Ek gıdaya geçişte dikkat edilmesi gerekenler

İlk 6 ayını anne sütüyle tamamlayan bebeklerin ek gıdaya geçiş süreci anneler için oldukça heyecan vericidir. Aynı zamanda bu süreç pek çok soru işaretini de beraberinde getirir. Uzmanlar yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde ek besinlere en erken 6. ayda başlanmasını öneriyor. Bebeğin yutma ve çiğneme işlemini yapabilmesi, başını dik tutması, oturabilmesi, el ve göz uyumunun gelişmiş olması da ek gıdaya geçişte belirleyici oluyor. Bu dönemde anne sütünü kesmemek gerekiyor. Anneler düzenli doktor kontrollerinde bebeklerinin gelişimine paralel en doğru beslenme reçetesini mutlaka hekimlerine danışmalılar. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken belli başlı konuları ve uzman tavsiyelerini bir araya getirdik.Uzmanlar ek besinlere geçilirken başlangıç olarak elma, şeftali, armut gibi meyvelerle havuç, patates ve kabak gibi sebzelerin püresi ve suyunun tercih edilmesini öneriyor. Uzmanlar ilk kez denenecek yiyeceklerin bebek açken ve öğle öğününde verilmesini öneriyor. Ek besinlere teker teker ve az miktarda başlanmalı, bebeğin alımına göre arttırılmalı. Her yeni başlanan gıda sonrası bebekte ishal, döküntü, kusma olup olmadığının kontrol edilmesi oldukça önemli. Anne karnındaki dönemin son üç ayında anneden bebeğe geçen demirle dolan bebeğin demir depoları, ilk 5-6 ayda tükeniyor. Bu nedenle bu aydan sonra bebeğe demir sağlayacak tamamlayıcı ek gıdalara gereksinim artıyor. Demir içeriği yüksek sebzelerden hazırlanan çorbalar 6-8 ayda bebeğe verilmeye başlanmalı. Evde mayalanmış yoğurt, tuzsuz peynir çeşitleri, hatta evde hazırlayabileceğiniz lor peyniri ek gıdaya geçişte verilebilecek başlıca süt ürünleri. Katı yumurta sarısına bu dönemde başlanmalı. Uzmanlar, 8-10 günde tam yumurta sarısına erişilmesini öneriyor. Bebekler bu aylarda haftada 2-3 yumurta sarısını yiyebilirler. Etli sebze yemekleri, etli dolmalar, köfte, pilav, makarna ve ekmek de temel ek gıda besinlerinden sonra beslenme zincirine eklenebilir. Dana ve tavuk eti gibi protein kaynaklarının diyete eklenmesi 7. aylarda olmalı. Başlangıçta çorbaya kıyma şeklinde eklenen et, bebeğin çiğnemeyi öğrenmesiyle birlikte köfte şeklinde yedirilmeli. 7-9. aylarda pilav, makarna, ekmek gibi nişastalı besinler verilmeye başlanmalı. Dolma içi, tarhana çorbası gibi yemekler 9-12 aydan itibaren verilmeli. Bu aylarda çocuk aile sofrasına oturtulmalı, kendisini beslemesi için ona fırsat verilmeli. Yiyeceklerin içindeki miktar ihtiyacı karşılayacağından 1 yaşından önce tuz ve şeker verilmesi sakıncalı. Bebeklere 1 yaşından önce verilen tuz damarlarda birikerek erken yaşta hipertansiyon hastası olmalarına yol açabilir. Yiyeceklere doğrudan şeker eklemek yerine pekmez ya da meyveyle yiyecekler tatlandırılmalı. Ayrıca uzmanlar 1 yaşından önce bal, yumurta akı, inek sütü, kakao, çikolata, çilek, şarküteri ürünleri ve kuruyemiş gibi sert taneli cisimlerin bebeklere verilmemesi gerektiğini söylüyor. İnek sütü bağırsakta gizli kanamaya neden olabilir. Yeterli demire sahip olmaması ve içerdiği yabancı proteinlerle bebekte alerjiye yol açabilir. Annenin bebek doyduğu halde ek besin vermedeki ısrarı ve bebeğin istemediği besinleri yemesi için zorlaması anne bebek ilişkisini zedeleyebilir. Bebek istemediği bir besine zorlanmamalı. Çünkü bu besini tümüyle reddetmesine neden olabilir. Belli bir zaman sonra gıda yeniden denenmeli. Üstelik ek besinin ek olduğunu, Dünya Sağlık Örgütünün ilk 2 yıl emzirmeyi tavsiye ettiğini akıldan çıkarmamakta fayda var. Bebeğiniz er ya da geç katı gıdaya geçecektir Satın almak için tıklayın!