Tayfun Serttaş'tan bir kitap, bir sergi
Pilevneli, Tayfun Serttaş’ın "Flashblack" adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 2011 yılında kamuya açılmasının ardından ilk kez bir galeri bünyesinde sergilenecek olan Maryam Şahinyan arşivi, sanatçının görsel arşivlerle süregelen ilişkisinin mekânsal bağlamda kurgulandığı en kapsamlı sergi olma özelliği taşıyor. Serttaş'ın Aras Yayıncılık'tan çıkan "Foto Galatasaray" adlı kitabında da Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve 1985'e dek kesintisiz hizmet veren Foto Galatasaray'ın hikayesi anlatılıyor.
Tayfun Serttaş, arşivsel veri ile olan ilişkisini ‘bağlamdan kopartmanın (decontextualize) ve yeniden bağlama oturtmanın (recontextualize) koşulladığı transpozisyon’ üzerinden tanımlar. Kariyerinin çeşitli evrelerinde ustalıkla formüle ettiği farklı niteliklerdeki arşivler aynı zamanda birer pozisyon kaydırma girişimidir. Sergilerini zaman zaman farklı disiplinlerden duayenlerin pratiklerine adamaktan kaçınmayan Serttaş için günümüzde sanatçı ‘önerme’ ile mükelleftir. Serttaş’ın önermesinde arşiv nesneden ziyade, özneye dönüktür. Sanat yapıtına iliştirilerek/araçsallaşarak değil, sorunsalın ta kendisi olarak karşımıza çıkar. Medium manipülasyona uğramaz, video için bant ne ise arşiv için film odur, imgeler esansa (essence) sadık kalınarak çözümlenir. Ready-made’in ötesidir; keşfedilir, işlenir, kavramsallaşır ve nihayetinde literatüre kazandırılır. Maryam Şahinyan arşivi aracılığıyla vurgulanmakta olan, sanatın eyleme içkin doğasında yanıt bulur. Direnç, bu doğal güzergahta (örneğin bir sınır aktivite olarak senografi) saklıdır. Bu bağlamda "Flashblack", fotoğrafın ışık kadar karanlığa tekabül eden teorik mirasına, karanlık odadan süzülen bir ‘aydınlık geçmiş’ birikimine duyulan gereksinimdir.
Stüdyo fotoğrafçılığı gibi erkek tekelindeki bir mesleği 60 sene boyunca kesintisiz olarak sürdüren Maryam Şahinyan yalnızca fotoğraf çekmedi. Aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin görsel açıdan ulaşılması son derece zor bir kesimini kadrajına aldı. Kadın ve erkeğe özgü mekânsal ve araçsal kriterlerin ayrımına dayanan 20. yüzyıl geleneği, Foto Galatasaray’ın ‘kadın’, ‘orta sınıf’ ve ‘kentli’ denklemde analiz edebileceğimiz müşteri kitlesini belirledi. Yarım asrı aşkın süre kendisine lütfedilmemiş bir mesleğin duayeni, objektifin arkasındaki göz olarak kadındı Maryam Şahinyan. Erkek bakışından ayrıksı bir görsel tarihin üretimine olanak tanıdı... Bu bilinçsiz/bilinçli tavır, aynı zamanda Şahinyan arşivini Türkiye tarihinin en özgün görsel külliyatlarından biri konumuna getirmektedir.
Vasili Grossman'ın gözünden 1960'ların Ermenistan'ına yolculuk
Kimlik/köken tartışmalarının böylesine yoğun yaşandığı bir dönemde Maryam Şahinyan arşivine dönme kararı keyfi değil. Türkiye modernleşmesinin farklı katmanları süresince sayısız kere yıkılıp yeniden inşa olagelen toplumsal normlar, kimsenin kesin aidiyet bildiremediği bir kültürel muğlaklığın da önünü açmıştır. Buradaki temel sorun her yeni katmanın, bir önceki katmanı inkar ve yok sayma eğiliminde aranmalıdır. Halbuki kültürün bekası, içerisinde yeşerdiği bütün olguları kaydetme, koruma ve yansıtma yeteneğine bağlıdır. ‘Kişisel’ olanın yalnızca mahremiyetin değil, kamusal tezahürün de alanı olarak görünürlük kazanması, kendini tanımlayabilmek adına her dönemin ‘ötekisini’ yaratmaktan kaçınmayan iktidar aygıtına karşı hafıza demokrasisini savunmaktır. Böylesi bir kavrayışla direnmek, unutmamaktır.
Kitap: Foto Galatasaray
Tayfun Serttaş'ın Aras Yayıncılık'tan çıkan "Foto Galatasaray" adlı kibatında da Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve 1985'e dek kesintisiz hizmet veren Foto Galatasaray'ın tarihine ışık tutuluyor.
Meslek hayatı boyunca 1942 Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 olayları, 1974 Kıbrıs Savaşı başta olmak üzere, köyden kente göçün en şiddetli yaşandığı yıllara ve ülkenin geçirdiği demografik ve sosyolojik değişimlere kamerasıyla tanıklık eden Maryam Şahinyan, geride bıraktığı 200 bin imajlık arşiviyle, bizlere bütün bir Cumhuriyet tarihinin görsel izdüşümünü sunuyor.
120 yıl öncesinin İstanbul'u, Hagop Mıntzuri'nin anılarında
Sanatçı/Araştırmacı Tayfun Serttaş'ın editörlüğünde hazırlanan eserde, İstanbul'un yakın dönem klasik fotoğraf stüdyolarından bugüne ulaşabilmiş Foto Galatasaray arşivinden seçilen bine yakın fotoğraf yer alıyor. SALT Araştırma ve Programlar direktörü Vasıf Kortun ve yazar Karin Karakaşlı'nın sunuş yazılarıyla zenginleşen kitapta arşiv fotoğrafları, "Kültürel Temsiliyet", "Toplumsal Cinsiyet", "Göç ve Değişme", "İdealize Edilmiş Çocuk Bedenleri" ve "Moda Yansımaları" gibi çeşitli başlıklar altında inceleniyor.
Kimler gelip geçmiyor ki elli yıl boyunca Maryam Şahinyan'ın I. Dünya Savaşı'ndan kalma körüklü kamerasından... Birkaç on yıl içinde şehrin demografik haritasından silinecek olan Katolik din görevlileri, Ermeni rahibeler, bar mitsva'ya giren Musevi çocuklar, hatıra fotoğrafı çektiren Rum kızlar, Bolşevik Devrimi'nden kaçıp İstanbul'a sığınan Ruslar, opera sanatçıları, müzisyenler, göçlerle İstanbul'u mesken tutan taşralılar...
Foto Galatasaray, çehresi günbegün değişen İstanbul'un tarihini bir kez daha yazmaya çağrı niteliğinde. Türkiye'nin ilk kadın stüdyo fotoğraf sanatçısı Maryam Şahinyan'ın objektifinden akıp giden İstanbul'un tarihi...