Sonda söyleyeceğimizi, baştan yazalım: Aldatmak, bir kişilik bozukluğudur ve genellikle partnerle ilgili değildir. Ama bu korkuyla yaşamak; sizi de, ilişkiyi de bitirir. Kuşku genellikle korku duygusundan beslenir. İnsanı sürekli olarak olumsuz düşüncelere yöneltir. Bazı insanlar aldatılmaktan o kadar çok korkar ki, ilişki kurmaktan kaçınırlar. Aslında yaşanan en büyük korku, ilişki esnasında yaşanan sevilme duygusunun bir süre sonra kaybolacağından ürkmektir. Aldatılma korkusunu daha yoğun yaşayanların kişilik özelliklerine bakalım.
NARSİSTLER: Bu tarz kişiler için ilişkideki bir diğeri, kendisinin en büyük desteğidir. Onun verdiği her kararında ve yaşamında hak sahibi olmak ve partnerlerini yönetebilmek isterler. Partnerlerinden sürekli olarak ilgi ve onay beklentisi içindedirler. Aldatılmak bu kişilik için zavallı olmak, elindeki tüm gücü kaybetmek anlamına gelir. Bundan dolayı da aldatılmaya karşı çok büyük korku yaşarlar.
KONTROLCÜ KİŞİLER: Yaşamında her şeyin kendi kontrolünde olmasına alışmış ve sürekli bunu isteyen bir kişi için kontrolünün dışında gerçekleşen aldatılmak, oldukça acı verici bir deneyim olmaktadır. Çünkü başlarına gelen bu olay beraberinde belirsizlikler ve birçok yeni düşünce getirecektir. Bu kişiler aldatılmaktan en çok ellerindeki kontrolün gitme ihtimalinden ötürü korku yaşamaktadırlar.
İNSANLARA GÜVENMEYENLER: Çevresindeki kişilere karşı sürekli olarak şüpheci yaklaşan kişiler genellikle aldatılmaktan çok korkarlar. Bu korku da ilişkilerinde genellikle kendine uygun kişileri seçememesine neden olur. Genellikle bu korkunun temel nedeni erken çocukluk dönemindeki olumsuz deneyimlerle ilgili olmaktadır. Kişi özellikle erken dönemlerinde terk edilme ile ilgili deneyimler yaşadıysa bu durumda kimseye güvenmemesi gerektiği ve zamanla da tek başına mücadele etmek zorunda olduğuna inandıysa, bu ilerideki bütün seçimlerini ve ilişkilerini etkileyecektir.