9'uncu Sokak sanatseverlerle buluşuyor

9'uncu Sokak, açık bir grup tarafından kurulan ve devamlı değişim içinde(work in progress) mottosuyla tasarlanan, bileşenlerinin katkısıyla dönüşen ve gelişen bir interaktif kentsel sanat projesinin adı. 9'uncu Sokak 8 Nisan tarihinde Tansu Mansur Gülaydının sergisiyle sanatseverler ile buluşuyor.8 Nisan'da açılacak olan sokak, ilk olarak Mansur Tansu'nun Co_Habitance adlı sergisine ev sahipliği yapacak. Sokakta bulunan sanatçıların ve tasarımcıların daimi sergilerinin de yer alacağı mekanın açılışına yoğun bir katılım bekleniyor. Yeni insanların katılımına açık olmakla kalmayıp, onların etkileşime girmelerini de hedefleyen proje, sanat algısını da mekan ile beraber dönüştürüyor. Sanatı, sanatçıyı ve seyirciyi şehrin göbeğinde bir araya getiren 9. Sokak, sanatçı atelyeleri, maker stüdyoları, açık-kapalı galerileri, elektronik, torna ve fiber işlikleri ile tam bir disiplinler arası üretim ve sergi alanı. 9'uncu Sokak İnteraktif Kentsel Sanat Projesi, adını uygulandığı mekandan alıyor. İstanbul Maslak Atatürk Oto Sanayii 9'uncu sokakta uygulanan proje, kentsel mekanın yeniden tanımlanmasında katalizatör görevi üstlenip, sanat ve kültürün sanat dışı bir mekanda kendine yer bulmasını sağlarken, kent sakinleri için de yaşam kalitesinin geliştirilmesini hedefliyor. Böylece mekanın ruhu, yeni bir sosyo-kültürel yapılanmanın da önünü açıyor. Avrupa ve Ortadoğu'da benzerleri arasında dördüncü büyük mekan olarak öne çıkan ve 20.000 kişi için işyeri anlamına gelen AOS, çevresindeki gökdelenlerle İstanbul'daki devasa kentsel dönüşümün etkileri ve sonuçlarının da izlenebileceği özel alanlardan biri. Komşuları arasında Doğuş, Mashattan ve Maslak 42 gibi ünlü firmaların binaları, iş merkezleri ve çalışanlara hizmet veren mekanları bulunan AOS, ulaşım kolaylığıyla da bir cazibe üssü. Yakındaki Metro durağına da adını veren AOSye Taksim'den 20 dakikada ulaşılabiliyor. Metro'dan çıktığınızda zaten kendinizi hemen AOS'nin giriş kapılarının önünde buluyorsunuz. AOS, mimarisi ve üretim atölyeleri ile daha ilk adımda sizi içeriye davet eden bir yer. Araçların tamir ve bakımının yapıldığı, yeni kaza yapmış hurda araçların alınıp satıldığı, aynı zamanda oldtimerler ve en lüks markaların yeni ürünlerinin de bulunduğu AOS'de önce her yerden gelen hummalı çalışma sesleri dikkatinizi çekiyor. Genel mimarisiyle de öne çıkan AOS, çift katlı, göreceli küçük pencereli, kırmızı tuğladan yapılmış sıra sıra binaları, her iki tarafında garaj şeklinde tasarlanmış dükkanları, tekli veya iki garajın birleştirilmesi ile genişletilmiş çiftli ve çoğunda asma kat bulunan özel yapılarıyla binaların monotonluğunu aşıyor ve sizi postmodern bir dünyaya davet ediyor. Her bir dükkan sahipleri tarafindan farklı ve kullanımına özel dizayn edilmiş; içerideki çesitlilik ise şaşırtıcı. Küçük bir otopark gibi şekillendirilen binaların üst katlarına vasıta ile çıkılabilen AOSde numara ile isimlendirilmiş her bir sokağın kendine özgü bir atmosferi var. Alt katlarda kaportacılar, boyacılar, teknik servisler ve restoranlar varken üst katlarda sanat atölyeleri ve müzik stüdyoları ile karşılaşıyorsunuz. Bölgenin heykeltraşlar, ressamlar, müzisyenler için çekiciliği de İstanbul'daki merkezi konumu, kolay ulaşılabilirliği, ekonomik kiralar, malzeme teminatındaki kolaylıklar ve çevresel sorunların (ses problemi vb.) olmamasından geliyor. İşte bütün bu bileşenler, size AOS'ye girer girmez, mekanın kendine özgü ruhunu hissettiriyor.