Çalınmış en ünlü 5 sanat şaheseri

Tarih boyunca sanat hırsızlığı hep dikkat çekmiştir. Birçok filme de konu olan hırsızlıklar arasında dünyaca ünlü birçok eser bulunuyor. Ancak bunlardan 5'i var ki, onlar gerçekten birer efsane... Hazırlayan: Sercan Tezcanoğlu / CNNTurk.comTarih boyunca sanat hırsızlığı hep dikkat çekmiştir. Birçok filme de konu olan hırsızlıklar arasında dünyaca ünlü birçok eser bulunuyor. Ancak bunlardan 5'i var ki, onlar gerçekten birer efsane... Adoration of the Mystic Lamb, Hubert and Jan van EyckGhent Altarpiece ya da Mistik Kuzu diye de bilinen bu resim, 1432'de yapıldı. Bu eser iki dünya savaşı sırasında iki kez çalındı. İkisinde de çalan Alman askerleriydi. İkinci çalındığında Hitler, bu resmi Disney kalesi olarak da bilinen Neuschwanstein Kalesi'ne astırdı.Bugün bu eser Belçika'nın Ghent şehrindeki St. Bavo's Katedrali'nde görülebilir. Resmin panellerinden birinin halen kayıp olduğunu da belirtelim. Jacob de Gheyn IIIHollandalı ressam Rembrandt'ın çizdği bu 12 inçe 10 inçlik portre Utrecht azizinin oğluna ait. 1966'dan bu yana dört kez çalınan bu eser bu kategoride ilk sırada yer alıyor. Hatta bu yüzden bu resme İngilizce takeawayden esinlenilerek paket servis Rembrandt da deniliyor. Bu eser Londra'daki Dulwich Resim Galerisi'nde görülebilir. ÇığlıkEdvard Munch'ün herkesçe bilinen eseri sanat tarihinin en ikonik figürleri arasında yer alıyor. En son 2004 yılında çalınan eser iki yıl sonra yerine konulabilmişti. Çığlık tablosu, Norveç'in başkenti Oslo'daki Munch Müzesi'nde görülebilir. Boy in the Red VestPaul Cezanne'ın bu tablosu diğer tablolar kadar meşhur değil. 109 milyon dolarlık bedeli olan resim 2008'de Bührle koleksiyonundan çalınan resimlerden biriydi. Diğerleri ise Van Gogh, Monet ve Degas'a aitti. Tüm resimlerin toplam değeri 300 milyon dolardı.Bu resimler İsviçre, Zürih'teki E.G.Bührle Koleksiyonu'nda görülebilir. Mona LisaLeonardo Da Vinci'nin efsane tablosu Mona Lisa'nın efsaneleşmesinde çalınmasının önemli bir rol oynadığı iddia edilir. Eğer çalınmasaydı bu kadar dikkat çeker miydi bilinmez. 21 Ağustos 1911de dünyanın en meşhur sanat eserlerinden biri olan Leonardo Da Vinci nin Mona Lisa sı Parisdeki Louvre Müzesinden çalındı.O sabah, birçok müze memuru, resmin her zamanki yerinde asılı olmadığını fark etmişti. Fakat resmin, görevli müze fotoğrafçısı tarafından alındığını ve stüdyoda resimlerinin çekildiğini düşündüler. Salı sabahı, resim geri dönmediğinden ve fotoğrafçının stüdyosunda da bulunmadığından, müze yetkililerine haber verildi. Resim gitmişti! Aceleyle polis ile temasa geçildi ve müze idarecisinin odasında bir karargâh kuruldu. Müzenin her tarafı baştan sona arandı. Arama bir hafta sürdü çünkü Louvre Müzesi, 49 dönümlük bir sahaya inşaa edilmiştir ve Sen Nehri boyunca 2200 feet uzunluğunda devam eder. Bir dedektif, Mona Lisa nın ağır çerçevesini buldu. Buldukları yer, gizli bir odaya giden merdivenlerdi. Haberler duyulduğunda, Fransız gazeteciler hırsız hakkında birçok iddialar ortaya attılar. Bir gazete, Amerikalı bir koleksiyoncunun resmi çaldığını ve birebir kopyasını yaparak geri koyacağını duyurdu. Bu koleksiyoncu orijinalini saklayacaktı. Bir başka gazete, Louvredan nasıl kolay çalınacağını göstermek maksadıyla hadisenin tamamiyle aldatmaca olduğunu yazdı. Herkes, hırsızın müze görevlilerinden ya da yakında yaşayanlardan biri olduğunu düşünüyordu. Belki biri şüpheli davranışlarda bulunan birini görmüş olabilirdi. Polis, Pablo Picassoya bile sorular sordu. Picasso, önceden Pieret adlı arkadaşından iki heykel satın almıştı. Pieret bu parçaları Mona Lisa çalınmadan çok önce Louvre Müzesi nden çalmıştı. Picasso arkadaşının Mona Lisayı da çalmış olabileceğini düşündü. Bu kötü suçlamalar ve halkın tepkisi üzerine Picasso yerel bir gazetede heykellerin geri verileceğini duyurdu. Picasso adının gizli kalmasını rica etti, fakat biri ismini polise verdi. Sorgulamadan sonra polis, Picassonun Mona Lisanın hırsızı hakkında bir şey bilmediğine karar verdi. Vincenzo Perugia adlı bir İtalyan, resmi İtalya'nın Floransa şehrindeki Uffizi Galerisine 100.000 dolara satmaya çalışıyordu. Resmi yurtsever bir İtalyan olduğundan ötürü çaldığını iddia etti. Ünlü bir İtalyanın eserinin Fransada tutulmasını düşünemiyordu. Hırsız Perugianın farkına varamadığı, Mona Lisanın İtalyada yapıldığı ancak Leonardonun resmi alıp Fransaya Kral 1. Francise 4000 altına satmaya götürdüğüydü. Pazar gecesini Louvre da, gözlerden uzak bir odada saklanarak geçiren hırsız, pazar günü sabahı müze kapandığında, resmin bulunduğu odaya girmiş ve duvardan indirmişti. Merdivenlerde resmin çerçevesini keserek, resmi çıkartmıştı. Binayı terk etmeye çalışırken, kilitli bir kapıya geldi. Kapı tokmağının vidalarını çıkardı ve çantasının içine koydu. Ve Louvre un dışına, tarihin sayfaları arasına yürüdü. Esas ilginç olan, resim çalınmadan 10 ay önce Louvre Müzesi İdaresi, usta sanatçıların resimlerinin cam içine konulmasına karar vermişti. Perugia da bu iş için seçilen 4 adamdan biriydi. Hırsızlıktan sonra polis, Perugiayı sorgulamış fakat sakin tavırları ve rahatlığı yüzünden kuşkulanmamıştı.Mona Lisa, Paris'teki Louvre Müzesi'nde görülebilir.