"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır"
Amerikalı romancı Harper Lee'nin 1960 yılında yayımlandığından bu yana bir dünya klasiği olan, bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü romanı Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch'in gözünden anlatıyor. Bir "zenci"nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçede.
Ethan Allen Hawley herkes gibi olmalıdır
John Steinbeck'in Kaygılarımızın Kışı romanında, bireysel ahlakın toplum tarafından nasıl şekillendirilip yönlendirildiğine dair son derece gerçekçi bir tutum sergileniyor. Ethan Allen Hawley, bir zamanlar ailesine ait olan şarküteride artık tezgahtar olarak çalışmaktadır. Yaşamış olduğu sınıfsal düşüşle karısının ve çocuklarının taleplerini karşılayamaz duruma gelmesi, iddiasızlık ve yorgunlukla birleşerek varoluşsal bir krize yol açmıştır. Çıkış yolu ise önüne tesadüflerle serilir. Ancak bunun için oyunu kuralına göre oynaması, prensiplerini rafa kaldırarak "herkes" gibi olması gerekmektedir. Geçmiş parlak günlerin anıları, haksızlığa uğradığı kanısını pekiştirdiğinde Hawley giderek hırsın ve intikam duygusunun kılavuzluk ettiği bir çözüm arayışı içinde bulur kendini.