Sessizliğin bireysel açıdan bir kişilik özelliği olabileceğini ancak evlilik ilişkisinin iletişim gerektirdiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Eşlerin kendi iç dünyalarını birbirine açarak, çeşitli durumlara ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştıkları derinlemesine bir iletişimin olduğu ilişki kurulduysa, eşler birbirini yeterince tanıyor ve kişisel sınırlarına saygı ve kabul gösteriyorsa sessizlik gibi bireysel bir kişilik özelliği ilişki açısından sorun teşkil etmeyecektir.”dedi.
Genel olarak sessizlik, önemli sorunların göstergesi olabilir
İnsanların iletişim kalıpları ve sorun çözme stillerinin birbirinden farklı olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Kimi konuşarak ilişki içinde sorun çözer, rahatlar, kimisi de kendi içinde düşünüp değerlendirmeyi tercih eder. Eşler bu açıdan birbirini tanıyıp, birbirine uyum sağlamayı başarırsa farklılıkları evlilik yaşamında avantaj bile sağlayabilir. Ancak bir ilişkide genel olarak sessizliğin hakîm olması altta yatan önemli sorunların göstergesi olabilir.” uyarısında bulundu.
Olumlu ve olumsuz sessizlik…
Evlilik ilişkisinde sessizliğin, yerine göre hem yapıcı hem de yıkıcı olabileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “’Söz gümüşse sükut altındır’ atasözünü hatırlayalım, konuşmak iyi bir şey olsa da yerine göre, doğru zamanda susmayı bilmek de kıymetlidir. Bu anlamda ‘olumlu sessizlik’ ve ‘olumsuz sessizlik’ten söz edebiliriz.” dedi.