hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Kara bayrak niye 100 yıl geç dalgalandı?"

    Kara bayrak niye 100 yıl geç dalgalandı
    expand

    Barış Soydan'ın anarşizmin Türkiye'deki tarihini anlatan "Türkiye'de Anarşizm- Yüz Yıllık Gecikme" adlı kitabı, İletişim Yayınları'ndan çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Barış Soydan'ın "Türkiye'de Anarşizm" kitabı, Batı'da ve Güney Amerika'da yerleşiklik kazanmış bu anti otoriter akımın Türkiye'de neden yüz yıllık bir gecikmeyle ortaya çıktığının nedenlerini anlamaya çalışıyor.

    Kitapta, anarşizmin içindeki anarko-sendikalizm, anarko-feminizm, postyapısalcı anarşizm, ilkelci anarşizm, Bookchin'cilik, Hakim Beyci'lik, İslamcı anarşizm gibi değişik eğilimler, farklı isimlerle yapılan röportajlarla aktarılıyor. Bu eğilimlerden insanlarla, anarşizmin Türkiye'de neden yüz yıl geciktiği sorusuna yanıt aranan kitapta, anarşizmin Kürt mücadelesi, vicdani ret, ekoloji, kadın mücadelesi, sınıf mücadelesi ve LGBT mücadelesi ile temasına da değiniliyor.

    Türkiye'deki değişik anarşist çevrelerden kişilerle yapılan röportajlardan oluşan kitapta, 19. yüzyıl Osmanlı İstanbul'u ve Anadolu'suna kadar uzanılıyor. Mehmet Ö. Alkan'ın ve Cemal Selbuz'un röportajları ile anlatılan o dönemlerde, Türkiye'de bir anarşizmden söz edilemese de Ermeni siyasi örgütleri içinde anarşistlerin bulunduğu; İstanbul ve İzmir'de ise İtalyan anarşistlerin faaliyetlerinin olduğundan bahsediliyor. Hatta o sırada anarşist militanların etkili faaliyet yürüttükleri Mısır'ın İskenderiye şehrinden bir gemi ile ülkesine dönen ünlü İtalyan anarşisti Errico Malatesta'nın İzmir'de neredeyse tutuklanacağının hikayesi de yer alıyor. Malatesta'yı kurtaran ise yolculuk ettiği geminin kaptanı olmuş.

    Kitapta 1968 dönemini ve anarşizmin o sırada Türkiye'deki durumunu ise Gün Zileli anlatıyor. Bu tarihlerde anarşizm hakkında bilgilerinin çok kısıtlı olduğunu, Kropotkin'i, "anarşizmin babası olarak duyduklarını" aktaran Zileli, Türkiye'de hakim olan akımın Marksizm olduğunu anlatıyor. O yıllarda Türkiye'de tanıdığı hiçbir anarşist bulunmadığını söyleyen Zileli, okuduğu kitaplardan, eski TKP çevresinden Kemal Uygunoğlu ve sonradan anarşist olan TKP'li Tacettin Karan'ın isimlerini anıyor.

    Kitapta Türkiye'de anarşizmin asıl "başlangıç tarihi" olarak 1986'da Kara dergisinin yayınlanması alınıyor. Kara'yı çıkaran isimler arasında yer alan Tayfun Gönül, Ahmet Kurt ve Ufuk Ahıska ile yapılan röportajlarda, liberterlerin 12 Eylül sonrasında ortaya çıkışları, farklı üslupları, "a-politiklikleri", meselelere yaklaşımları, nasıl ve neden bir araya geldikleri, aralarında çıkan ayrışmalar tartışılıyor. Ayrıca kitapta, o sırada 12 Eylül rejiminin "anarşi" kavramını kullanma biçiminin getirebileceği olumsuzluklardan kaçınmak için anarşistlerin kendilerine "liberter" demeyi tercih ettiklerini okuyoruz.

    Röportaj yapıldıktan bir süre sonra 31 Temmuz 2012'de hayatını kaybeden Türkiye'nin ilk vicdani retçisi Tayfun Gönül ile bu sürecin de konuşulduğu kitapta Yavuz Atan da Savaş Karşıtları Derneği'ni anlatıyor.

    Kitapta Kara'nın ardından birey odaklı dünya görüşünün reddi üzerinden bir araya gelen anarşistlerin yayınladığı Efendisiz dergisinin yayınlanması ve anarşizmin Türkiye'de bir hareket halini aldığı Anarşist Gençlik Federasyonu, AGF'ye de Kadir Çakır ile yapılan röportajla değiniliyor.

    Ayrıca Gazi Bertal ile yapılan röportajda da Türkiye'de en uzun süre hayatta kalan anarşist yayınevi Kaos anlatılıyor.

    Kitapta "Anarşizmin Bugünü" olarak adlandırılan bölümde de Türkiyeli anarşistler arasında boyveren eğilimler, NATO karşıtı eylemler, Yeryüzüne Özgürlük manifestosu, Toplumsal Ekoloji dergisi, LGBT mücadelesi, Anarko-feminizm, anarko-sendikalizm, Müslüman anarşistler ve anarşistlerin haberleşme faaliyetleri gibi konular; Kürşad Kızıltuğ, Rahmi Öğdül, Sezgin Ata, Bertuğ Kodamanoğlu, Tarık Aygün, İnan Mayıs Aru, Göksun Yazıcı, Batur Özdinç, Reni Parker ve Alper Şen ile yapılan röportajlarla aktarılıyor.

    Kitapta, Noam Chomsky'nin "Anarşizmin geniş bir sırtı vardır, her şeyi kaldırır" deyişini doğrulayan farklı yaklaşımlara sahip kişi ve çevrelerin görüşleri yer alıyor. Vicdani ret, LGBT, ekoloji gibi hareketlerin Türkiye'deki doğumunda ve yükselişinde anarşizmin payını görme şansı sağlayan kitapta, postyapısalcı anarşizm, yeşil anarşizm, Kürt meselesine odaklanan anarşizm, feminist hareket içinde anarşizm, toplumsalcı anarşizm, isyancı anarşizm, İslami anarşizm gibi farklı anarşist akımlar anlatılıyor.

    Sınıf mücadelesi, toplumsal devrim, ekoloji, yerel yönetimler, Marksizm ve Marksistlere dönük eleştiriler de kitapta tartışılan konular olarak yer alıyor. Kitapta Türkçe-Kürtçe olarak yayınlanan "Qijika Reş" (Kara Karga) adlı dergiden Ramazan Kaya, İsmail Yıldız ve Sami Görendağ ile de yapılmış röportajlar bulunuyor. Röportajın yapılmasından bir süre sonra KCK operasyonu kapsamında tutuklanan anarşist gazeteci İsmail Yıldız halen cezaevinde bulunuyor.

    Kitabın yazarının, "Türkiye'de muhalif sol söylemin değişip zenginleşmesine büyük katkılar yapan anarşizm, aradan geçen çeyrek yüzyılda neden yaygın bir siyasal harekete dönüşemedi?" sorusuna verilen yanıtlardan sonda ortaya çıkan sonuç ise "Türkiye toplumunun otoriteye fazla bağlı oluşu."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow