Aşka, oralete ve ağaçlara inananların hikayesi: ''Kırlangıç Dönümü''
''Karahindiba'' isimli öykü kitabından sonra, ''Kırlangıç Dönümü'' ile çıkıyor Sinan Sülün karşımıza. Aslında hepimizin yaşadığı/ yaşayabileceği bir hikayeyi tüm naifliğiyle anlatıyor. Aşk, kelimelere dökülüyor, Ali ile Verda diye okunuyor.
''Bir elmada iki diş olmak istiyorum seninle...'' Bu cümleyle itiraf ediyor aşkını Ali, Verda'ya. Hemen not alıyorum bu cümleyi. Turgut Uyar şiirleri kadar içten, temiz...
Romanın kahramanı Ali'nin karakteri gibi...
Ali başka bir dünyadan inmiş gibi yeryüzüne...
Zaten tuhaf bulunuyor hep çevresi tarafından. Yalın, saf ve ince. Devrimci. Ama devrimi kocaman cümlelerle savunmuyor. ''Değişebiliriz'' diyor, ''Değiştirmeye başlarsak kendimizi.''
Sülün'den mağlup olanların hikayesi...
Karıncaları izliyor, yaprakların dilinden anlıyor ve ağaçların hikayesini anlatıyor. Bir iftira sonucu 10 sene hapiste kalan Ali, sevdiği kadına anlatırken kendini, ''Ben kimsenin canını yakmadım'' diyor.
Ali'nin ekseninde dönen bu romanın başka kahramanları da var, elbet. Ailesi, arkadaşları, kendini anlatabildikleri, anlatamadıkları... Bu romanla beraber onların da hayatlarına dahil oluyoruz. Varoluş kaygılarını anlıyor ve aşklarını dinliyoruz.
Sonucunu önceden kestirebildiğimiz, Yeşilçam'ın en güzel döneminin aşkları gibi sıradan ve içten. Olmaz dediklerimizin olurluğunu gösteriyor Sinan Sülün.
Okuyucuyu şaşırtmaya, aklını karıştırmaya çalışmıyor. Verdiği bir röportajında söylediği gibi, ''sıradanlığın zaferine inanıyor.''
Elinize aldığınız andan itibaren akıp gidiyor Ali'nin hikayesi... Yazarın üç sene boyunca beraber yaşadığı karakterler, arkadaşınız oluveriyor.
Yazar, Turgut Uyar'a, ilk kitabı Karahindiba'ya ve hala oraleti sevenlere de selam çakıyor. Yani ''Kırlangıç Dönümü''nü bitirdikten sonra tüm insanlara oralet ısmarlamak isteyebilirsiniz.
KIRLANGIÇ DÖNÜMÜ
Sinan Sülün
İletişim Yayınları
2015, 257 sayfa, 20 TL.