Seks sembolünü görmek için İstanbul'da izdiham oluştu
Türkiye'nin 1950'li yıllardaki dönüşümü en çok İstanbul'da kendisini hissettirir. Ekonomik atılımlar, imar faaliyetleri, işçi hareketleri, magazin, reklam sektörü bu dönemden itibaren ivme kazanmıştır. Tutku, Değişim ve Zarafet/1950'li yıllarda İstanbul adlı kitap, o yılları mercek altına alırken, hiç bilmediğiniz gerçeklerle okuyucu karşı karşıya bırakıyor. Endonezya Devlet Başkanı'nın İstanbul'da bel soğukluğu kapması, Türkiye'ye gelen İtalyan'ın seks sembolü Silvana Pampanini'yi görmek için izdiham oluşması, randevuevlerinde yakalanan kadınların saçlarının kesilmesi... Pampanini için dönemin Başbakanı Adnan Menderes'e davetiye bile gönderilir.
Engelli çocuğun tekerlekli sandalyesinin aküsünü çalan hırsızlar yakalandı
Şehit polisin kızıyla son görüntüleri ortaya çıktı
Güven Gürkan Öztan ve Serdar Korucu'nun birlikte hazırladığı Tutku, Değişim ve Zarafet/1950'li yıllarda İstanbul adlı kitap Doğan Kitap'tan çıktı.
Kitap, 1950'li yıllardaki İstanbul'daki değişimi konu alıyor.
İkinci Dünya Savaşı bitmiş, tek partili dönem sona ermiş ve 1950 seçimleriyle Demokrat Parti iktidar olmuştur. Türkiye, savaş sonrası dönemde Batı ittifakının bir parçası olmak için çaba gösterirken, Amerikan Kültürü ile tanışma ve kaynaşma süreci de hızlanmıştır.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte İstanbul, hem iktidar değişimin sembolü hem de ekonomik ve toplumsal değişimin vitrini haline gelmiştir.
İstanbul, şehirleşmenin başkenti olmuş, ABD kültürü özellikle burada kendisine yer bulmuş, sanayide atılım öne çıkarkan; İstanbul yoğun göçle tanışmaya başlamıştır.
Zenginleşmeyle birlikte yoksulluk da artık kenar semtlerde kendisini derinden hissettirmeye başlamış, işçi hareketleri de yeni yeni ivme kazanmaya başlamıştır.
Güven Gürkan Öztan ve Serdar Korucu, işte tam da burada İstanbul'daki bu değişimi artıları ve eksileriyle bizleri o yıllara götürüyor. Kitapta kendisine çok fazla yer bulmasa da 6-7 Eylül olaylarının kanlı tarihi de tanıklıklarla anlatılıyor.
Adnan Menderes'e Silvana Pampanini'yi izlemek için davet
Ana başlıklar halinde verilen İstanbul'un dokusu hakkındaki ilginç bilgilerde Adnan Menderes ile ilgili bir anekdot oldukça dikkat çekici. İşte onlardan sadece bir kaçı:
Hilton Oteli açılıncaya kadar Beyoğlu'nun en popüler oteli olan Park Otel, siyasetçileri ve bürokratları konuk eder. Öyle ki Mustafa Kemal Atatürk de bu oteli ziyaret edenlerden ve yemek yiyenler arasındadır. 1946'da İtalya güzeli seçildikten sonra sinema kariyerine başlayan güzel aktris Silvana Pampanini de bunlardan biridir. 1950'lerde İtalya'nın seks sembolü sayılan Pampanini, 1954 sonunda Park Otel'e gelince basın mensuplarından, cemiyetin önde gelen isimlerine kadar bir çok kişi kendisin görmek için sıraya dizilir.
İstanbul Gazeteciler Sendikası da Pampanini onuruna Taksim Gazinosu'nda 250 kişilik suare organize edip Başbakan Adnan Menderes'i davet eder. Kitapta Menderes'in bu davete katılıp katılmadığı ise belirtilmiyor. İstanbul'un tarihi yerlerini ziyaret eden Pampanini, Türkiye'den ayrılmadan önce Ayasofya ziyaretinde mihrabın perdesi arkasından poz verir.
"Atatürk'ün evi bombalandı" haberi bu lokantadan geçti
Siyasetin önemli isimlerinin, iş adamlarının yemek için buluşma adresi ise Abdullah Efendi Lokantası'dır. 6-7 Eylül olayları patlak vermeden 6 Eylül günü Adnan Menderes, bu lokantada yemek yer ve 'Atatürk'ün evi bombalandı' haberinin bir ajansta duyurulmasını buradayken ister.
1950'lerin magazin gündeminde ise sık sık Marilyn Monroe yer alır. Kadınların, Marilyn Monroe gibi olmak için papatya suyuyla saçlarını açtıkları dönemdir.
Kısa etek caiz mi?
1950'lerin giyim kuşamında tartışmalardan biri de 'kısa etek'tir. Gazeteciler o dönemin ünlü terzilerinden görüş alır, halk ikiye bölünür. Tartışma büyür şehrin yetkilerine kısa etek hakkındaki fikirler sorulur.
Giresun'un delileri İstanbul'da
1950'li yıllarda peş peşe hastaneler açılır. 19 milyon nüfuslu Türkiye'de dört akıl hastanesi vardır. İkisi İstanbul'dadır. 7 yıl boyunca Giresun ormanlarında yaşayan ikiz deliler, İstanbul'a getirilir tedavi için. Basın geniş yer verir bu olaya.
Randevuevlerinde yakalanan kadınların saçları kesilir
O dönemlerde İstanbul'da gece hayatı kirli ve acımasızdır. Ne kural vardır ne merhamet. Kalabalıklaşan şehirde batakhaneler, randevuevleri de çoğalmaya başlar. Polis, randevuevlerine giden erkeklerin resmini çekip evlerine göndermeye başlar. Randevuevlerinde iki kez üst üste basılan kadınların saçlarının kesilmesi kararlaştırılır. Ve karar uygulanır.
Endonezya Devlet Başkanı bel soğukluğu kapıyor
O dönemin en ünlü fuhuş pazarlayıcısı ise Lüks Nermin'dir. Lüks Nermin'in müşterileri arasında ise iş adamları ve bürokratlar da vardır. Hatta Endonezya Devlet Başkanı Sukarno, Türkiye ziyaretinde Lüks Nermin'in kadınlarından biriyle birlikte olur ve ülkesine döndüğünde bel soğukluğu kaptığı anlaşılır.
Necip Fazıl Kısakürek ise kumar oynamaktan hakim karşısına çıkarılır. Savunması ise alay konusu olur: Gözlem ve röportaj için gitmiştim.
Yazar: Güven Gürkan Öztan, Serdar Korucu
Yayınevi : Doğan Kitap
Abra Kadabra uzun sakalı yüzünden papaz linç edilecekti
6-7 Eylül olaylarında sadece kiliselere, dükkanlara saldırıyla kalınmaz. Papazlar için de insan avı başlatılır. Öyle ki dönemin ünlü sihirbazı Abra Kadabra uzun sakalı nedeniyle papaz zannedilir. Rum olmadığının ispatı için sünnetli olup olmadığına bakılır ve ancak linç edilmekten böyle kurtulur. Türkiye futbolunun ünlü ismi Lefter Küçükandonyanis de olayların mağdurlarından biridir: Harçlık verdiğim çocuklar evime saldırdılar, kızlarım küçüktü onları öldürmeye kalktılar.
Camilere hoparlör takma dönemi
İstanbul'da büyük camilerin bir kısmına hoparlör takma fikri de 1952 de uygulanmaya başlar.
İstanbul'un metro sorunu
İstanbul trafiğine çözüm için metro 1950'lerde de gündeme gelir. Hatta Yenikapı –Mecidiyeköy arasında metro yapılması için çalışmalar bitirilir, basın manşetler atar ancak bu çalışma başlamadan biter. Çünkü metroyu isteyen de vardır, istemeyen de. 1955'te başlaması düşünülen metro çalışması ancak 1990'lı yıllarda faaliyete geçecektir.
Nişan bozma yöntemi: Rock'n roll
1950'li yılların ikinci yarısında itibaren Batı'daki popülerliğe paralel olarak rock'n roll İstanbul gecelerini etkisi altına alır. Basın, bu dansı sayfalarına taşıdıkça gençler arasında rock'n roll meraklıları artar. Türkiye'deki muhafazakar aileler ise bu dansı şeytani olarak görür ve karşı çıkarlar. Hatta bu dansın şöhreti o kadar büyümüştür ki annesinin zoruyla nişanlanan genç bir kız nişan töreni sırasında eniştesiyle anlaşarak rock'n roll yapar törende. Damat ise o manzarayı görünce kızdan vazgeçer. Evlenmek istemeyen genç kız ise etrafındakilere özgürlüğün sırrını verir: Ne yapayım onu istemiyordum. Kıskanç ve mutaasıp olduğunu biliyordum. Benim tarafımı tutan eniştemle anlaşarak Rock'n Roll yapacak, bacaklarımı açılıp herkese göreceği için F. nişanı bozacaktı. Hadise tam da tasarladığımız gibi oldu. Neticeden çok memnunum.
Bisiklet ehliyeti
1950'li yıllarda bisiklet kullanımı artar, beraberinde kazalar da oluşur. Bisiklet kullanacak olanlara ehliyet dönemi başlar.