hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ercan Kesal'ın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınları'ndan çıkıyor

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Pazarlıklar, imaj operasyonları, anket dümenleri… Bağlamalar, ayarlamalar, gecelere katılmalar, 'yukarıya' ulaşmaya çalışmalar… Ercan Kesal'ın siyasete girmek için uğraş veren bir taşralıyı anlattığı romanı Nasipse Adayız İletişim Yayınları'ndan çıkıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İletişim Yayınları; Ercan Kesal'ın siyasete girmek için uğraş veren bir taşralıyı anlattığı romanı Nasipse Adayız'ı, Matthew Kneale'ın dinler tarihiyle ilgili araştırması Bir Ateistin İnanç Tarihçesi'ni, Bayram Bozyel'in Kürt sorununun bugün geldiği noktayı analiz ettiği kitabı Türbülans'ı, Mario Peniola'nın modern ve çağdaş sanat bağlamında modernliği ve çağdaşlığı tartıştığı Sanat ve Gölgesi'ni, Geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren sosyolog Prof. Dr. Ferhunde Özbay'ın yazılarının derlemesinden oluşan Dünden Bugüne Aile, Kent ve Nüfus'u, tarihçi Hamit Bozarslan'ın 2013'te Fransa'da yayımlanan araştırması İmparatorluktan Günümüze Türkiye Tarihi'ni ve Franz Kafka'nın klasikleri arasındaki eseri Dava'yı Tanıl Bora'nın çevirisiyle okurla buluşturuyor. Kitaplar 16 Ekim'de raflarda olacak.

    Nasipse Adayız

    İlk kitabı Peri Gazozu büyük bir ilgiyle karşılanan oyuncu ve yazar Ercan Kesal, bu kez bir edebiyat eseriyle karşımızda… Kesal, İletişim Yayınları'ndan çıkacak kitabı Nasipse Adayız'da, siyasete girmek için uğraş veren bir taşra adamının portresini çiziyor. Küçük hesapların, büyük dalaverelerin ve bitmek bilmez bir "çevresini genişletme" baskısının ortasında kalan kahramanını ete kemiğe büründüren sahici ve sıcak üslubuyla Ercan Kesal, Nasipse Adayız'da okurlarını trajikomik bir maceraya sürüklüyor.

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Arka kapaktan:

    "Pazarlıklar, imaj operasyonları, anket dümenleri… Bağlamalar, ayarlamalar, gecelere katılmalar, "yukarıya" ulaşmaya çalışmalar… Oy ve ilişki peşinde delidolu bir uğraş… İnsana aklını yediren bir takıntı… Arada, hayat ve anlam muhasebesi ve kırık bir aşkın tamirine dair solgun bir ümit…

    Küçük ve büyük siyasetin deveranlarını, ikbal hesaplarını bütün hararetiyle anlatan trajikomik bir novella. Ercan Kesal'ın bilinen sahiciliğiyle, sıcak üslubuyla…"

    Türkçe Sözlü Hafif Mizah

    Türbülans - Değişim Sınavında Kürtler ve Türkler

    Siyaset alanındaki aktif yaşamıyla ve Diyarbakır 5 No.lu kitabıyla tanınan Bayram Bozyel'in yeni kitabı Türbülans - Değişim Sınavında Kürtler ve Türkler İletişim Yayınları'ndan çıkıyor. Bozyel, barış sürecinin getirdiği yeni dinamikleri ve Kürt meselesinin bugün geldiği noktayı analiz etmek için yola çıkıyor ve değişimin iki taraf için de zor olduğu gerçeğini ıskalamadan deneyimlerini paylaşıyor. Henüz nihayete ermemiş bu konunun çözüme ulaşması için bir vizyon geliştirilmesi gerektiğini belirten Bozyel, Türbülans'ta deneyimlerinden yola çıkarak konuya dair bir katkı geliştirmeyi amaçlıyor.

    "Türkiye'nin, yüz yıl boyunca bastırılmış toplumsal dinamiklerin enerjisiyle hareketlendiği kritik bir süreçte, kendimi Kürt hareketinin ön saflarından bir yerde, yoğun bir mücadelenin içinde buldum. Ağır bir sorumluluk üstlendiğim 2008-2012 yılları arasında, öncesi ve sonrasında yaşadıklarım, yalnızca dar anlamda siyasi bir deneyimden ibaret değildi. Söz konusu dönemde, Kürt ve Türk siyasetinin temel aktörleriyle gerçek anlamda ortak bir yolculuk gerçekleştirdim... (...) Her zaman, yolculuğun kendisi varış noktasından daha önemli oldu benim için. Bu kitapta, Kürtler ve Türkler olarak değişim ile yaşadığımız zor ve meşakkatli sınava ilişkin deneyimlerimi paylaşmak istedim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Geçen döneme ilişkin bu anlatımlarımın tümüyle objektif olduğunu iddia edecek değilim. Çünkü kendimi; kendi duygularımı, olaylara nasıl baktığımı, bulunduğum noktadan hareket ederek aktarmaya çalıştım. Anlattığım yakın geçmiş, geçmiş bile sayılamaz. Çünkü o, bugünün içinde canlı ve ucu açık bir süreç olarak devam ediyor. Ben bu anlatımlarımla geçmişi bugüne değil, esas olarak geleceğe bağlamak istiyorum. Bu çalışma bir yanıyla toplumsal hafızanın inşasına bir katkı, ama aynı zamanda Kürt hareketi bakımından yeni bir vizyon oluşturma arayışı."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Bir Ateistin İnanç Tarihçesi - En Sıra Dışı İcadımızı Anlamak

    İletişim Yayınları, dinler tarihiyle ilgili yepyeni bir araştırmayı okurlarına sunuyor. Bir ateist olarak din ve inançların tarihini araştıran Matthew Kneale, Bir Ateistin İnanç Tarihçesi'nde Hinduizmden İslâma, Budizmden Hristiyanlığa, insanlık tarihinde iz bırakan inanç sistemlerinin ortak yönlerini işaret ederek kültürlerarası alışverişe ışık tutuyor. Sosyal tarihi anlayabilmenin yolunun inançların küçümsenmesinden değil, incelenmesinden geçtiğini savunan Kneale, dinlerin ortaya çıkışı ve insanlık tarihiyle ilgilenen tüm okurlar için son derece ilginç bir çalışma orta koyuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Matthew Kneale, "dinsel inanç" düşüncesini insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren ele alarak, inançlara dair genel bir resim sunmaya çalışıyor: Büyük dinlerin beşiği Ortadoğu'dan Güney Amerika'ya, Çin'den Hindistan'a dinlerin doğuşlarındaki arkaplanlara, toplumsal ve kültürel yapılara odaklanıyor. Sıradan insanların neye inandıklarına eğilip, dinsel inançlardaki sürekliliklere, değişimlere göz atıyor. Çeşitli siyasi düşüncelerin dinsel tasavvurlarla ilişkilerine de değiniyor.

    Türkiye'nin 1950'li yılları

    Kneale edebiyattan mimariye, savaşlardan ittifaklara insanlık tarihini şekillendiren inançlara küçümseyerek değil, anlamaya çalışarak yaklaşıyor. Zira "insanoğlunun en büyük hayal ürünü projesi" olduğunu iddia ettiği inançların etraflıca ele alınmasıyla, insanlık tarihinin daha iyi anlaşılabileceğini öne sürüyor.

    Bir Ateistin İnanç Tarihçesi insanlığın bilinmezle, "güvence arayışı"yla on binlerce yıldır kurduğu ilişkinin özlü bir anlatımı. Kneale, "Dinler buz çekirdeği gibidir. Her birinde katman katman geçmiş inançları bulmak mümkündür. 33.000 yıl önceki inançlar bile dünyamızda hâlâ varlığını sürdürmektedir. Bu kitap bu buz çekirdeklerinin bazılarını incelemeyi, çok sayıdaki katmanın nasıl oluştuğunu keşfetmeyi ve bazen en umulmadık yollarla dünyamızı nasıl etkilemeye devam ettiklerini görmeyi amaçlamaktadır" diyor.

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Sanat ve Gölgesi

    İletişim Yayınları, günümüzün önde gelen sanat ve estetik teorisyenlerinden biri olan Mario Perniola'nın Sanat ve Gölgesi - Sanattan Geriye Ne kaldı? adlı kitabını okurlara sunuyor. Modern ve çağdaş sanat bağlamında "modernliği ve çağdaşlığı" tartışan Perniola, Benjamin ve Deleuze gibi düşünürleri de bu bağlama dahil ederek sanatın piyasayla olan ilişkisini sorguluyor. Çağdaş sanatla toplum arasındaki kopukluğa parmak basan Perniola'nın tespitleri, sanatın bugün geldiği nokta üzerine düşünen bütün okurların ilgisini çekecek.

    Perniola'ya göre zamanımızda sanat, özerkliğini yitirerek piyasaya ve kitle iletişimine kaynar. Gizemli atmosferinden, aurasından ve eleştiriden yalıtılır. Peki geriye ne kalır? Sanatın gölgesi kalır. İşte Perniola bu gölgede günümüz estetiğini ve geleceğin sanatını keşfe çıkar. Modernliği ve çağdaşlığı tartışır. Walter Benjamin'den, Gilles Deleuze ve Giorgio Agamben'e birçok filozofu; Andy Warhol'dan, Joseph Kosuth ve Guy Debord'a sanatçıları; Derek Jarman'dan Wim Wenders'e sinemacıları tarayarak, çağdaş bir sanat felsefesinin veya felsefi bir sanat ve sinemanın olanaklarını arar.

    Krikor Zohrab'ın mahlasla yazdığı Ermeni Meselesi

    Hugh J. Silverman kitapla ilgili, "Mario Perniola zamanımız estetiğinin en etkili teorisyenlerinden biri olarak önemli bir yol açmıştır. Bir eserin gölgesinin o eserden daha önde olduğuna ilişkin tezi çığır açıcıdır" diyor.

    Mario Perniola ise kitap hakkında, şunları ifade ediyor: "Bugün 'seyirci kitlesi' dendiğinde, Bourdieu'nün toplumsal seçkinlik kategorisi kapsamına aldığı, uzmanların ve geleneksel müze ziyaretçilerinin oluşturduğu dar elit topluluğu kastedilmez. Sanat dinini takip eden saygılı mutlu azınlığın yerini, bir kâfirler kitlesi almıştır - çağdaş sanatın tahrikleri karşısında umursamazlık ya da açık ret tutumu içinde olan bir kitledir bu. Çağdaş sanat ile toplumun çok büyük bir bölümü arasında, çarpıcı bir kültürel kopukluk oluşmuştur. Bu yüzden, çağdaş sanat ile seyirci topluluğu arasındaki ilişki, artık takdir ve hayranlık isteği üzerine değil, tahrik ve skandal üzerine kuruludur. Dolayısıyla sanatsal değer, enformasyon ve iletişim piyasasına dayanma eğilimi gösterir."

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Dünden Bugüne Aile, Kent, Nüfus

    İletişim Yayınları, 2015 yılında aramızdan ayrılan Ferhunde Özbay'ın makalelerini derleyerek Dünden Bugüne - Aile, Kent, Nüfus başlığıyla okurla buluşturuyor. Özbay'ın 30 yıllık çalışmalarından süzülen bu derleme, cumhuriyetin başından itibaren yürütülen "nüfus mühendisliği"nin boyutlarını ortaya koyduğu gibi, iktidarın bu konudaki tekniklerini de giderek geliştirdiğini gösteriyor. Sınıftan cinsiyete, yaştan coğrafyaya, bireylerin içinde bulundukları koşulları ıskalamadan mevcut durumu analiz etmeyi şiar edinen Özbay'ın tespitleri ufkunuzu açacak.

    Türkiye'nin 1980'lerden günümüze geçirdiği değişim sosyal, kültürel, iktisadi ve tarihsel sonuçlar üretiyor. Toplumsal yaşamda bu değişimleri ve yarattıkları etkiyi görmek mümkün. Ancak görüneni anlamak ve analiz edebilmek için alan araştırmaları, veriler ve bu bilgilerin kullanılabileceği kapsamlı bir değerlendirme çerçevesi ile tarihsel karşılaştırma imkânları da yaratmak gerekiyor. Ferhunde Özbay'ın 30 yıllık bir dönemi kapsayan makalelerinin derlendiği Aile, Kent ve Nüfus, yaşanan değişimi ve dönüşümü kavramak için bu imkânı sunuyor. Özbay'ın çalışmalarında sınıf, cinsiyet, iktidar ve emek bir arada tarihsel bir perspektif içinde yer buluyor.

    Hakan Bıçakçı'nın yeni kitabı Hikayede Büyük Boşluklar Var çıktı

    Özbay'ın, her biri ayrıntılı çalışmalar ve alan araştırmalarıyla geliştirilmiş makaleleri, nüfus sosyolojisini eleştirel demografiyi de içerecek şekilde ele alan perspektifleriyle "hoca"nın literatüre katkısının da etraflı bir dökümünü sunuyor.

    Özbay'ın kendi ifadesiyle kitabın kapsamı şöyle: "Cumhuriyetin başından bu yana nüfus yapısındaki değişmeler, iktidarlar tarafından, sosyal ve çoğunlukla da ekonomik kaygılarla bir sorun olarak nitelendirildi. Çözüm yolları genellikle erkekleri, egemen kültürel grupları ve üst sınıfları güçlendirme yönünde oldu. İktidarların nüfus ve sosyal yapı arasındaki ilişkilerden çıkarak belirlediği 'sorun' alanları buraya aldığım konulardan daha kapsamlı. Refah hizmetlerinin yeniden oluşturulması süreci ve bu süreç içinde benimsenen politikalar takip edildiğinde 'nüfus mühendisliği'nin sınırsız ve ürkütücü boyutlarını görmek ve bunları sergilemek için daha çok ve daha yoğun emeğe gereksinim var. Bu kitapta sorduğum soruların ve yıllar içinde aradığım cevapların, gitgide karmaşıklaşan iktidar tekniklerine karşı yapılacak araştırmalara ilham vermesini umuyorum."

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Türkiye Tarihi - İmparatorluktan Günümüze

    Hamit Bozarslan'ın 2013 yılında Fransa'da yayımlanan araştırması, İmparatorluktan Günümüze Türkiye Tarihi adıyla İletişim Yayınları'ndan çıkıyor. Özellikle Ortadoğu üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ve uluslararası alanda saygın bir yer edinen Bozarslan, bu kitabında Türkiye'yi anlamak için önce Osmanlı'ya bakıyor ve tarih içerisindeki kırılma noktaları kadar sürekliliklere de işaret ediyor. Karşılıklı etkileşim ve özgül koşulların yarattığı etkinin ıskalanmamasının tarih yazımında ne denli önemli olduğunu gösteren bu eser, bugünkü sorunlarımızın kökenlerini anlamak konusunda da okurlara yardımcı olacak.

    İstanbul'da kavgacı bir mahalle: Madunköy

    Tarihçi ve siyaset uzmanı Hamit Bozarslan, 13. yüzyılda Bizans İmparatorluğu'nun ve Selçuklu Devleti'nin kalıntıları üzerine kurulan ve yedi yüzyıla yakın hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihi üzerinden günümüz Türkiyesi'ni anlamaya çalışıyor. Bir dünya imparatorluğu ve mutlak bir Müslüman gücü olmayı başaran bu sıradışı devletteki sürekliliklerin, aynı zamanda yüzyıllar içindeki sert kopuşların izini sürerek, "Türkiye tarihi" denen karmaşık konuyu, kendi özgüllükleri içinde olduğu kadar başka mekânlarla etkileşimleri ve bağımlılıkları içinde de ele alarak tartışıyor. Bozarslan, Türkçe baskıya yazdığı önsözle, ayrıca bugün siyaset gündemimizi belirleyen dinamikleri anlamamızı sağlayacak önemli ipuçları veriyor.

    Hamit Bozarslan kitabına ilişkin şunları söylüyor: "Türkiye'de 'toplum yaratmak', geçmişteki İttihatçı teşebbüslerin yenilgisini kabul ederek, etnik, inançsal, politik ve 'uygarlıksal' çoğulculukların meşruluğunu -bunların güncel kamusal sahnede ifade ettikleri kopukluklarla birlikte- nihayet kabul etmeyi gerektirir. Türkiye'nin, bütün 19. ve 20. yüzyıllar boyunca sıklıkla ve şiddetli bir şekilde zemini olduğu radikal başkaldırıların yeni dalgalarını önlemesini, biçimsel kurumsal çerçevelerin ötesinde, sadece radikal biçimde yeniden tanımlanmış bir demokrasi sağlayabilir."

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Dava

    Kafka'nın en ünlü eserleri arasında yer alan Dava, Tanıl Bora çevirisiyle İletişim Yayınları'ndan çıkıyor. Durup dururken kendini anlamsız bir davanın sanığı olarak bulan bir banka memurunun hikâyesini anlatan Dava, kara mizahın en ünlü örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. İlk kez bir Kafka kitabını Klasikler dizisine ekleyen İletişim Yayınları, bu başyapıtı Ronald Gray'in önsözü, Eliseo Vivas'ın sonsözü ve kitaba dair görsellerle zenginleştirmiş. Ayrıca kitabın başında yer alan yazar ve dönem kronolojisi, eserle eserin yazıldığı tarihlerde yaşanan gelişmeler arasında bağ kurmanızı kolaylaştıracak.

    Kafka'nın yapıtları, başta Dava, Dönüşüm ve Şato, modern edebiyatta özgün bir ilham kapısı açarken, "Kafkaesk" diye kendine mahsus bir kavram da yaratmıştır.

    Araftaki Ermeniler: "Ne Hz. İsa'ya ne Hz. Muhhamed'e yaranabildiler"

    Kendi halinde bir banka memuruna, durup dururken, manasız bir dava açılır. Genç adam, nasıl işlediği anlaşılmadığı gibi erişilmez de görünen mahkemenin sırrına ermeye çabalarken, tuhaf ilişkilere girecek, gitgide şüphe ve evhamların girdabına batacaktır.

    Albert Camus'un "Bu eserin tecellisi ve belki de büyüklüğü, her şeyi ortaya sererken, hiçbir şeyi teyit etmemesindedir" dediği roman, insanı labirentte çaresizce dolanan fareye çeviren atmosferiyle, gerçekten karanlık bir kara mizah başyapıtıdır. Bu atmosfer, kâh bürokratik absürdlüğün kâh otoriter rejimlerin dehşetli bir temsili olarak yorumlanmıştır. Her halükârda Dava, çağa damgasını vurmuş romanlardan biridir. Yüz yıldır dünyanın her yerinde birçok büyük yazar, yapıtlarında Dava'nın temalarıyla boğuşmakta, deyim yerindeyse Dava'yla konuşmaktadır.

    Ercan Kesalın Nasipse Adayız kitabı İletişim Yayınlarından çıkıyor

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow