Cemaat'in İlk Darbesi 15 Temmuz'dan çok önceydi
15 Temmuz'daki darbe girişimi, faili olarak açıklanan Gülen Cemaatinin ilk askeri müdahalesi değildi. İlhami Yangın, "Cemaat'in İlk Darbesi" adlı kitabında, petrol şirketleri, lobiler, gizli servisler, devlet başkanları, gazeteciler, iş adamları ve siyasetçiler üzerinden kurulan bir ağın izlerini sürerek, 1993'te Azerbaycan'da gerçekleştirilen darbeyi anlatıyor.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen ve cemaati bir kez daha Türkiye gündeminin ilk sırasına oturdu. Darbe girişimiyle birlikte, uzun yıllardır tanımlanamayan muğlak bir fenomen olarak insanların zihnini meşgul eden Cemaat, siyasi/hukuki bir tanıma da kavuşmuş oldu: "Terör örgütü". Ancak bütün bu tanımlar ve Cemaati sadece belirli tarihler aralığında krimanllikle ilintilendirmek, tatmin edici bulunmuyor ve sorgulamalara da engel olmuyor. Bu sorgulama gündelik siyasetin söyleminde olduğu kadar, araştırmalar ve incelemeler yoluyla da yapılıyor. Son aylardaki gelişmeler Cemaat hakkında yayımlanan kitaplarda da bir artışa yol açtı. Bunlardan biri de Cümbür Cemaat adlı kitabıyla hafızalarda yer edinen İlhami Yangın'ın bu yapıyı, ilişkileri, bağlantıları ve olaylarla inceleme altına aldığı kitabı Cemaat'in İlk Darbesi.
Ergin Yıldızoğlu'nun yeni kitabı Laiklik Savunulmalıdır okurla buluştu
Gizli anlaşmalar, devlet başkanları, gizli servisler...
Tekin Yayınevi'nden çıkan kitabında bilgi ve belgelere dayanarak "Cemaat'in İlk Darbesi"ni anlatan İlhami Yangın, ilişkilerin, gizli anlaşmaların, dağıtılan makam ve unvanların, okulların, Cemaat gazeteleriyle etki altına alınan devlet başkanlarının, başbakanların, gizli servis elemanlarının izini sürüyor.
Adli makinenin işleyişi Peder Bey'in Yargısı'nda
Batılı petrol şirketleri ve darbe
Türkiye'deki çeşitli faaliyetlerinin de anlatıldığı kitapta, Gülen Cemaatinin ABD'nin başını çektiği Batılı petrol şirketlerinin ilgi alanındaki petrol denizi olarak tanımlanan Hazar çevresindeki Türk cumhuriyetlerinde iktidarları değiştirmek, darbeler düzenlemek, uygulamaya konulan planların zeminini hazırlayarak bölge halklarının gözünde meşrulaştırmak üzere teşkilatlandığı yer alıyor.
"Yargıda Kumpasın Köşe Taşları"
Cemaatin ilk darbesi: Azerbaycan
Kitaba adını veren Cemaat'in İlk Darbesi ise, Azerbaycan'da Ebulfeyz Elçibey'in 1993'te Cumhurbaşkanlığından indirilmesi. Bu darbenin arkasında petrol şirketleri BP ile Amoco'nun bulunduğu ve Gülen Cemaati'nin de darbede etkin bir rol oynadığı iddia ediliyor.
Darbenin organize edilmesi ve Zaman Gazetesi
Peki Cemaat Azerbaycan darbesinde bu etkin rolü nasıl oynamıştı? İlhan Yangın kitapta gazeteciler, işadamları, siyasetçiler ve ajanlar üzerinden bunun detaylarını da anlatıyor: Zaman Gazetesi'nin Genel Müdürü İlhan İşbilen'in Haydar Aliyev ile telefonda sürekli irtibat kurarak darbenin alt yapısını organize ettiklerini, bazı Zaman gazetesi mensuplarının Nahçıvan sınırını gizlice geçerek görüşmeler yaptıklarını, Gülen'in Orta Asya'ya gönderdiği ilk gruptaki 26 kişinin asker kökenli Cemaat mensupları olduğunu yazıyor.
CHP'li vekiller Suriyeli mültecilerin dramını kitaplaştırdı
Cemaate KGB'li danışman
Bu süreçte Rusya istihbaratı ve CIA gibi teşkilatlarla girilen ilişkileri ortaya koyan bir takım olaylar da kitapta yer alıyor. Bunlar arasında Nazım Ekberov olan ismini Gürsel Adalı olarak değiştirerek Cemaat'e başdanışman olan KGB ajanının yürüttüğü faaliyetler de var. Ayrıca, ajan olduğu deşifre edilince Zaman Gazetesi'nin o dönemki Genel Müdürü Hüseyin Gülerce tarafından apar topar Türkiye'ye çağrılan Zaman gazetesi muhabirinin hikayesi de kitapta. İlhami Yangın, Rusya gizli servisinin, ülkedeki Cemaat faaliyetlerine neden göz yumduğuna da kitapta yanıt veriyor.
'Savaşta Türkiye, Ermenistan'a destek verdi'
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından savaşlar, darbeler, iç karışıklıklara sahne olan Orta Asya'daki güç mücadeleleri içinde konumlandırarak Cemaatin öyküsünü anlatan yazar, Azerbaycan-Ermenistan savaşında Türkiye'nin pozisyonunu da kaleme alıyor: "Azerbaycan - Ermenistan savaşında, Türkiye'nin Ermenistan'a yardım ettiğini, Ermenistan'ın elektriğinin, Ermeni askerlerin ekmeğinin Türkiye tarafından sağlandığını biliyor musunuz?"
Elvis Peeters'tan mültecilerin romanı: Sayısız
Demirel - Türkeş - Gülen
İlhami Yangın Cemaat'in İlk Darbesi'nde, Fethullah Gülen ile Süleyman Demirel'in Azerbaycan'ın darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Elçibey'le ilgili rahatsızlık duyduklarını ve bu konuda Haydar Aliyev ile mutabık olduklarını belirtiyor. O dönem hükümetin en büyük destekçisi olan Alparslan Türkeş'in de bu ilişkide kilit bir rolü bulunduğunu belirtiyor.
'Türkeş'ten Gülen'e destek olmasını istediler'
ABD Yahudi lobisinin isteği üzerine Orta Asya'da binlerce yıl sonra Türk Kurultayı düzenlendiğini, bunun da Gülen Cemaati'nin bölgeye yayılması için yapıldığını ifade eden yazar, bu lobilerin temsilcilerinin, Alparslan Türkeş'ten Cemaat faaliyetlerine katkıda bulunmasını istediklerini de belirtiyor: "Alparslan Türkeş ile görüşen ABD Yahudi lobisi liderleri başlıca iki konuda hassasiyet gösteriyordu. Birincisi, Türk cumhuriyetlerinde Fethullah Gülen Cemaati okullarının alabildiğince yaygınlaştırılması, Cemaat gazetelerinin, radyolarının ve diğer yayın organlarının desteklenmesi. İkincisi, Toroslar'dan çıkarak Akdeniz'e dökülen Dragon Çayı suyunun bir an önce İsrail'e aktarılması için çalışma yapılması. Türkeş, bu iki konuda elinden ne geliyorsa yapacağını söyledi."
10 yıl aradan sonra Kaderin Bir Cilvesi
'Gülen gidince ofisinde dinleme cihazı arattırdı'
Kitapta, Alparslan Türkeş'in Ankara Kocatepe Mahallesi Binektaşı Sokak'taki ofisinde Fethullah Gülen'le yaptığı gizli görüşme ve ne konuştukları da var. Üstelik İlhami Yangın'ın anlatımına göre, görüşmenin ardından Gülen ofisten ayrılınca Türkeş, "Aman evlâdım, sağa sola iyice bakın, bu adamlar dinleme uzmanı" diyerek, telaşlı bir şekilde büroda dinleme aleti araması yaptırır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı ve güvenlik maddesi
Kitaptaki bu Orta Asya petrolü üzerine verilen mücadelenin anlatısı Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı anlaşmasına kadar uzanıyor. Bu anlaşmadaki "güvenlik" maddesine işaret eden yazar, Cemaat'in devlet kadrolarındaki "güçlü aygıtı" ile bu ilişkilerde oynadığı rolü de açıklığa kavuşturuyor.
Kitapta ayrıca Fethullah Gülen Cemaati'nin, Atatürk'ün Türkiye'deki okullarını kapattığı Alliance İsraelite Universelle ile bağlantıları, Zaman Gazetesinde uzun yıllar "dinleme cihazlarının" reklamının yapıldığı gibi konuları da inceliyor.
Şair Behramoğlu'ndan çocuk şiirleri seçkisi
Öte yandan Tekin Yayınevi şair Ataol Behramoğlu'nun Foça'yı edebiyata taşıdığı "Özlem ve Yaz - Foça Dörtlükleri" adlı şiir kitabının ardından, çocukların dünyasına seslendiği "Bir Çocuğa Layık Olmak" adlı seçkisini de yayınladı.
Şiirlerinde sıklıkla geçen sözcükler ve kavramlar arasında çocuğa ve çocukluk dünyasına özel bir yer veren Ataol Behramoğlu'nun "Bir Çocuğa Layık Olmak" kitabı, kendi şiirleriyle dünya şiirinden yaptığı çevirilerden oluşuyor. Şairin çocukları düşünerek düzenlendiği bir seçki olan kitapta, çocuk şiiri denildiğinde akla ilk gelebilecek türde şiirler değil ama çocukların dünyasına da seslenebilecek; onlarda erdem, iyilik, sevgi duygularını geliştirebilecek, zekâ, dil ve düşünme yetilerini güçlendirecek şiirler yer alıyor.
"Yiğitler Yiğiti ve Uçan At Masalı" adlı manzum bir çocuk masalının da yazarı olan Ataol Behramoğlu, çocukları iyi şiirle tanıştırmayı, doğru eğitimin temel ilkelerinden biri olarak görüyor. Şair, "Bir Çocuğa Layık Olmak" seçkisinde soruyor:
"Masum bir meraktır taşar içlerinden
Yanıtsız çoğu kez ve hazır bağışlamaya
Soralım kendi kendimize bazen
Layık mıyız çocuklarımıza?"
Şair, bir süre önce okurla buluşan "Özlem ve Yaz - Foça Dörtlükleri"nde de Foça'yı şiirleri ile anlatarak edebiyata taşımıştı. Sali Turan'ın desenleri eşliğinde okura ulaşan Foça Dörtlükleri, okura bir yaşama sevincini duyumsatıyor, duygu, gözlem ve renk algısını genişletiyor. Kitap, 7 Eylül'de Foça Beş Kapılar Kalesi'nde düzenlenen gece ile tanıtılmıştı.
Toplumcu gerçekçi şiir ilkeleri ile şiirinde yeni biçim ve tema arayışlarına giren Behramoğlu'nun "Kızıma", "Cellat", "Bir Aydın Tipine", "Dostları Özlemle Kucaklamayı Unutma", "Durdum Baktım Arkandan" gibi çoğu ünlü müzik ustalarınca da bestelenmiş, dilden dile dolaşan dörtlüklerin sahibi.