insana ait olanı aynı peteğin içinde toplamaya başladılar.

    Yordam Kitap'tan Samir Amin seçkisi

    Özveri ile çalışkanlık, bireysel beceri ile kolektif çaba yan yana yürüdü. Bu yürüyüşte Türkiye'den ve dünyadan, farklı kuşaklardan sosyalistler yan yana geldi. Kimi yazdı, kimi tercüme etti, kimi editörlük yaptı, kimi dizdi, kimi tasarladı, kimi teknolojiyle buluşturdu, kimi öğrencileriyle beraber okudu, değerlendirdi. Herkes kendine uygun bir iş yaptı, yanı sıra da başka işlerin ucundan tuttu.

    Kapitalizmin 500 yıllık tarihinin sonu mu geliyor?

    Büyükçe bir masanın üzerine mavi basmadan bir örtü serdik. Üstünde "yalansız, cesur ve güler yüzlü kitaplarımız" dizilmeye başladı:

    Marksizmin başyapıtları ve seçme yapıtlarından örnekler...
    Marksizmi eşsiz kılan diyalektik yöntem üzerine kitaplar...
    Felsefe üzerine tartışmalar ile Neoliberalizm üzerine sorgulamalar...
    Tarım ve köylü sorunları üzerine incelemeler ile emek tarihi üzerine çalışmalar...
    Toplumsal sınıflar ile toplumsal cinsiyet üzerine araştırmalar...
    Biyografiler, monografiler ve manifestolar...
    Dünya tarihi ve Türkiye tarihi üzerine eserler...
    Din ve fundemantalizm üzerine analizler...
    Ekoloji, sağlık, medya, kent, eğitim sorunları üzerine incelemeler....
    Devrim ve sosyalizm deneyimleri üzerine dersler...
    Dünyanın ve Türkiye'nin güncel sorunları üzerine seçkiler...

    Kitaplar meydana çıktıkça, Marksizmin tükenmez ışığını gördük. Bu ışığı gören okur kitlemiz sürekli çoğaldı. Okurlar çoğaldıkça ürünler arttı. On yılda üç yüz kitap dizildi, örtüsü mavi basmadan masamızın üzerine. Nihayetinde Yordam Kitap bir mecra hâline geldi...

    Bir yayınevi kurmak kolay, ama onu yaşatıp büyütmek zor.

    Bir yayınevini açık tutmak kolay, ama onu bir mecra haline getirmek zor.

    Bir yayınevini bir mecra haline getirmek zor, ama mecrayı sürekli yeniden üretmek daha da zor.

    On yıl boyunca zorlu bir yolu alın teriyle, göz nuruyla, iyilik ve güzellikle yürüdük.

    Ama şimdi yolun daha zor kısmına geldik. Yolumuz çok uzun, biliyoruz.

    Lâkin sizler gibi yoldaşlarımız oldukça yolda olmak çok güzel.

    Sonraki on yıllarımızda yolumuz açık olsun.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow