hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Anlayana "deha"...

    Anlayana deha...
    expand

    Sanat genelde nankördür ve sanatçıya çoğunlukla yaşadığı dönemde pek de şans getirmez. Öyle ki bazen sanatçıların eserlerine benzetmelerde bulunulabilir. Nice sanatçılar vardır ki yaşadıkları dönemde anlaşılamayıp bu tür benzetmelere maruz kaldılar ya da dikkate alınmadılar. Sanata pek de yakın olmayanların yorumlarıyla yargılandılar... Ancak zaman onların çoğunu haklı çıkardı... Tıpkı Fikret Mualla gibi, tıpkı Turgenyev, tıpkı Oğuz Atay, tıpkı Rodin gibi...

    Fikret Mualla

    Ressam Fikret Mualla için hatta sanatı anlaşılamayan Fikret için, ''Zaten ressam değil ki o, sadece desinatör, grafikçi'' denmişti.

    Edouard Monet

    Çoğu çağdaşları tarafından yeteri kadar anlaşılamayan Monet, geride bugün için her biri şaheser olan 420 yağlıboya, 85 pastel ve 114 suluboya resim ve sayısız desen bıraktı. Bütün bu çalışmalarında resim sanatına yepyeni bir dil, değişik bir anlam kazandırdı. Geleneklere körü körüne bağlı bir çevrede sanatının iç ve dış yorumu ile taptaze bir dünya yarattı. İki çağın kavşak noktasında bulunduğu için amansız bir savaşa katılmak zorunda kaldı, bu fikir savaşının bahtsız hedefi yine kendi oldu. Ama sonuna kadar diretti ve resim dünyasının akışını değiştiren öncülerden biri olarak sanat tarihine girdi.

    'Babalar ve Oğullar'ın yazarı İvan Sergeyeviç Turgenyev

    Romanın nihilist kahramanı yüzünden zamanın Rus eleştirmenlerinden tepki gören ve eseri "yıkıcı" bulunan Turgenyev, anavatanında "anlaşılamayan" sanatçı durumuna düşmüş, biraz da sanırım bu sebepten Avrupa’da uzun yıllar geçirmiştir.

    Stendhal

    1830'da “Kızıl ve Kara”; 1839'da “Parma Manastırı” adlı romanlarını yayımlamıştır. Yetkin yapıtlar ortaya koymasına rağmen çağında yeteri kadar anlaşılamamış, kendisinden sonra gelenler tarafından keşfedilmiş ve birçok sanatçı üzerinde etkili olmuştur.

    Oğuz Atay - Tutunamayanlar

    Atay’ın “değerinin” ölümünün ardından bir sonraki kuşaktan itibaren, önce anlaşılması, sonra da edebiyatının efsaneleştirilmesi nedeniyle Atay üzerinde düşünmek, Türk edebiyatının gelişimi hakkında bir özet çıkarma zorunluluğunu beraberinde getirir. Çünkü Oğuz Atay’ın yazdıklarını düşünmek yetmez bir başına günümüzde. Atay, (maalesef) ölümünün ardından doğan bir yazardır.

    Auguste Rodin ve Balzac heykeli

    Rodin, "Düşünen Adam" heykeliyle büyük sükse yapmıştı. Ancak Rodin'in 1897'de tamamladığı Balzac heykeli sanatçılar arasında büyük bir tartışma yarattı. Fransa'nın en büyük yazarlarından birini sıradan insanlara benzettiği gerekçesiyle önce dernek tarafından geri çevrildi. Balzac'ın alçıdan büstleri ve heykeli uzun süre Rodin'in atölyesinde durdu. O dönemde değeri anlaşılamayan, hatta alay konusu olan bu anıt ancak 1939'da, Rodin'in ölümünden 22 yıl sonra Montmartre'da bir kavşağa dikildi. Rodin başarısızlıklar ve düş kırıklıkları karşısında ödün vermeyen bir sanatçıydı. Bir heykelci olarak ancak 40 yaşında kendini kanıtlayabildi.

    Vincent Van Gogh

    Yaşadığı sırada değeri anlaşılamayan ve sadece 1 resim satabilen Van Gogh tam anlamıyla öznel tavrı ağır basan bir ressamdı.

    Ahmet Kaya

    O, "Beni öldükten sonra değil şimdi anlayın" demişti... Ama biz öyle yapmadık tam aksine onu yaşadığına pişman ettik. O bir sanatçı kalbiydi ve buna dayanamazdı. Dayanamadı da nitekim...
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow