Dr. Öz'den bağımlılık yapan besinler ve ekmek, et, kahve konusunda tavsiyeler

Geçen hafta Tarabyada ailesinin evinde röportaj yapma fırsatı bulduğumuz Dr. Öz bizimle Türklere özel tavsiyelerinin yanı sıra Yemek Gerçeği adı altında topladığı son araştırmasından çıkan tespitlerini de paylaştı. Bu çalışmanın başlama sebebi yediklerimiz neden tamamen değişti sorusu olmuş. Çalışma önce gıda endüstrisinin besinler üzerinde yaptığı oynamalarla yediklerimizi nasıl bağımlılık yaratır hale getirdiğini ele almış. Daha sonra yediklerimizin nasıl daha ucuz ama aynı zamanda daha lezzetsiz ve besin değeri açısından daha fakir hale geldiğini araştırmışlar. İşte soru ve cevaplarıyla en önemli bulgular.S: Bazı gıdaları insan yedikçe daha çok yemek istiyor. Bir lokma alınca duramaz hale gelmemizin sebebi nedir?C:Süpermarket rafları ambalajların üzerinden baharatlı, limonlu, peynirli ve benzeri diye bağıran sayısız paketlenmiş gıda ile dolu. Bunların çoğu yapay veya doğala özdeş aromalar içeriyor. Araştırmacılarımız bu aromaların gıda şirketleri tarafından kullanılan ileri teknolojiler sonucu tad alma duyularını değiştirerek bağımlılık yarattığını tespit ettiler. Lezzeti yoğunlaştıran bu aromalarla yapılmış besinleri tattıktan sonra damak tadınız değişiyor. Aroma kullanılmamış veya tamamen doğal gıdaları yavan bulmaya başlıyorsunuz. Yedikçe daha çok yemek istiyor ve bağımlılık geliştirmeye başlıyorsunuz. S: Peki bir gıdada aroma kullanılıp kullanılmadığını nasıl anlayabiliriz?C: Etiketini okuyun. Eğer yapay aroma, doğal aroma veya doğal özdeş aroma yazıyorsa damak tadınızı değiştirmek üzere programlanmıştır! Bu araştırmada doğal veya doğal özdeş aromaların aynen yapay aromalar gibi sentetik kimyasallar olduklarını gördük. İçinde aroma geçen gıdalardan uzak durun. S: Ekmek yemeli miyiz?C:Bütün besin değerinden arındırılmış işlenmiş beyaz unla yapılan beyaz ekmek size sadece boş kalori kazandırır. Fiber, protein, minerallerin hepsi unun işlenmesi sırasında kaybolur.Tam buğday ekmeği besin değeri açısından beyaz ekmekten çok farklı. Ama iki sorun var, tam buğday ekmeği olarak satılan ekmekler aslında çok az oranda tam buğday içerebiliyor. Ya da paketli satılanlar çok hızlı üretiliyor ve içindeki mayanın fermente olabilmesi için zaman yok. Çoğu raf ömrünü uzatacak kimyasal katkılar içeriyor. O yüzden de tadı sünger gibi ve acımsı olabiliyor. Eski usul, uzun süre mayalayarak yapılmış tam buğday ekmeği, hem lezzet hem de besin değeri açısından beyaz ekmekle mukayese kabul etmez.Ama size asıl tavsiyem, buzlukta muhafaza edilen Ezekiel ekmeği tüketmeniz. Bu benim de evde ailemle tükettiğim ekmek çeşidi. Çimlendirilmiş tam tahıllardan yapılıyor. Bu da besin değerini arttırıyor. Çoğunlukla içine protein miktarını arttıran baklagiller de katılıyor. En çok hoşuma giden tarafı ise koruyucu madde içermiyor olması. S:Dünya Sağlık Örgütü işlenmiş etin kolon kanseri riskini arttırdığını ve kırmızı etin de kanser yapma ihtimali taşıdığını açıkladı. Siz et konusunda ne tavsiye ediyorsunuz?C: Tek bir besine kanser sebebi olarak bakmak hatalı. İnsanlar bunu duyunca paniğe kapılıp birkaç ay yemeyi bırakıyor sonra normale dönüyorlar. Önemli nokta riskin birikerek arttığının bilincinde olmak. Her gün salam, sosis yer, gazlı içecekler, sağlıksız abur cubur türü gıdalar tüketirseniz riskiniz giderek artar. Eti tamamen bırakmanız gerekmiyor. Benim tavsiyem makul seviyede tüketmeniz ve az yağlı, mümkün olduğunca az işlenmiş etleri tercih etmeniz. S: Kahvenin pek çok kimyasal içerdiği ve toksik olduğu ile ilgili bilgiler var. Kahve konusunda ne tavsiye edersiniz?C: Önemli antioksidanlardan biri olan polifenol için dünyanın en iyi kaynaklarından biri kahve. Ama dikkat etmeniz gereken ne kadar kavrulmuş olduğu. Kahve kavruldukça antioksidan özelliğini kaybediyor, yani az kavrulmuş çeşitleri tercih etmelisiniz. Daha hafif kavrulmuş kahvenin başka bir iyi tarafı da koyu kavrulmuş kahve kadar şeker koyma ihtiyacı yaratmaması (not: Dr. Öz dün yayınladığımız röportajında kahve ve çay gibi kafein içeren içecekleri, vücudun dengesini korumak için kalktıktan en az iki saat sonra içmenizi tavsiye etti). S: Kahve alırken neye dikkat etmeliyiz? C: Oksijen ve parlak ışık kahvenin tadını bozar. Kahve alırken ışık ve havadan korunmuş olmasına dikkat edin. Vakumlu ambalajlarda kahve satın almayın. Çünkü vakumlu ambalaja çok taze kavrulmuş kahve koyamazsınız, eğer koyarsanız çıkan karbon dioksit ambalajı patlatır. Çekirdek veya çekilmiş haldeki kahvenizi asla buzdolabına koymayın. Kahve ısı değişikliklerinden hemen etkilenir. Ayrıca kahve nem ve koku çeker, buzdolabında tadı bozulur. The Dr. Oz Show hafta içi her gün saat 10.00da; tekrarları ise 19:30 ve 00:30da D-Smart 20.kanal MaxSmart Premiumda yayınlanmaktadır. Eylül ayında ise yeni sezon bölümleri Türkiyede ilk defa D-Smartta yayınlanacak. Özlem Çitçi kimdir?