hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul Tasarım Bienali'nin programı açıklandı

    İstanbul Tasarım Bienalinin programı açıklandı
    expand

    İstanbul'un ilk Tasarım Bienali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 13 Ekim - 12 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul Tasarım Bienali'nin etkinlik programını anlatmak, bienalin teması ve sergi içeriğiyle ilgili bilgileri paylaşmak amacıyla, 12 Mart Pazartesi akşamı Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda bir basın toplantısı düzenlendi.

    Emre Arolat ve Joseph Grima küratörlüğünde düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali'nin teması, İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu Üyesi ve Londra Tasarım Müzesi Direktörü Deyan Sudjic'in önerisi ile "Kusurluluk" (Imperfection) olarak belirlendi.

    İstanbul Tasarım Bienali sergileri, kentsel tasarım, mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı, grafik tasarım, moda tasarımı, yeni medya tasarımı gibi başlıca alanlar ve ilgili tüm yaratıcı ürün ve projeleri kapsayacak.

    Bienal sergileri, İstanbul Modern ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda yer alırken, etkinlikler şehrin farklı noktalarına yayılacak.

    SERGİLER...


    Küratörler Emre Arolat ve Joseph Grima, bienalin "Kusurluluk" (Imperfection) temasını ayrı ayrı yorumlayarak bağımsız çalışmalarla iki farklı yaklaşım sunacak.

    Emre Arolat sergisi: "Musibet"

    Arolat'ın küratörlüğünde düzenlenecek "Musibet: Büyük Dönüşüm Ekseninde, Tasarımda Bağlam ve Anti-Bağlam'ın Estetizasyonu" başlığını taşıyan sergi İstanbul Modern'de yer alacak.

    Arolat, sergisinin küratoryel çerçevesini şimdiki zamanın İstanbul'unu kentsel ve mimari tasarım bağlamında irdeleyerek oluşturmayı hedefliyor.

    "Dönüşüm" ve "Anti-Bağlam" gibi iki ana başlıktan oluşan bu kurgu, ilk başlığında, son dönemde İstanbul'da gündemde olan kentsel dönüşüm ve toplu konut projeleri ile bu projelerin ortaya çıkardıkları toplumsal gerginlikleri, dünyadaki diğer örnek kentlerle karşılaştırarak irdeleyecek.

    İkinci başlıkta ise ağırlık merkezinde İstanbul'un bulunduğu bir coğrafi palette yerel ve küresel aktörler tarafından üretilen düşünceler, yeni dünyanın evrensel kabulleri ve yeni teknolojilerdeki değişimler, mimari ve moda tasarımı pratikleri arasındaki paralellik tartışılacak.

    Arolat, serginin kentsel ve mimari tasarım alanındaki omurgasının, ilk bakışta birbirine zıt gibi gözükseler de her birinin son derece güncel ve yaygın olmasıyla birbirlerine şaşırtıcı bir biçimde yaklaşan iki tasarım yönelimi arasında kalan sıkışık alan üzerinden kurgulanacağını belirtiyor ve ekliyor:

    "Bunlardan biri bağlamın ve özgüllüğün, diğeri ise bağlamsızlığın ve yeniciliğin estetizasyonu. İlki bağlamı kudretli yönetimlerin elinde araçsallaştırır ve içini tehlikeli bir sahte-tarihselcilik dayatmasıyla doldururken ikincisi yersizliği parlatmanın peşinde koşuyor."

    Arolat, serginin ana hedefinin, bu iki kutbu doğuran ve besleyerek günden güne gürbüzleştiren gösteri dünyası ile bu dünyayı temsil eden yaygın tasarım medyasının kritiği olduğunu ifade ediyor.

    Joseph Grima sergisi: "Adhokrasi"

    Küratör Joseph Grima ise Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda yer alacak sergisinin kavramsal çerçevesini, bürokrasinin tam karşıtı olan "Adhokrasi" olarak belirledi.

    Grima, İstanbul Tasarım Bienali'ni bir sergilenme platformu yerine laboratuar olarak değerlendirerek; bienalde yer alacak sergisini, tasarım dünyasında son dönemde yaşanmakta olan devrimsel değişimlerin bir sahnesi haline getirmeyi amaçlıyor.

    Son dönemdeki en belirgin değişikliklerden biri olan, son kullanıcının artık tasarım ve üretim sürecinin bir parçası olma konseptinden yola çıkan Grima'nın sergisi, tasarımcı, kullanıcı, üretici arasındaki geleneksel ilişkilere ve ağır işleyen bürokratik süreçlere meydan okuyan, dinamik karmaşık ve yenilikçi bir yapıya sahip olacak.

    Bienal sergisi için kaleme aldığı metinde, tasarımın bir sanayileşme ve modernite disiplini olarak, kuruluşundan itibaren çağdaş varoluşun hemen her cephesine etki ettiğini, hatta bu varoluşu tanımladığını belirten Grima, "Tasarım eylemleri kentlerden, yazı tiplerine, mimariden, taşıtlara, objelere, arayüzlere ve altyapısal sistemlere kadar yaşamlarımıza doygunluk noktasında nüfuz ediyor. Tasarım artık her zaman, her yerde ve bu haliyle neredeyse görünmezliğe bürünmüş durumda. Bulunduğu noktada gündelik hayatın içine öylesine işlemiş ki tasarımın aslında geniş bir etki alanı olan, kaçınılmaz surette politik bir aktivite olduğunu unutuyoruz. Oysa bugün tasarım kısa ve çelişkilerle dolu tarihinin en önemli kavşaklarından birinde duruyor" diyor.

    Bunları açıklarken Robert H. Waterman'ın ortaya koyduğu bir kuram olan "Adhokrasi" ile parallelikler kuran Grima, bu kavramı, yeni fırsatlar yakalamak, öz-örgütlenmeyi hayata geçirmek ve beklenmedik üretim metodolojileri geliştirmek için kabullenilmiş gelenekleri ve iktidar yapılarını teğet geçmek olarak tanımlıyor.

    Son başvuru tarihi 2 Haziran
     
    İstanbul Tasarım Bienali sergilerine katılmak isteyenlerin proje başvuruları 2 Haziran 2012 tarihine kadar devam edecek. Bienalde yer almak isteyen projeler için disipliner ve coğrafi bağlamda herhangi bir sınırlama yapılmıyor.

    Ayrıntılı bilgi için:
    istanbultasarimbienali.iksv.org
    www.facebook.com/istanbultasarimbienali
    www.twitter.com/tasarimbienali

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow