hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Şanzelize Düğün Salonu"na hoş geldiniz!

    Şanzelize Düğün Salonuna hoş geldiniz
    expand
    KAYNAKAA

    "Bir Adam Girdi Şehre Koşarak", "Ve Sen Kuş Olur Gidersin", "Kraliçenin Pireleri", "Hayal Meyal" ve "Kekeme Çocuklar Korosu" kitaplarıyla tanınan Tarık Tufan'ın merakla beklenen ilk romanı "Şanzelize Düğün Salonu" Profil Yayıncılık'tan raflarda yerini aldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Şanzelize Düğün Salonu"nda Tarık Tufan sevilen üslubu, hakiki hayreti ve "acayip" kurgusuyla okurlarını ilgi çekici bir yolculuğa çıkarıyor.

    Romanın isimsiz kahramanı aşkının peşinden savrulup giderken kendisini hiç yaşamadığı türden şaşırtıcı ve bir o kadar da tuhaf olayların içinde buluyor.

    Kahramanın çıktığı bu yolculukta, aynı zamanda insanın içine doğru uzanan bir arayışa da tanıklık edecek, girmeye çekineceğiniz sokaklarda gezecek, son satıra kadar heyecanla sürükleneceksiniz.

    Tarık Tufan, alışık olduğumuz samimi ve sade anlatımını akıcı bir dille tamamladığı kitapta, okuyucuyu günlük hayatın gerçekleriyle karşı karşıya bırakıyor ve ilk romanın altından başarıyla kalkıyor.
    En etkili 5 kitap
    Hayatı tam güzelleşecekken uykuya dalanların, aşkının peşinden savrulanların, kalbi yorgun olanların, şehri susarak yaşayanların romanı "Şanzelize Düğün Salonu", Profil Kitap etiketiyle yayımlandı.

    KİTAPTAN...

    "Şeyh babamın vefatından hemen sonra, yeni şeyhin kim olacağını görebilmek için rüyayı bekleyen dervişler, rüyalarında aynı gece, aynı kişiyi görüp vaziyetin mahiyetini anlayabilmek için sabahın erken saatlerinde kapımı çaldıklarında, gece boyunca vücudumun her zerresine sirayet etmiş şarabın etkisinden henüz kurtulamamıştım."

    "Aşk bize kefil oluyor bir yerde. Kalan borcumuzu temizliyor. Borç dediğim, hayata olan borcumuz; iyi insanlara, deftere yazan bakkallara, az isteyince de çok veren lokantacılara, yaptığı yemekten bir kap da sana getiren komşu kadınlara olan borcumuz. Kalan son canımızı kendi elimizle almamıza mâni oluyor. Tesellimiz oluyor. İyi tarafından bakalım. İnsanları masum olduğumuza inandırabiliriz. Ya da insanları boş verin; Allah'ı inandırırız. Âşık adamın kötülüğü de aşkı kadar aşikâr olur. Ne varsa yüzümüzde var. Başka da bir şey yok. Bu!"

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow