hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dijitalden kağıda Kültür Mafyası

    Dijitalden kağıda Kültür Mafyası
    expand

    Kültür Mafyası, 1 Mart 2010 tarihinde web sitesi olarak yayın hayatına başladı. Dergi 1 Ekim'den itibaren bayilerde de yerini alacak. Zaytung ekibinin de destek verdiği derginin basılı ilk sayısının en çarpıcı bölümü Slavoj Zizek röportajı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yayıncılık ve kültür üretim alanlarındaki tekelleşmeye dikkat çekmek için Kültür Mafyası ismini tercih eden ekip; bağımsız ve özgün içerik üretimini samimi bir dille gerçekleştirdiği için 2 yıl içerisinde önemli bir takipçi sayısına ulaştı.

    Kültür Mafyası, internet yayıncılığında kazandığı tecrübelerini, hayalleri ile birleştirerek, Ekim 2012 ayından itibaren basılı bir dergi çıkartma kararı aldı. Okuma sürecinde kağıt ile temasa ve kağıdın kokusunu hissetmeye önem veren Mafya ekibi, kendisi gibi düşünen okurların varlığına inandığı için bu hayalinin peşinden gidiyor.

    “Evet, biraz deliyiz. Çünkü mevcut dergiler kapanıp internet yayıncılığına yönelirken, biz tam tersini yapıyor, internet yayıncılığından dergi yayıncılığına geçiyoruz. Bir nevi Son Matbucular’ız… Deliyiz, çünkü arkamızda hiçbir politik ve ekonomik güç odağı olmadan, sadece samimiyetimize ve kalemlerimizin gücüne güvenerek bu işe girişiyoruz… Deliyiz, çünkü aklın egemenliği ile derdimiz var bizim… Bu ülkede yayıncılığın, kültür ve sanat üretiminin samimi ve çıkar gözetmeksizin yapılabileceğine, yapılırsa da insanlar tarafından ilgi göreceğine dair umudumuz var… Kültür Mafyası Dergisi, bu umudun peşinden gidiyor… Zaten yayıncılık aslında deli işi, duygu işi biraz; akılla, mantıkla yayıncılık olmaz…”(Turgay Özçelik )

    Levent Üzümcü, Jehan Barbur ve Zaytung her ay Kültür Mafyası’nda…

    Kültür Mafyası, öğrencisinden öğretim görevlisine, gazetecisinden televizyoncusuna birçok farklı meslek grubundan yazarın oluşturduğu, bu yazarların tecrübe ve birikimlerini paylaştığı kolektif bir çabanın ürünü. Bu kolektif çaba, dergi sürecinde ekibe katılan Levent Üzümcü, Jehan Barbur ve Zaytung ile daha değerli bir hal aldı…

    “Kurşun kalem kokusunu özleyenlere, dergilere dokunma hasreti çekenlere ne güzeldir ki cesaretli bir davranış sonucu "kültür mafyası" geliyor. Benim de artık bir köşem var. Ne mutlu bana... ” (Jehan Barbur)

    “Adada mafya kurduk... Kültür mafyası. Kültür mantarlarına karşı. Okumak istersen, katlanabilir, şarjın bitse de okunabilir.” (Levent Üzümcü)

    "Kültür mafyası, parasını alamadığınız her türlü yazı-çeviri işlerinde sizin yerinize tahsilatı (bir şekilde) yaparak bu alanda önemli bir açığı kapatıyor. Aldıkları komisyonu sonuna kadar hak eden değerli bir kurum... " (Zaytung)

    Sorgu odası, yeraltı röportajları, gizli celse, sayfalar ve haneler gibi kendine has bölümlerinin yanı sıra, Kültür Mafyası dergisinde sinemadan tiyatroya, edebiyattan müziğe, kültür-sanatın tüm alanlarındaki gelişmeleri takip edebilir, bu alanlara dair röportaj, eleştiri ve makalelerimizi okuyabilirsiniz…
     “Bu ‘mafya’nın tek suçu, içeriği ile herkesi kendine bağlamak olacak.” (Sultan Arınır )

    Zizek Sorgu Odası’nda…

    Kültür Mafyası dergisi ilk sayısında dünyaca ünlü Slavoj Zizek’i sorgu odasına alıyor. Bedia Ceylan Güzelce’nin gerçekleştirdiği röportaj zihin açıcı olduğu kadar, tartışma yaratıcı… İlk sayımızda yer alacak bu röportaj uzun süre kültür sanat gündemini işgal edecek…

    “Hepimiz önce okulda öğreniyoruz. Sonra öğrendiklerimizi ters yüz etmeye, unutmaya, yeniden öğrenmeye çalışıyoruz. Bunun yapıldığı yer, benim için, Kültür Mafyası’dır.” (Cansel Uygun)

    Herkes okusun diye 5 TL!

    Aylık olarak Türkiye çapında yayın yapacak olan Kültür Mafyası, herkesin okuyabilmesi için mimimum bir fiyatla, 5 TL’ye satılacak. 64 sayfalık dolu ve zengin içeriğiyle kültür-sanat yayıncılığında hem duruş, hem içerik, hem de fiyat olarak fark yaratacak olan Kültür Mafyası’nı 1 Ekim’den itibaren her ay gazete bayilerinden ve kitapevlerinden temin edebilirsiniz!..

    “Kültür Mafyası sanat düşkünlerinin özgür mabedidir.” (Ceylan Özçelik)

    “Hiçbir Mafya bu kadar kültürlü olmamıştı.” (Sinan Sülün)

    Mafya ekibi: Ayşenil Şenkul, Banu Özyürek, Bedia Ceylan Güzelce, Burak Bayülgen, Burcu Önder, Cansel Uygun, Ceylan Özçelik, Dicle Koylan, Dilek Mayatürk, Duygu Çavdar, Engin Karabacak, Esen Kunt, Gökçe Uygun, Esra Açıkgöz, Hüseyin Aksoylu, Jehan Barbur, Levent Üzümcü, Meltem Sanlav Küpeli, Numan Serteli, Onur Avcı, Sinan Sülün, Sultan Arınır, Turgay Özçelik, Zaytung.

    “’Başka türlü bir şey’ ise istediğiniz, başka türlü şeyler okumak için Kültür Mafyası dergisine hoş geldiniz…” (Gökçe Uygun)

    “Kültür Mafyası; kültür hareketini bir karşıkültürel tavır, yöntem ve sistem içinde uygulayabilmenin potansiyel yapılanışı olmaya aday oluşundan dolayı; tanımını yaparken onun bir parçası olma nedeniniz de olabilir.” (Onur Avcı)

    “Özgür ifade alanı olan, yazarın kendini olduğu gibi yansıtmasını sağlayandır Kültür Mafyası.” (Burcu Önder)

    “Kültür Mafyası kültürü haraca bağlayanlara hesap sormaya geliyor.. ” (Numan Serteli)

    “Kültür Mafyası’nın yazarak veya okuyarak içinde olmak, hayata tanıklık etmenin en hafifletici, en iyi gelen yollarından biri.” (Meltem Sanlav Küpeli)

    “Sanatın kalbinin attığı tek bir yer olmadığına göre, yaşamını destekleyen tüm damarlar Kültür Mafyası tarafından takip edilmekte ve sanatın sağlığı için yine Kültür Mafyası tarafından beslenmektedir.” (Burak Bayülgen)

    “Farklı tatların tek vücut olmuş, bütünleşik, aynı zamanda çok yönlü hali... ” (Duygu Çavdar)

    “Dijitale inat, ille de kağıt!
    Basılı sayfaların sihrine inanarak, akıntıya karşı "kalemleriyle" kürek çeken bir mafya ve dergisi takdimimizdir.. ” (Dilek Mayatürk)

    “Her telden her demden farklı kalemlerin  Türkiye’nin fikir ve sanat iklimine dokundukları  önemli bir kültür sanat mecrası.” (Esen Kunt)

    “Sinema, sanat, siyaset, müzik, edebiyat, hayat, dün ve bugün.” (Esra Açıkgöz)

    ‘’Öldüğünü düşündüğümüz her şey için Kültür Mafyası hayatta.’’  (Hüseyin  Aksoylu)

    ’’Kültür Mafyası, çikolata gibidir; ruha iyi gelir.’’ (Ayşenil Şenkul)

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow