hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Whitthall Ailesi'nden izler All Saints Kilisesi'nde

    Whitthall Ailesinden izler All Saints Kilisesinde
    expand
    KAYNAKHande Sönmez / Cnnturk.com

    5-17 Mayıs 2016 tarihleri arasında Moda’da "Mahallede Karşılaşmalar" temasıyla gerçekleşecek olan Red Bull Art Around 11 sanatçının 11 eserine ev sahipliği yapıyor. Bu işlerden biri de Hera Büyüktaşçıyan’ın All Saints Kilisesi için yaptığı vitray çalışması. Büyüktaşçıyan’ın çalışması etkinliğin en beğenilen işlerinden biri olmaya aday. Gelin bu etkili çalışmayı bir de kendisinin ağzından dinleyelim.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -İşlerinizde esas olarak ‘öteki’ olmayı vurguluyorsunuz? Öteki olmak eserlerinize nasıl yansıyor?

    Öteki kavramı kendi içerisinde birçok farklı katmana sahip. Benim için ötekilikten çok öteki olma durumunun beraberinde getirdiği yokluk, görünmezlik ve buna bağlı olarak gelişen dönüşüm ve var olmayan şeylerin yerlerini alan diğer oluşumların yarattıkları etki ve zaman / mekan ile olan ilişkileri. Bütün bu tezatlıkları  gerek tarihsel gerekse güncel anlatılar üzerinden ele alarak sorgulamaya ve derinine inmeye çalışıyorum diyebilirim.

    -Red Bull Art Around’ta mekân olarak All Saints Kilisesi’ni seçmenizin sebebi nedir?

    All Saints Kilisesi üzerine ilk defa sergiye beni davet eden Red Bull Art Around’un bu yılki küratörü Amira Akbıyıkoğlu sayesinde düşünmeye başladım diyebilirim. Bölgenin tarihi üzerinde konuşurken, içerisinde barındırdığı çok katmanlı etnik yapıyı tartıştığımız bir anda olası mekan alternatifleri üzerine düşünürken bana bu kiliseye bakmayı önermişti. Mekan ile yolculuğum bu şekilde başladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -Kilise, Moda semtinin ileri gelen ailelerinden olan İngiliz Levanten Vitol (Whittall)lerden geriye kalan son hatıralardan biri.  Vitraylar da ailedeki kayıpları simgeliyor. Bunu nasıl bir süreç sonucunda öğrendiniz?

    Kiliseye ilk ziyaretim sırasında orada görevli olan Jaklin Hanım bana binanın tarihiyle ilgili genel bir bilgi vermişti. Kilisenin girişinde kapının içinde asılı olan bilgi içerikli kağıtların yanında iki fotoğraf ile karşılaştım. Birisi kilisenin inşa edilmesini sağlayan Sir James Whitthall'ün, diğeri ise bütün ailenin toplu olarak çekilmiş olan fotoğrafıydı. Bu iki fotoğraf üzerinden aile ve Moda'da yaşayan Levanten nüfus ile ilgili araştırma yapmaya  başladım. Whitthall ailesi gibi bölgede etkili olan bir diğer aile ise LaFontaine ailesi. Kilisedeki vitrayların altında yazılı olan metal plaketlerde her iki aileyenin üyelerinin hatırası için aileleri tarafından adanmış yazılar görebilirsiniz. Kilisenin en önemli özelliği olan vitraylarını izlerken vitrayların üzerindeki yazıları okuyarak takip etmek bir nevi  gün yüzüne çıkmamış bir topluluğun izlerini görünürleştirerek, aslında onları ölümsüz de kılıyor. Bu anlamda vitaylardan, daha önceden hiç bilmediğim bir dönemin ve ailenin hikayesine dalmış oldum. Bu süreçte Osman Öndeş'in ''Modalı Vitol Ailesi'' kitabı ve  John Whitthall'ün kaleme aldığı ve Babası William Whitthall'den gerida kalan anılar üzerinden 1906 yıllarındaki Moda semtinde yaşayan Anglo-Türk nüfusunu ve dönemin semt hayatından, dönemin politik olaylarına, Yunanistan'a sürgün edilişlerinden 1. Dünya Savaşı’na kadar uzanan bir çerçevede ele aldığı kitabı ''Constantinople to Kensington'' benim için önemli rehberlerden biriydi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -Eseriniz üzerinde vitray olmayan iki camın üzerine yerleştirilecek. Böylece kilisenin geçmişiyle bir diyalog içine girmiş olacaksınız. Tam olarak konsepti bir de sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz?

    Kiliseye girildiğinde ilk fark edilen birbirinden farklı üslup ve dönemlerde yapılmış olan Gotik tarzdaki vitraylar elbette. Her vitray ailenin bir üyesi öldükten sonra, ailesi tarafından o kişinin anısına yaptırılmış. Vitraylar boyunca ilerlerken iki pencerenin vitrayının olmadığını fark ettim. Var olan vitraylar, sonsuzluğa taşınmak istenen aile belleğine, adandıkları kişinin hatırlanması ve elbette ki kendi benlikleriyle özdeşleştirdikleri bu semt ile olan ilişkilerini ona bir iz bırakarak ebedileştirme çabasının birer yansıması. Dış dünya ile iç dünya arasında bir filtre niteliğine de sahip olan pencereler belirli bir zaman dilimini içeride muhafaza ediyorlar adeta. Bu anlamda vitrayı olmayan karşılıklı duran bu iki pencereye, Whitthall'lerin ve kentteki Anglo - Türk nüfusun geçmişten bugüne   İstanbul'da ve Moda'da bıraktıkları ize  ve varlıklarına ithafen bir jest maiyetinde olan iki vitray tasarladım. Bu vitraylara, kilisedeki diğer vitrayların renklerinden yaptığım bir seçki ile Whitthall ailesinin 136 üyesinin isimlerini yerleştirdim. Sadece bir ailenin isim listesi değil, İstanbul'da yüzyıllar boyunca var olmuş olan ve birçoğumuz için bilinmeyen olan bir topluluğun varlığına atfen akan bir isim dalgası görüyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -Red Bull Art Around’ın Moda’da nasıl bir hava yaratmasını bekliyorsunuz? (Mahalle belirli bir süre için de olsa açık bir sanat galerisine dönüşecek)

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Moda geçmişten bugüne çok kozmopolit bir yapıya sahip bir semt. Bu anlamda semt sakinlerinin eserler ile olan ilişkileri de yaratılan diyaloğa ilginç bir boyut katacaktır. Sürekli olarak içerisinde yaşadıkları alanları. Her gün önünden geçtikleri mekanlara farklı bir gözle bakmayı deneyimleyecekler.. Böylece her iş semte yapılan küçük bir dokunuş gibi olacak ve bir nevi bir araya gelme vesilesi ve alanı yaratılmış olacak.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow