Topraksız Kır İşçileri Hareketi'ni anlattı: Modern Dünyada Tarım ve Özgürlük
Brezilya'nın 23 eyaletinde 1,5 milyondan fazla kır yoksulu sömürü düzeninden kaçıyor ve boş araziler üzerinde büyük bedellerle kurdukları yerleşimler ve kamplarda kooperatifler aracılığıyla üretiyor ve tüketiyorlar. "Doğanın toplumsallaştırılması" olarak adlandırdıkları bu süreçte, ekoloji talanına ve buna eşlik eden kültür yıkımına tepki olarak, doğal varlıklardan kullanma payı almak amacıyla tarihsel haklarını talep ediyor. Abdullah Aysu "Modern Dünyada Tarım ve Özgürlük" adlı kitabında MST- Topraksız Kır İşçileri hareketini anlatıyor.
Epos Yayınları Abdullah Aysu'nun Brezilya'daki MST- Topraksız Kır İşçileri hareketini anlattığı "Modern Dünyada Tarım ve Özgürlük" adlı kitabı ile Ernesto Laclau'nun Türkiye'deki Kemalizm ile Arjantin'in Peronizmini de karşılaştırdığı "Popülist Akıl Üzerine" adlı kitabını Nur Betül Çelik'in çevirisiyle okurla buluşturdu.
Tolstoy savaş ve askerlik hakkında ne düşünüyor?
Modern Dünyada Tarım ve Özgürlük
Şirketlerin kâr hırsı ve devletlerin şirketleri koruma politikaları bize çağımızın gerçeğini sunuyor: İşsizlik ve yoksulluk artıyor, açlık ve beslenme yetersizliği artıyor, nüfusun büyük bir kesimi temiz suya ve sağlıklı gıdaya erişmekte zorlanıyor, iyi beslendiğini düşünen insanlar yüksek düzeyde kimyasal kullanılarak yetiştirilmiş gıdalarla kendilerini zehirliyorlar, bölgesel savaşlar artıyor, kısaca ekolojik tahribat kritik bir eşiğe geldi. Yoksulların geleceği giderek belirsizleşiyor.
Bu çağımızın gerçeğinin bir tarafı: Ve gerçekler sadece yok olanlardan ibaret değil - Gerçekler sadece devletlerin ve şirketlerin (sermaye akışının) egemenliğinden ibaret değil.
Abdullah Aysu bu kitapta bize "Dünyanın başka bir gerçeğini" gösteren ve kanıtlayan bir mücadeleyi tanıtıyor. Bu mücadele, umudu ya da hayali değil, "gerçek hayatta" modern dünyanın egemenlerine karşı yürütülen toprak ve özgürlük talebinin somut varlığını kanıtlıyor aynı zamanda…
2000'li Yıllarda Türkiye'de Sendikacılık
Bu kitapta, toprağı büyük sermayeden bağımsız biçimde işleyebilmek ve özgürleşebilmek için kolektif ilkelere bağlı kalarak örgütlenen Topraksız Kır İşçileri Hareketi'nin kazanımları anlatılıyor: Topraksız Kır İşçileri Hareketi, "doğanın toplumsallaştırılması" olarak adlandırılan bir süreçte, ekoloji talanına ve bu talana eşlik eden kültür yıkımına tepki olarak, doğal varlıklardan kullanma payı almak amacıyla tarihsel haklarını talep ediyor.
Brezilya'nın 23 eyaletinde 1,5 milyondan fazla kır yoksuluyla birlikte hareket eden Topraksız Kır İşçileri Hareketi, boş araziler üstüne büyük bedeller ödeyerek kurdukları yerleşimler ve kamplarda kendi geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Geçimlerini hayvancılıkla ve meyve-sebze-hububat üreterek sağlamaya çalışıyorlar. Kurdukları üretim ve tüketim kooperatifleriyle sömürü düzeninden kaçınıyorlar.
Eğitim kurumları inşa etmişler: Çocukları için kreş, okul açmışlar, gençleri için eğitim merkezleri kurmuşlar…
Meslek edindirme kursları açmışlar, organik gıda ve tarım eğitimleri veriyorlar…
Süreyya Karacabey'den 'Gündelik Hayata Direnmek'
Topraksız Kır İşçileri Hareketi; doğayı ve insanı serbest sömürü alanı dışına çıkarma mücadelesi veriyor ve bu konuda oldukça da başarılı olmuşlar.
Abdullah Aysu bu kitapta Türkiyelilere Topraksız Kır İşçileri Hareketi'nin: "geç kaldınız", "durmayın", "daha fazla beklemeden belediyelerinizle, köylülerinizle, kadın ve erkelerinizle harekete geçin" çağrısını iletiyor.
Topraksız Kır İşçileri Hareketi zamanımızın olumlu gerçeğini ve bu dünyaya ait örneğini gösteriyor.
Yazar hakkında: Abdullah Aysu (1954-, Ankara); Çiftçi bir ailenin sekiz çocuğundan birisidir. Beş yıl ziraat öğrenimi görmüştür. İktisat fakültesi mezunudur. Tarım Bakanlığı'nda 7 yıl çalıştıktan sonra 12 Eylül 1980'de bu görevinden ayrıldı. Uzun yıllardır tarımla uğraşıyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği İstanbul Şube Başkanlığı, Türkiye Tarımcılar Vakfı Genel Başkanlığı yaptı. Halen Hububat Üreticileri Sendikası (HUBUBAT-SEN) Genel Başkanlığı ve Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (ÇİFTÇİ-SEN) Kurucu Genel Başkanlığı'nı yürütüyor. Çeşitli uluslararası konferanslarda tarım, gıda ve ekoloji üzerine sunumlar yapan Aysu, Türkiye'de Tarım Politikaları (2001), Tarladan Sofraya Tarım (2002), Avrupa Birliği ve Tarım (2006), Küreselleşme ve Tarım (2008), Topraksızlar 25 Yaşında (2010), Gıda Krizi (Metis, 2015) adlı kitapların yazarıdır. Ayrıca birçok derleme kitapta makalesi bulunuyor. Birgün Gazetesi'nde ve Bianet'te yazıları yayımlanmakta, Özgür Gündem, Özgürlükçü Demokrasi ve karasaban.net'te tarım, gıda ve ekoloji üzerine haftalık yazılar yazmaktadır.
Buzullardan daha hızlı eriyen bir kavram: Mahremiyet
Popülist Akıl Üzerine
Popülist Akıl Laclau'nun Chantal Mouffe ile yazdıkları ve üzerinden hâlâ temel tartışmaların yürütüldüğü "Hegemonya ve Sosyalist Strateji" adlı kitapta geliştirdikleri post-Marksizm ve radikal demokrasi kuramını genişletme girişimidir.
Laclau, "Popülizm kendi başlangıcı olan politikanın yadsınışı mıdır? Yoksa popülizm politikanın kendisi midir? Popülist akıl nedir? Popülizm hangi toplumsal ve ideolojik gerçekliğe uyar? Popülizm hangi toplumsal gerçek ya da durumun ifadesidir? Popülizm söz konusu olduğunda "sınıf" gibi sektörel bir failden vazgeçerek bir "halk" kavramına mı sahip olmalıyız?" soruları çerçevesinde popülizm/halk ve sınıf kavramlarını tartışıyor.
Bu kitapta Türkiye'de Kemalizmin/Kemalist Devrim'in/Atatürk'ün Altı Oku'nun uzun sayılabilecek çözümlemelerine girişen ve ardından da hem Kemalizmin hem de Arjantin'deki Peronist Hareketin popülizme karşılık gelip gelmediğini tartışan Laclau, "popülizm literatüründeki çıkmazlar"a değinirken de Rus Narodnik Hareketi ve Avrupa'daki tarımsal hareketleri tartışıyor.
Popülizm anlayışında bir ilerleme için geleneksel literatürde rütbesi indirilen aynı zamanda çamur da atılan ve bertaraf edilen popülizmi marjinal konumundan kurtarmak gerektiğini öne süren Laclau, popülizm kavramını tartışırken popülizmin/halkçılığın çözümlemesiyle uğraşmayı değil, sorunun terimlerinde bir değişikliği ortaya koymayı amaçlıyor. Çünkü O'na göre, "Popülist Akıl" bütün olarak Politik akıl ile eş anlamlıdır.
Zizek'i ve ayrıca Hardt ve Negri'nin İmparatorluk'ta öne sürdükleri tezleri eleştiren Laclau'ya göre, Zizek kurtarıcı olarak Marslıları beklerken Hardt ve Negri de umut ederek Tanrı'dan gelebilecekleri beklemektedirler. Laclau, Hardt ve Negri'nin İmparatorluk'ta öne sürdükleri ve bütün toplumsal mücadeleleri içeriyor olmaları nedeniyle proletaryayı zaten dışarılayan "çokluk"un alternatifi olarak "Halk" kavramını öne sürüyor. Laclau'ya göre evrensel sınıf proletaryanın yerine "Halk"ı koymakla "çokluk"u koymak arasında kategorik fark yoktur.
Laclau "benim görüşüme göre, toplumsal antagonizmaları ve kolektif kimlikleri kavramlaştırmak çok önemlidir ve 'sınıf savaşı' gibi kalıplaşmış, neredeyse anlamsız formüllerin ötesine geçme ihtiyacı, çok zorlayıcıdır" diyor.
Slavoj Zizek'ten evrensel kurtuluşu yeniden icat etme önerisi
Yazar hakkında: Ernesto Laclau (Arjantin,1935-2014); Essex Üniversitesi'nde 'İdeoloji ve Söylem Çözümlemesi Programı'nın ve 'Kuramsal Çalışmalar Merkezi'nin başkanlığını yürüten Laclau, ayrıca New York Üniversitesi'nde de 'Retorik, Psikanaliz ve Politika' konusunda dersler vermektedir. Chantal Mouffe ile kaleme aldıkları Hegemonya ve Sosyalist Strateji adlı kitapta geliştirdikleri post-Marksizm ve radikal demokrasi kuramı çerçevesinde savundukları 'radikal, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi modeli' ile temel bir tartışmayı başlatmışlardır. Laclau'nun Türkiye'de yayımlanan kitaplarından bazıları şunlardır: İdeoloji ve Politika (Belge Yay.) Siyasal Kimliklerin Oluşumu (Sarmal Yay.), Hegemonya ve Sosyalist Strateji (Birikim Yay.) Evrensellik, Kimlik ve Özgürleşme (Birikim Yay.).