D&R'da haziran ayında en çok satan kitaplar şöyle:Bir boyama kitabı satış rekorları kırabilir mi?Evet evet, yanlış duymadınız, bir boyama kitabı satış rekorları kırıyor. Ama bu, bildiğiniz boyama kitaplarına benzemiyor. Bu kitap, âdeta mürekkeple kurulmuş bir Esrarengiz Bahçe! Bu kitap, her yaştan sanatkâr için kendini keşfetme imkânı sunan bir hazine sanki. İster çocuk olun, ister yetişkin... Bu kitapta olağanüstü çiçekler ve ilginç bitkilerle dolu, siyah beyaz, büyüleyici bir harikalar diyarı keşfedeceksiniz. Boyanacak resimler, keşfedilecek labirentler, tamamlanacak desenler ve kendi çizimlerinizi yapabileceğiniz pek çok alan bulacaksınız. Kitabın çizeri Johanna Basford kendisini mürekkebe aşık bir çizer olarak tanımlıyor. Çizimlerini İskoçya kırsalındaki evini çevreleyen bitki örtüsünden ve canlı yaşamdan ilham alarak yapıyor. İnce ince işlenmiş çalışmaları, yoğun bir el emeğinin ürünü...İlk kitabı Esrarengiz Bahçe 22 farklı ülkede, 1.400.000'den fazla satış yaptı. Kitap, Türkiye'de de çok satanlar raflarında. Üstelik Esrarengiz Bahçe rüzgârı sadece kitap raflarında esmiyor. Kitabı alıp boyayanlar eserlerini sosyal medyada paylaşıyorlar. Birbirlerine boya önerenlerden tutun teknik öğretenlere kadar paylaşımda sınır yok. Kim demiş boyama kitapları yalnız çocuklar için diye! Gelin kendinize bir iyilik yapın: Bir boyama kitabı alın ve renklerin büyülü dünyasına dalın!Sayfa Sayısı: 96 AK Parti'nin kurucu önderlerinden Abdullah Gül'ün başbakan, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin yakın siyasi tarihine damgasını vurduğu 12 yılın hikâyesi...En başından son gününe kadar Gül'ün başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever bu kitapta 12 yılın bilinmeyen, söylenmeyen veya söylenemeyen perde arkası gerçeklerini anlatıyor. Zülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul'un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor.2014 yılı Aralık ayının son günleri Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli'nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması İstanbul'un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet'teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon yıldızları, eski ve yeni zenginler, büyük işadamlarıİstanbul'un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileriVelhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir şehir olarak çıkıyor karşımıza. Değişen, dönüşen, ama barındırdığı şiddet nedense aynı kalan bir şehir öğrendim ki...yaşam inatçı bir öğretmen aslında...şöhret dolabımda asılı bir elbise...sözü yemindir iyi insanların...ve iyilik yapmak için fırsat kollamalı insan... Johanna Basford yeni boyama kitabıyla okuyucularını gizemli bir ormanda yolculuğa çıkarıyor. Acaba ormanın kalbindeki şatoda ne var? Renklendirilip süslenecek şekillerin yanı sıra kitabın sayfaları arasında saklanmış hayvanlar da yolculuk sırasında keşfedilmeyi bekliyor. Sayfalarda saklanmış dokuz özel tableti de unutmayın! Şatonun kapısını açmak için tüm tabletleri bulun ve içerde neyin gizlendiğini keşfedin! Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!-S.J. Watson-Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u. -Terry Hayes-Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman.-Lisa Gardner-Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!-Publishers Weekly-Nefesleri kesen bir ilk roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar. -Kirkus-Trendeki Kız, her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir sürprizle karşılıyor.-Entertainment Weekly- Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonnayı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor. Koca bir kavmin binlerce kilometreyi üç asır içinde geçtiğini düşünün Bu, dünyayı değiştirmez de ne yapar? İşte Türkler dünyayı böyle değiştirdi. Bu sebeple, bizim hayalî bir tarih ve kahramanlar üretmeye değil, yalnızca doğruyu öğrenmeye ihtiyacımız var-İlber Ortaylı-Türklerin Tarihi, göçebe bir kavimken Ortadoğu'nun güçlü uygarlıklarından birini tesis eden Türklerin günümüzde de çok konuşulan menşei tartışmalarıyla başlıyor. Akabinde Orta Asya'dan Anadolu'ya göç edip bölgeyi Türkleştirmeleri ve orada inşa ettikleri kültürün esasları Büyük bir mirasa, güçlü bir yapılanmaya ve tarihî bir zenginliğe sahip bir milletin, Türklerin adının nereden geldiği ve bu coğrafyaya ne zamandan beri Türkiye dendiği tartışmalarının tüm detayları Kazanılan önemli savaşlar ve geri çekilmelerle, dahası ızdırablı toprak kayıplarıyla bugünkü halini alan Anadolu'nun hikâyesiTürkiye'nin Malazgirt Savaşı'yla Bosna'nın fethi arasındaki 400 yıl boyunca Avrupa açısından önemli bir ülke ve baş edilmesi gereken bir sorun olmasının gerekçeleri Dahası Oğuzlardan Kıpçaklara, Peçeneklerden Selçuklulara ve büyük bir imparatorluk olan Osmanlılara kadar uzanan ve sadece Türklerin değil; Rusların, Memlukluların, Karakoyunluların, Gaznelilerin, Safevilerin, Çinlilerin, Hintlerin ve Arapların tarihi Yani aynı coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan uygarlıklara hep etki etmiş ve Doğu ve Batı kültürlerini birbirine taşımakta önemli bir rol oynamış Türklerin dünya tarihindeki yeri mercek altına alınıyor.Orta Asya'nın bozkırlarından Avrupa'nın kapılarına, İlber Ortaylı'nın satırları arasında dolaşmak isteyen her yaştan okurun zevkle okuyacağı bir başucu kitabı... Şu anda Türkiye'ye egemen olan cehâlet yönetimi, toplum olma bilincimizde büyük yaralar açmıştır ve açmaya da devam etmektedir. Öncelikle, toplumun bir grup olarak rasyonal düşünme yeteneğini silip süpüren yobazlık ve düşünceye değil korkuya dayanan cemaat yaşamının hortlatılması, toplumsal dokumuzu derinden yaralamıştır. Buna ilâveten eğitimimizde yaratılan kargaşa ve kalitesizlik, bir toplum olarak bilgi edinme ve değerlendirme yetimizi ortadan kaldırmak üzeredir. Tüm bunları yapanların eleştirilmesine, toplumda gerçeği aramak için oluşturulabilecek bir serbest düşünce ve tartışma ortamının oluşturulmasına imkân verecek basın özgürlüğünün alenen, fütursuzca tehdit edilmesi ve buna toplumdan en ufak bir reaksiyon gelmemesi ortaya konan yıkım projesinin toplumca algılanamamasına ve dolayısıyla bertaraf edilememesine neden olmaktadır.Bahsettiğim yıkım projesi, bir grup kötü niyetli insanın Türkiye'yi ortadan kaldırma projesi olarak algılanmamalıdır. Kuşkusuz, içimizde bu yıkım projesini yönetenleri dışarıdan destekleyenlerin böyle bir amaçları olabilir ve muhtemelen vardır da. Ancak bu projeyi içimizde (ve başımızda) bulunarak yürüten ve destekleyenlerin yaptıklarının tamamen farkında olduklarını sanmıyorum. Ortaya çıkan ve benim kısaca proje diye betimlediğim olgu aslında yalnızca cehalet ve aptallığın ortaya çıkardığı bir süreçtir. Tarih boyunca cehaletin ve aptallığın eline geçen toplumların kaderleri hep bizimki gibi olmuştur. Zira cahil, çevresiyle temasa geçemediği gibi bizzat kendisi hakkındaki bilgileri de değerlendiremez. Aptal ise bu veriler kendisine sunulsa bile bunlarla ne yapacağını düşünemez. Cahil ve aptal her türlü eleştiriden korkar, zira bellediği yolun dışında bir yolun varlığını bilmez, olabileceğini düşünemez ve kendisine gösterilse bile değerlendiremez. Bu durumda yapabileceği tek şey, bugün Türkiye'de olduğu gibi, toplumsal terör, yani korku yaratmaktan ibaret olur. Hoşça git, dedi tilki. Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez. Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: Gerçeğin mayası gözle görülmez. Sevmekten daha önemli şeyler vardır. Hissettirmek gibi koklayarak öpmek gibi. Bazen sevilmekten çok varlığını hissetmek istersiniz. Varlığını hissedemediğiniz birini sevemezsiniz. Kadınlar sevildiğini duymaktan çok hissetmek ister. Sevdiği adamın sevgisini hisseden kadından daha güzeli yoktur.Sevdiği kadına sevgisini hissettiren erkeğin aşkına doyum olmaz. Ben bu kitapta kendimi sana hissettirmeye geldim. Ben sevdikçe hissettirdim, sen hissettikçe gittin. Oysa sen benim kalbimin kafası güzel haliydin. Ve o gün öyle bir gittin ki, ben o günden sonra kendimi hissetmedim. Ve o kalple seni sevdim... Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insanHazır mısın?Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.Korkuyor musun?Korkmadığım anım da olmadı.Neden buradasın?Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.Başlayalım mı?Her başlangıç bir son Yeni bir sona başlayalım.Bir yanda Zâhir, bir yanda Bâtın Bir yanda görünen dünya, bir yanda insanın ötesi, evrenin varoluşu Bir yanda bireyin günlük yaşam akışı içinde kendini, çevresindeki karakterleri ve bulunduğu yaşamı sorgulayan bir hikâye; diğer yanda felsefik ve ruhani sırları irdeleyen, kadim bilgileri ve bilgeleri bugüne taşıyan gizemli, mistik bir yolculuk Bir yanda ağacın altında uyuyan Yedi, denizden çıkan çift başlı düalite, zaman ustası saatçi, bilge simyacı, Schrödinger'in kedisi, mahkeme salonuna doluşmuş düşünürler ve daha nice ezoterik kahraman... Diğer yanda aşk, tutku, aldatma, entrika ve yaşam kavgasıKitapları ve insan odaklı çalışmalarıyla milyonlarca ruha dokunan Aret Vartanyan, daha önce denenmemiş tarzda kaleme aldığı bu romanında yüreğiyle mantığı, gerçekle illüzyon arasında sıkışan insanlığı kendi içinde bir yüzleşmeye davet ediyor. Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyordu artık. Bir yandan da İstanbul'a geldiğinde etrafında ilgiyle dolaşan insanlar ve karşısında köle olacak bir beyaz atlı prens hayal ediyordu.Ancak ne yazık ki hayat masallardaki gibi değildi. Zaten Bir varmış bir yokmuş yerine Lanet olsun! ile başlayan bir masaldan ne beklenirdi ki? Masal, karşısına çıkan, sırlarla dolu, karanlık Rüzgar'ın gizemini çözmeye çalışırken kendini ona âşık buluverecekti. Rengârenk kalemlerinizi şimdiden hazırlayın.Renkler Sokağı'ndan sonra, şimdi de şehirler renklenmeye başlıyor. Renk renk hacimle dolmak için sizin ziyaret etmenizi bekliyor bu şahane şehirlerŞehirlerinizi renklendirirken hem stresinizi atabilir hem de biraz olsun gün içinde yaşadığınız sorunlardan uzaklaşabilirsiniz. Bu arada iç dünyanızın zenginliğini de keşfedebilirsiniz ki hayal gücünüzün sınırlarına siz bile şaşırabilirsiniz.Belki de bir şiir dinletisi ya da hoş bir müzik eşliğinde kendinizle kalmanızı sağlayacak olan Renkler Şehrinde keyifli bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Yetişkinler için hazırlanan bu karmaşık ve ayrıntılı hazırlanmışmodeller ve tasarımlar, sizleri hem stresten uzak tutacak hem de zihinsel olarak rahatlamanızı sağlayacak.1-Pastel ve renkli kalemlerinizi özgür bırakın.2-Telefonunuzu, tabletinizi, bilgisayarınızı kapatın.3-İşinizi, kredi notunuzu, itibarınızı, amaçlarınızı, emeklilik birikimlerinizi düşünmeyi bırakın.4-Kendinize renklerin birer yaşam belirtisi olduğunu hatırlatın. Asıl önemli olan bu.5- Kitapta en sevdiğiniz sayfayı bulun. Bu sizin için başlangıç olsun. Boyamaya başlayın.6- Böylece tüm endişelerinizden uzaklaşıp, özgürce düş kurabileceğiniz, heyecanlı, meraklı ve keyifli, olacağınızı fark edin. Derin nefes alın ve eğlencenin tadını çıkarın.7- Tatmin olduğunuzda ya da sıkıldığınızda bırakın. Bir varmış, bir yokmuş, hâlâ içindeki masala kulak veren küçük bir kadın varmışBüyük yeşil bir odada bir telefon, kırmızı bir balon ve aydedenin üzerinden zıplayan bir ineğin resmi varmış İyi geceler aydede, iyi geceler kırmızı balon, iyi geceler yıldızlar, size de iyi geceler yeryüzündeki tüm sesler.June Andersen, her akşam yatmadan önce teyzesinin ona ve kız kardeşine okuduğu bu masalla büyümüştür. Ancak zaman acımasızdır ve maalesef hayat, çocukluklarındaki o masumiyeti yok etmiştir. Artık güçlü bir kadın olarak tek başına yol alan June, yıllardır yüzünü görmediği teyzesinin ölüm haberiyle çocukluğunu geçirdiği Mavi Kuş Kitabevi'ne yeniden adımını atacaktır. Hatıralarını süsleyen bu masal diyarı June'un içindeki karanlıklara ışık tutarken, June kendini yeniden keşfedecektir.Elveda Haziran, bugününüzü sorgulayıp geçmişinize merhaba diyeceğiniz, ne kadar imkânsız gibi görünse de çıkış yollarının çok yakınımızda olduğunu gösteren bir Sarah Jio romanı.Elveda Haziran Aile bağlarına ve bağışlamaya dair son derece ilgi çekici bir hikâye.-Booklist- Türkiye'de bir ilk... Kokulu Boyama KitabıÇok çalışıp, çok yoruluyorsunuz değil mi? Bir de üzerine sabah ve akşam trafik stresi! Ya da evde akşama kadar çocuklarla uğraşıyorsunuz; çamaşır, bulaşık, temizlik, ütü derken kaliteli zaman geçiremiyorsunuz, değil mi? Çocuklar yattıktan sonra da kendinizi televizyon karşısına çivilemek de istemiyorsunuzO zaman bu kitap tam size göre! Bütün günlük stresinizi, yorgunluğunuzu ve bitmek bilmeyen hayat mücadelenizi biraz olsun hafifletmeye ne dersiniz? Sadece boyayın! İçinizden geldiği gibi, özgürce! Boyarken bahar tazeliğinin kokusu size eşlik etsin!.. Dünya listelerinde çoksatanlar arasında yerini alan, can sıkıntısına birebir Paralama Defteri, Türk yaratıcılarla buluşuyor!Paralama Defteri, tahrip edici ve huzur bozucu talimatlatlarla en iyi hatalarınızı ve pislik yaratma yeteneğinizi hunharca gözler önüne sermenizi sağlayacak bir resimli kitap. Keri Smith'in yaratıcı ve muzip illüstrasyonları defter sahiplerini, yaratmak için cesurca yıkmaya yönlendiriyor.Yaratım sürecini gerçek anlamda tecrübe etmek için sayfaları delmek, fotoğraflar eklemek, o fotoğrafları çirkinleştirmek, sabah kahvesiyle resim yapmak, vahşice karalamak, günlüğü sürüklemek ve daha niceleri bu defterde serbest! Smith'in kendine has duyarlılığı sayesinde yepyeni bir yaratıcılık tarzıyla tanışacak ve bomboş, beyaz sayfaların neden olduğu korkudan sıyrılmak için değişik yöntemler keşfederek kendinizi bu sanatsal sürece kaptıracaksınızHangi sayfasından başlayıp hangisinde bitirirseniz bitirin bu defterde yapacak ilginç bir şeyler daima bulabilirsiniz. Paralama Defteri, yaratıcılığın keşfi.-Buffalo News-Keri Smith, Kanadalı bir kavramsal sanatçı ve aralarında Paralama Defteri, Bu Bir Kitap Değil ve Bırak Dağınık Kalsın'ın bulunduğu çoksatan kitaplar ile dijital uygulamaların yazarıdır. Dünyanın birçok yerindeki okullarda, geleneksel olmayan öğrenme metotlarından biri olarak müfredatlarda kullanılan yaparak öğrenme yaklaşımını benimseyen Keri, Umberto Eco'nun açık yapıt diye tanımladığı, okuyucu/kullanıcı/izleyici tarafından tamamlanan işlere odaklanmaktadır. Keri'in Pocket Scavanger uygulaması, 2014 Dijital Kitap Ödülleri'nde En İyi Edebiyat Dışı Uygulama ödülünü kazanmıştır. The Sunday Times Bestseller 30'dan fazla ülkede milyonlarca satan Millie Marotta'nın Hayvan Krallığı'nda Kendinizi Kaybedin...Bu kitap göz kamaştırıcı balıkların, kuşların, memelilerin, sürüngenlerin, omurgasızların ve amfibilerin bir koleksiyonudur. Aslında hayvanlarla ilgili bir kitap olmasına rağmen, sayfalarında bazı bitkiler, ağaçlar ve çiçekler de bulacak, tuhaf bir böceğin saklandığını bile keşfedeceksiniz. Yine yol boyunca, yardım amaçlı neyi nasıl eklemek gerektiği konusunda aralara serpiştirilmiş öneriler bulacaksınız.Hayvan Krallığı, sayfaları arasında kendinizden geçeceğiniz bir hayvanlar âlemi şöleni olduğu kadar bir boyama ve karalama kitabıdır da. Haydi şimdi Millie Marotta'nın bu güzel çizimlerini kişiselleştirerek kendi hayvan krallığınızı oluşturun. Size gerekli olan sadece renkli kalemler ve biraz da hayal gücü... Allah niyetine göre verirAllah bütün hazinelerinin anahtarını eline verdi. Dilediğin zaman kapılarını dua anahtarı ile açarsın. Dilediğin zaman semanın kapılarını açar, ölü toprağa hayat veren yağmurları indirirsin. Fakat istediğin şeyin hemen yerine gelmemesinden endişe edip umutsuzluğa düşme. Allah sorundan önce çözümü hazırlar.Bazen hayat hayallerini alır elinden Demek ki Allah sesini duymak istedi. Kalbini ve elini açarsın hemen ve sığınırsın seni yoktan var eden Hâlik'e. İşte bu buluşma ne güzel bir buluşmadır Kalbin gerçek aşkına kavuştuğu andır.O'nun vermesi senin niyetine göredir.Biten bir şey için üzülme, kader sana daha iyisini hazırlamıştır; sadece zihnin geçmişe takılı bırakmak ister seni. Artık her şeyin farkındasın. Şükret ve yoluna aşk ile devam et