Dünyada ve Türkiye'de demokratik özerklik
Çetin Gürer'in "Demokratik Özerklik / Bir Yurttaşlık Heterotopyası" adlı kitabı, hem Avrupa ve Latin Amerika'daki örnekleri üzerinden dünyadaki özerklik tartışmalarını hem de Öcalan, PKK, BDP ve DTK gibi aktörlerin perspektifinden, tanım ve tartışmalarından hareketle demokratik özerkliği inceliyor.
NotaBene Yayınları, bilgisayarlar ve akıllı telefonların hayatımızı kuşattığı bir dönemde enformasyon teknolojilerinin arkasında görünmez hale gelen üretim ilişkilerini ele alan Christian Fuchs'un "Dijital Emek ve Karl Marx" adlı kitabını, Çetin Gürer'in Kürt sorununun çözümü için radikal bir demokratikleşme programı olarak tartışılan özerkliği ele aldığı "Demokratik Özerklik" kitabını, Roy Bhaskar'ın felsefe ve sosyal teori alanındaki güncel tartışmalara ışık tuttuğu "Gerçekliği Geri Kazanmak" kitabını ve Ali Murat İrat'ın "Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır" adlı romanını okurla buluşturdu.
Dijital Emek ve Karl Marx
Dijitalleşmenin kapitalist biçimde gerçekleştiği dünyada emek nasıl değişiyor? İnternete girerken, bilgisayarları ve akıllı telefonları kullanırken veya bir çağrı merkezi temsilcisiyle konuşurken bunların arkasında gittikçe görünmez hâle gelen emek "ağ"larını ve üretim ilişkilerini düşünüyor muyuz? Christian Fuchs, Tahir Emre Kalaycı ve Senem Oğuz'un çevirisiyle NotaBene Yayınları'ndan çıkan "Dijital Emek ve Karl Marx" adlı kitabında bunları görünür kılıyor ve bizi düşünmeye çağırıyor.
Bilgisayarların üretiminde kullanılan madenlerin çıkarılmasında köleleşen işçilerden, sosyal medya kullanıcılarının sonsuz şekilde sömürülmesi ve metalaştırılmasına kadar EİT endüstrisinin eleştirel ve karşılaştırmalı bir analizi sunulan kitapta, Marksist ekonomi politiğin günümüzü yorumlamadaki rolü de ortaya konuluyor. Enformasyon teknolojilerinin ürünlerini tüketiciye ulaştıran ve ömürleri kan ve ter içinde geçen işçilere ve kölelere değinen kitap, günümüzdeki teknolojinin oluşumunu anlatıyor.
Demokratik Özerklik / Bir Yurttaşlık Heterotopyası
Özerklik, dünyada etnik-ulusal sorunların yaşandığı pek çok yerde, tanınma ve kimlik taleplerinin, kolektif grup haklarının, selfdeterminasyon talebinin olduğu ve de neoliberal küreselleşmeye karşı kurucu direniş pratikleri bağlamlarında konuşulan konulardan biri. Türkiye'de de demokratik özerklik adıyla Kürt sorununun çözümü için radikal bir demokratikleşme programı olarak tartışılıyor. Çetin Gürer NotaBene Yayınları'ndan çıkan "Demokratik Özerklik / Bir Yurttaşlık Heterotopyası" adlı kitabıyla hem Avrupa ve Latin Amerika'daki örnekleri üzerinden dünyadaki özerklik tartışmalarını hem de Öcalan, PKK, BDP ve DTK gibi aktörlerin perspektifinden, tanım ve tartışmalarından hareketle demokratik özerkliği inceliyor. Kitapta, Kürt siyasal hareketinin demokratik özerklik ile ne sunduğu, Rojava'daki özerk yönetimin neden demokratik özerklik olarak tanımlandığı soruları da yanıtlanıyor.
Gerçekliği Geri Kazanmak / Çağdaş Felsefeye Eleştirel Bir Giriş
Roy Bhaskar'ın ilk kez 1989'da yayımlanan eseri, felsefe ve sosyal teori alanındaki güncel tartışmalara ilişkin. Bhaskar'ın bu eseri, eleştirel realizme dair önemli bir giriş metni olmasının yanı sıra realizm ile rölativizm, pozitivizm ile post-yapısalcılık, modernizm ile post-modernizm hakkındaki çağdaş tartışmalara aydınlatıcı bir müdahalede bulunuyor.
Toplum, doğa, bilim ve felsefeye dair eleştirel realist bakış açısını bu eserde detaylandıran Bhaskar, bu bakış açısının hem sağ ideolojilerin temelini sarsmak hem de yeniden canlanan sol için zemin hazırlamak için nasıl kullanılabileceğini gösteriyor.
En önemli düşünce ekollerinden -pragmatizm, post-analitik felsefe, eleştirel kuram, kıta Avrupası felsefesi, epistemolojik anarşizm- ve düşünürlerden bazılarına dair -Bachelard ve Feyerabend'den Rorty ve Habermas'a kadar- güçlü eleştiriler barındıran eser, aynı zamanda pek çok geleneksel felsefi probleme yeni ve tatmin edici çözümler geliştirmekte.
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır
NotaBene Yayınları'ndan çıkan "Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır" adlı romanında da Ali Murat İrat, devrime, aşka ve ölüme sesleniyor, çoğu kişinin iç hesaplaşmalarını felsefi aforizmalarla paylaşıyor. Kitap tanıtım metninde, "yaşamın hiçbir zerresinden vazgeçmeden yazılmış bir felsefi dertleşme metni" olarak tanımlanıyor.