Yalan nasıl toplumsal refleks haline geldi?
Amerikalı yazar ve akademisyen Ralph Keyes'in Hakikat Sonrası Çağ adlı kitabında, yalanın ve aldatmanın nasıl toplumsal refleksler haline geldiğini sorguluyor.
Oxford Sözlüğü'nün 2016'da "yılın sözcüğü" seçtiği "hakikat sonrası" (post-truth) kavramı ile ilgili yazılmış ilk kapsamlı teorik kitap Hakikat Sonrası Çağ, Delidolu Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. Amerikalı yazar ve akademisyen Ralph Keyes'in kaleme aldığı kitap, yalanın ve aldatmanın nasıl toplumsal refleksler haline geldiğini sorguluyor.
Amerikalı yazar ve akademisyen Ralph Keyes'in kaleme aldığı Hakikat Sonrası Çağ, toplumsal refleksler haline gelen yalanın ve aldatmanın siyasal, sosyal ve iletişimsel alanı, kısacası toplumu nasıl biçimlendirdiği üzerine teorik yaklaşımlar sunan en kapsamlı kitaplardan biri.
Kitabında kültür endüstrileri, siyaset, tarih yazımı ve medya genelinde hakikatin ve dürüstlüğün yaşadığı değer kaybını eleştiren Keyes, yalanın tüm dünyada artan meşruiyetinin nedenlerini araştırıyor.
Yalan ve aldatma nasıl gündelik toplumsal refleksler haline geldi?
Birinin yalan söylediğini bile bile neden onu onaylarız?
Nasıl oldu da kamuoyunu gerçeklerden çok kanaat ve duygular belirlemeye başladı?
Delidolu Yayınları'nın kurmaca dışı koleksiyonunun yeni kitabı Hakikat Sonrası Çağ, toplumsal yaşamımızı radikal biçimde şekillendirmeye başlayan bu eğilimin yükselişini ve tehlikelerini gözler önüne sererken, aynı zamanda dürüstlüğü nasıl yeniden kazanabileceğimize ilişkin bir yol haritası sunuyor.
"Zeki insanlar olarak, suçluluk duymadan paçayı kurtarabilmek için gerçeği örtbas etmeye gerekçeler buluyoruz. Ben buna hakikat sonrası diyorum."