hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    IŞİD'in öldürme tutkusu nereden kaynaklanıyor?

    IŞİDin öldürme tutkusu nereden kaynaklanıyor
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    IŞİD, askeri mücadeleyle engellenebilir mi? Cihadcı örgütlerin "cazibesini" nasıl anlamalı ve bu "cazibe" nasıl inşa ediliyor, medyadan nasıl yararlanılıyor? Ölmeye ve öldürmeye duyulan tutku nereden kaynaklanıyor? Cihada katılanların din ile ilişkisi ne? İslam dini siyasallaşmadan, ve şimdi cihadcılıktan nasıl zarar görüyor? Haldun Bayrı'nın derlediği Cihadçılık adlı kitapta bu sorulara yanıt verilmeye çalışılıyor. Bayrı kitabında, İslam'daki rahmet ve bağışlayıcılığı es geçen söylemsel bir yer değiştirmeyle şiddetin kutsandığına dikkat çekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son yıllarda dünyanın dört bir yanında güvenlik kaygılarını en üst düzeye çıkaran, Ortadoğu coğrafyasından Batı'ya doğru milyonlarca kişinin, evlerini, yurtlarını terk ederek göçe yönelten ve Afrika ülkelerini de benzer bir terör sarmalı içinde yakıp kavuran olgu IŞİD. Örgütün deklare ettiği ve eylemlerine yön veren ideolojisi Cihadçılık da meselenin odağına oturuyor. 

    Buradan hareket eden yazar-çevirmen-editör Haldun Bayrı, uzunca bir süredir üzerine düşünüp yazdığı, çevirdiği, söyleştiği cihadçılık konusuyla ilgili yönelttiği merkezi sorulara yanıt aradığı makaleleri bir araya getirdi.

    Murathan Mungan'ın derlemesiyle okur tren ve vapur yolculuğuna çıkıyor

    Metis Yayınları'ndan çıkan Cihadçılık adlı kitapta aralarında Giorgio Agamben, Etienne Balibar, Alain Badiou, Régis Debray, Olivier Roy, Jean-Luc Nancy, Farhad Khosrokhavar gibi düşünür, yazar, toplum bilimci, araştırmacı pek çok ismin konuyu çok boyutlu olarak ele aldıkları makalelerin bir araya getirildiği kitapta, İslamın siyasallaşmasının bugün hiçbir yerde insanlara demokrasiyi ve esenliği hatırlatmadığı, sadece bitimsiz bir şiddet sarmalı ve katliamları akla getirdiği belirtilerek, cihadcılığın kökenleri ve yayılma nedenleri aydınlatılmaya çalışılıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    1990'lı yıllarda birçok yazarın İslamcıların siyasallaşma, kamusal alanı ve gündelik hayatı İslam ile düzenleme iddialarındaki "totaliterleşme eğilimine ve çıkışsızlığa" dikkat çektiğini hatırlatan Bayrı, bugünün cihadçı şiddetinin bu durumun sonucu olduğunu belirtiyor.

    Zamanımızın ruh hali üstüne bir tartışma: Büyük Gerileme

    Kitapta bir dizi soru gündeme getiriliyor ve bu sorulara yanıt aranıyor: IŞİD, askeri mücadeleyle engellenebilir mi? Cihadcı örgütlerin cazibesini nasıl anlamalı? Örgüt bu "cazibeyi" nasıl inşa ediyor, medyadan nasıl yararlanıyor? Ölmeye ve öldürmeye duyulan tutku nereden kaynaklanıyor? Cihada katılanların din ile ilişkisi ne? İslam dini siyasallaşmadan, ve şimdi cihadcılıktan nasıl zarar görüyor? Ve asıl soru: Cihadcılığın yayılışında ve katliamlarında devletlerin rolü ne? Örneğin Ortadoğu'da, Türkiye'de ya da Fransa'da, devlet etme mantığıyla cihatcılık nasıl paslaşıyor?

    Kitapta, dinin kültürel anlamından lafzi uygunluğa doğru kayışı tespit ediliyor. "Zamanın mitolojiden arındırılmasıyla" gerçekleşen bu yer değiştirmenin "dini korkunç biçimde yoksullaştırdığı" görüşüne yer veren Bayrı kitabında, İslam'ın hedeflediği "kamil insandan", "radikal devrimciye" doğru bir kayma gerçekleştiğini, bununla da insanın kutsallığının yittiğini anlatıyor. Bununla birlikte İslam'ın kutsal kitabının içerdiği rahmet ve bağışlayıcılığı es geçen söylemsel bir yer değiştirmeyle şiddetin kutsandığına dikkat çekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Asilerin gözünden Paris Komünü: Ortak Lüks

    Sosyolog Scott Atran'ın IŞİD'in sadece askeri operasyonlarla yok edilemeyeceği görüşüne kitabında yer veren Bayrı, Ruşen Çakır'ın Türkiye'nin IŞİD karşısındaki tutumunun yarattığı risklere ilişkin uyarısını da okurla buluşturuyor.

    Kitapta Olivier Roy, Alain Bertho ve Farhad Khosrokhavar gibi toplum bilimcilerin IŞİD ve El Nusra'nın beslendiği savaşçı havuzuna ilişkin araştırmaları ve mercek altına aldıkları Batı toplumlarındaki birarada varolma bunalımı da ele alınıyor.

    Yüz yıl önce Ortadoğu'yu şekillendiren Sykes-Picot üzerinden bugünü anlamaya el verişli söyleşileri de kitabına taşıyan Bayrı, Alain Badiou ve Edgar Morin gibi düşünürlerin toplum ve laiklik konusundaki felsefi yaklaşımlarına da kitapta yer veriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Filozof Giorgio Agamben'in "Hukuk Devletinden Güvenlik Devletine" yazısıyla da Türkiye'de ve Batı'da toplumlara yaşattığı demokrasi kaybı da teşhis ediliyor.

    Kitapta makale ve söyleşilerine yer verilen yazarlar şöyle: Giorgio Agamben, Etienne Balibar, Alain Badiou, Régis Debray, Olivier Roy, Jean-Luc Nancy, Farhad Khosrokhavar , Scott Atran, Jean-Marc Lafon, Ruşen Çakır, Haoues Seniguer, David Thomson, Pierre-Jean Luizard, Samuel Grzybowski, Fethi Benslama, Kamel Daoud, Peter Harling, Gilles Kepel, Alain Bertho, Cécile Daumas, Alain Bertho, Jean-Pierre Filiu, Bernard Rougier, Rashid Khalidi, Nicolas Dot-Pouillard, Raşid Gannuşi, Saba Mahmood, Bertrand Badie, Edgar Morin.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow