Anlatının inşasını yazdılar: 'Devlet Aklı ve 1915'
Ömer Turan ve Güven Gürkan Öztan'ın kaleme aldığı "Devlet Aklı ve 1915"te tabulaşmış bir konuyu inceleme altına alıyor. Kitap, Ermenilerin 1915'te yaşadıklarının "devlet aklı" tarafından nasıl bir inkâr politikası ile karşılaştığını ve inkârın resmi düzlemde hangi zamanda, hangi gerekçeler öne sürülerek yeniden inşa edildiğini sorguluyor.
İletişim yayınları; Ömer Turan ve Güven Gürkan Öztan'ın "Devlet Aklı ve 1915 - Türkiye'de 'Ermeni Meselesi' Anlatısının İnşası"nın yanı sıra; Uğur Erbaş'ın grafik romanı "Gozo ve Sagre"yi; Başak Ağaoğlu ve Necdet Dümelli'nin çocuklar için hazırladığı "Kıpır Kıpır Bir Hayal"i ve Samuel Taylor Coleridge'in Şavkar Altınel tarafından Türkçeye çevrilen klasik eseri "Yaşlı Gemici"yi de 16 Şubat'ta okurla buluşturuyor.
Devlet Aklı ve 1915
Ömer Turan ve Güven Gürkan Öztan'ın birlikte kaleme aldıkları Devlet Aklı ve 1915 adlı çalışmada, Ermenilerin 1915'te yaşadıklarının "devlet aklı" tarafından nasıl bir inkâr politikası ile karşılaştığı incelenirken, aynı zamanda bu inkârın resmi düzlemde hangi zamanda, hangi gerekçeler öne sürülerek yeniden inşa edildiği de sorgulanıyor. 1915 sonrasında yaşanan inkâr sürecini tüm yönleriyle öğrenmek isteyen okurlarımız için temel bir başvuru kaynağı…
Ermeni Soykırımı sadece Osmanlı'nın son dönemini ve Cumhuriyet'in kuruluşunu etkilemekle kalmadı, Türkiye'deki "devlet aklı"nın biçimlenişinde de önemli bir rol oynadı. Tehcir trajedisi sonrasında devlete önemli bir gündem dayatmıştı. Kurbanların taleplerine verilecek yanıttan, faillerin nasıl konumlandırılacağına ve facianın nasıl anlatılacağına ilişkin bir dizi soruda tartışmalar halen devam ediyor.
Tanıl Bora Türkiye'nin yeni siyasi dilini yazdı: 'Zamanın Kelimeleri'
Tanıtım metninden:
"Türkiye ulus-devletinin tarihsel öncülü Osmanlı İmparatorluğu'dur ancak 'devlet aklı' Osmanlı ile Cumhuriyet döneminin ilişkisini vurgularken, kimi zaman eski dönemlerin 'şanlı sayfalarını' öne çıkarır, kimi zaman ise yakın dönemde yaşananları sessizlikle geçiştirir ve resmi anlatıyı tabular üzerine inşa eder. Bu öylesine çok katmanlı bir ilişkidir ki, 'devlet aklı' tabulaştırdığı konularda bazen de yapılanlara sahip çıkan bir tavrı benimser. Devlet Aklı ve 1915'te Ömer Turan ve Güven Gürkan Öztan, bir yandan tehcirin dayattığı gündem sürekliliğine resmi düzlemde inşa edilen 'Ermeni Meselesi' anlatısı ile yanıt verildiğini iddia ediyorlar. Diğer yandan devlet aklı adına konuşan aktörlerin hamle repertuarlarını inceliyorlar. Devlet Aklı ve 1915, Mütareke, erken Cumhuriyet, Soğuk Savaş dönemlerinden geçerek, günümüze aktarılan inkârda ortaklaşma tavrının titiz bir incelemesini sunuyor.
İhtida ve İrtidad: Osmanlı'da din değiştirmeler ve Anadolu'nun gizli Hristiyanları
'Resmi anlatı, 1915'te olup biteni münhasıran Osmanlı İmparatorluğu bağlamına ait göstererek İmparatorluk ile Cumhuriyet arasında kesin bir kopuş olduğunu varsayar. Dolayısıyla 1915 ile 'yeni bir başlangıç' olan Cumhuriyet dönemi arasında siyasi ve hukuki bağ kurulamayacağını savunur. Özellikle ulusalcı perspektiften yapılan yorumlar, muasır medeniyet ile eş görülen Cumhuriyet projesinin Ermeni iddiaları ile 'lekelenmesini' önlemeye çalışır. Resmi anlatının bir diğer iddiası ise 1915'in 1980'lerin ilk yıllarında yoğunlaşan ASALA saldırılarından önce sivil ve askeri bürokrasinin gündemine gelmediği; bu konuda devletin yeni düzenlemelere ihtiyaç duymadığıdır. Böylece resmi söylem, uzun süre başarıyla sürdürülen suskunluk politikasını tarihsel gerçeğin yok sayılması için zemin olarak kullanmaya devam eder."
Okulda ve hayatta başarıları için rehber: 'Üstün Zekalı Çocuğa Yardım'
Gozo ve Sagre
Uğur Erbaş, Gozo ve Sagre adlı grafik romanında fantastik bir dünya yaratırken kendine has çizgileriyle okurunu heyecanlı ve soluk soluğa geçen bir yolculuğa çıkarıyor. Hem grafik roman okurları, hem de edebiyatseverler severek okuyacaklar…
Başka bir dünya, başka bir harita.
Asırlar önce bırakmıştı insanlar hayvanları yemeyi.
Uğur Erbaş, aklın ve kalbin yenilgisini anlatıyor.
Her zaman olanla hiç olmayan arasında…
Gozo ve Sagre, gün ışığını arayan fantastik bir grafik roman, trajik bir "dünya tarihi". Yaklaşan karanlık, kaosun arifesi.
"Dağların, ovaların, ırmakların, göllerin ve denizlerin arasında, havada, karada, suda ve toprak altında yaşayıp giden her çeşit varlığın orta yerinde dururdu bu koskoca kaya. Üzerinde bir adam oturur, oturur, otururdu."
Kıpır Kıpır Bir Hayal
Başak Ağaoğlu'nun çocuklar için hazırladığı Kıpır Kıpır Bir Hayal, hayal etmeyi, onu gerçekleştirme aşamasında yaşanan zorlukları ve sonucun güzelliğini renkli çizimler ve neşeli bir dille anlatıyor.
Aklımıza bir fikir geldi… Bir hayal, bir yenilik…
Ne olduğunu nasıl anlatmalı?
Ya insanlar bu hayali anlamazsa…
Başak Ağaoğlu, kıpır kıpır, yerinde duramayan bir hayali anlatıyor.
Neşeli, cıvıl cıvıl, nefes nefese…
Yaşlı Gemici
İletişim Yayınları'nın klasikler dizisi, İngiltere'de romantizm akımının kurucularından kabul edilen Samuel Taylor Coleridge'in bir gemicinin hikâyesini anlattığı en ünlü manzum eseri Yaşlı Gemici ile zenginleşiyor. Yaşlı bir gemicinin uzun ve zorlu geçen bir yolculuğun dönüşünde karşılaştığı bir gence başından geçenleri anlattığı Yaşlı Gemici, hayal gücünün sınırlarını sonuna kadar zorlamasının yanında şiirin modernleşmeye evrildiği sürecin önemli bir basamağını da oluşturuyor.
Şavkar Altıner çevirisi,
L.G. Salingar'ın önsözü,
George Whalley'nin sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisi, Kitaba dair görsellerle.
Coleridge'in en ünlü şiiri "Yaşlı Gemici", yaşam ile ölüm arasında var olmaya mahkûm edilmiş bir gemicinin hazin yolculuğunun hikâyesi.
İngiltere'de Romantizm akımının kurucularından kabul edilen Samuel Taylor Coleridge, eserlerinde agresif bir sanayi dönüşümünün arefesindeki imparatorluğun karanlık, kasvetli ve düşkün bilinçaltına yolculuk ediyor. En ünlü şiiri "Yaşlı Gemici"de uzun ve felaket dolu bir deniz yolculuğundan dönen gemici, bir delikanlının yolunu keserek ona başından geçenleri anlatır. Güney Kutbu'na yolculuk eden gemi türlü doğal ve doğaüstü afetlerden geçecektir. Coleridge'in muazzam hayal gücünü sergilediği "Yaşlı Gemici", şiirin modernleşmeye doğru attığı önemli adımlardan birini temsil ediyor.
"Coleridge'in metafiziğe olan ilgisi son derece hakikiydi; metafiziğe olan ilgi de çoğunlukla görüldüğü gibi, duygularının bir tezahürüydü." T. S. Eliot
"Bulutların çevrelediği bir meteor; gözlerini kırpıştıran baykuşların arasında gözü bağlı bir kartal." Percy Bysshe Shelley