ABD'li sanatçı Barış Mozaiği için İstanbul'da

ABD'li mozaik sanatçısı Laurel True bir süredir İstanbul'da. Beykoz'da 20 kız öğrenciyle birlikte yeni bir proje hazırlıyor. Projenin adı Barış Mozaiği. Çalışma kapsamında Beykoz'daki Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nin duvarı mozaikle kaplanacak.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Projenin beğeniye sunulmasından saatler önce Laurel True sorularımızı yanıtladı, heyecanını paylaştı.

Beykoz'da kız öğrencilerle Barış Mozaiği projesi üzerinde çalışıyorsunuz. Bu projeyle ne mesaj vermek istiyorsunuz? Türkiye'de, Türk öğrencilerle çalışmak nasıl bir duygu?

Bu projeyle barış ve birlik mesajı vermek istiyoruz. Sanat, toplumları biraraya getirmenin en kusursuz yoludur. Karşılıklı birbirini anlamanın ve yeni bir şeyler inşa etmek için de en iyi yöntemdir.

Türkiye'de öğrencilerle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Onları hem çok yetenekli hem de çok güçlü buluyorum. Çok çabuk öğreniyorlar ve çok da canayakınlar.

Bir sürü yeni bağ kurdum, pek çoğuyla Facebook'tan da arkadaş oldum. Hem Amerikan Konsolosluğu hem de Beykoz Belediyesi bu projeyi organize etmekte çok başarılılar.



Mozaikte hangi figürleri kullanıyorsunuz? En çok Türk kültürüne ait hangi motifleri seviyorsunuz?

En çok lale ve karanfil motiflerini kullanıyorum. Tabii Boğaz Köprüsü hem mavi denizi hem de yapısı açısından benim için önemli bir figür. Köprü aynı zamanda kültürleri birleştirmeyi de sembolize ediyor.



Haiti'de de benzer bir proje üzerinde çalıştınız. Türkiye'de çalışmakla Haiti'de çalışmak arasında ne gibi farklar var?

Haiti bambaşka bir yer. Bir Karayip ülkesi olduğu için iklimi çok farklı, tabii kültürü de. Ama katılımcılarla paylaştığım hisler paralel. O duygular evrensel. Haiti'de de aynı yaştan insanlara mozaik yapmayı öğrettim. Hem genç kızlar hem de yetişkinler var iki grupta da.

Projenizi ne zaman sunacaksınız? Ne gibi tepkiler bekliyorsunuz?

Projeyi 11 Mayıs günü akşamüstü saatlerinde sunacağım. Bu zamana kadar çok iyi tepkiler aldım, umarım bundan sonra gören herkes de sever.