Kişilikİlişkilerde kişilik meselesi geniş bir yer kaplıyor. Hayatımıza alacağımız insanın kişiliğine tolerans gösterip göstermememiz ilişkilerimizin gidişatını da etkiliyor. Sevgi ile kişilik arasında temel bağlar bulunduğuna dikkat çeken Psk. Özmen, “Sevgi dolu ilişkiler bulunmaz, oldurulur. O yüzden kaldırılması zor kişiliklerde, ilişki yaşamak epey zorlayıcı olabilir. Bu açıdan da partnerimizi iyi tanımaya çalışmamız, tanıdıkça da buna uygun bir sevgi ve saygı modeline de geçmek gerekebilir. Burada kendimize sormamız gereken esas soru ‘Ben bu kişilik yapısıyla yaşayabilir ve mutlu olabilir miyim?’ olmalı” diyor.Aşkın sürmesiHer ilişkinin başı heyecan doludur. İlişkinin başlarındaki aşkın yoğunluğu ve şekli her zaman için aynı çizgide devam etmez. Psk. Özmen, bir ilişkinin devam etmesi için aşk ile başlanılması ve daha sonra sabır, olgunlaşma, sorumluluk, dürüstlük ve şefkat gibi diğer duygularla devam edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bir ilişkide empati, üretim, sosyalleşme gibi diğer bağların da en az sevgi kadar kıymetli olduğunu hatırlatan Psk. Özmen, şöyle devam ediyor: “İlişkiler aşkla veya aşksız başlar, sevgiyle devam eder, sabırla olgunlaşır ve bu güven ortamında da uygun bitkiler, meyveler yetişir. Her meyve her sezon aynı şekilde hasat vermez.”