Zirve Davası sanığı: Tehdit ediliyorum

Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 85. duruşmasında, yayınevinin eski çalışanı tutuklu sanık Hüseyin Yelki'nin savcılığa verdiği ifade okundu.

Haberin Devamı

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Hüseyin Yelki hazır bulundu.

Sanık Varol Bülent Aral ise Elbistan Cezaevinden video konferans sistemiyle duruşmaya dahil oldu.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, Musa Anter'in öldürülmesiyle ilgili Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasından Zirve Yayınevindeki cinayetlere ilişkin davayla ilgili kısmın mahkemeye ulaştığını ve dosyaya eklendiğini söyledi.

Kısa, Yelki'ye hitaben "Cumhuriyet savcısı ile görüşmek istemiş ve beyanda bulunmak istediğini söylemişsin. Dava kapsamında mı beyanda bulunmak istedin?" diye sordu.

Yelki, 4 Ekim'de savcının kendisini çağırdığını söyledi.

Kısa, "Sen talep etmişsin, dilekçe vermişsin" dedi.

Cezaevinde revir koğuşunda kaldığını, buranın kapısının sürekli kapalı olduğunu belirten Yelki, yan koğuşta kalan kişilerin, "Hüseyin Yelki, Ermeni yanlısı, bölücü. Komutanla görüştük. Öldürülmesi lazım" dediğini duyduğunu ileri sürdü.

Kısa, "Komutan kim?" diye sorunca, Yelki, bu kişinin, eski Malatya İl Jandarma Alay Komutanı emekli albay Mehmet Ülger olduğunu iddia etti.

Yan koğuşta kalan kişilerin daha sonra bu sözleri korkutma amaçlı sarfettiklerini söylediklerini kaydeden Yelki, savcıya kendi isteğiyle ifade verdiğini söyledi.

Kısa, Yelki'nin cumhuriyet savcısına verdiği ifadenin getirilmesi için duruşmaya 10 dakika ara verdi. Aranın ardından Kısa, Yelki'nin ifadesini okudu.

Yelki'nin savcılığa verdiği ifade

Yelki, savcılığa verdiği ifadeye göre, cezaevinde can güvenliği bulunmadığını belirterek, yan koğuşta kalan S.Ş. ve H.S'nin, kendisinin öldürüleceğine ilişkin konuşmalarını duyduktan sonra korkularının arttığını söyledi.

Bunun üzerine davayla ilgili bildiklerini "tanık" sıfatıyla anlatmaya karar verdiğini belirten Yelki, bildiklerini daha önce de anlatmayı düşündüğünü ancak tehditlere maruz kaldığını iddia etti.

Kayra Yayınevinin ortağı Martin De Lange görüşmesini ve yayınevinde işe başlama sürecini anlatan Yelki, olayda yaşamını yitiren Uğur Yüksel, Necati Aydın ve Tilman Geske ile tanışması ve yaptığı misyonerlik faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Geske'nin 2004 yılının nisan ayında Malatya'da bir danışmanlık şirketi açtığını anlatan Yelki, kendisinin de Necati Aydın'a Hasanbey Caddesi'nde bir ev tuttuğunu, Aydın'ın bu evin bir odasını Zirve Yayınevinin ofisi olarak faaliyete geçirdiğini ifade etti.

"Geske'nin kapısına kan sürmüşlerdi"

Yelki, 2005 yılında çalışma ortamının bozulduğunu belirterek, "İlker Çınar, misyonerlik aleyhinde açıklamalar yapmaya başlamıştı. Sürekli tehdit alıyorduk. Tilman Geske'nin evinin kapısının etrafına kan sürmüşlerdi. Martin De Lange, İlker Çınar'la irtibatımızı kesmemizi söyledi" ifadesini kullandı.

Kayra Yayınevinin, maddi sıkıntılar yaşanan dönemde Zirve Yayınevi ile aynı binada faaliyet gösterdiğini anlatan Yelki, 2007 yılının ocak ya da şubat ayında genç bir çocuğun yayınevine geldiğini ve adının Emre Günaydın olduğunu belirterek Necati Aydın ile görüşmek istediğini öne sürdü.

Sanıklardan Levent Ercan Gelegen ile görüşmeleri hakkında bilgi veren Yelki, "Misyonerlerle görüşmemi, kendisini tekrar aralarına almaları için rica etmemi istedi. Bunu söyleyince Behnan Konutgan, Levent'in jandarma istihbarata çalışan bir kişi olduğunu belirterek bunu bir daha söylemememi istedi" ifadesini kullandı.

Yelki, bunun üzerine Gelegen'in internet sitesinden misyonerler aleyhine iftira içeren yazılar yazmaya başladığını iddia etti.

Yelki, savcılığa verdiği ifadesinde, Murat Göktürk'ün aralarında bulunduğu bazı sanıklar hakkında da çeşitli iddialarda bulundu.

Yelki'nin ifadesinin okunmasının ardından söz alan Gelegen, Yelki'nin psikolojik sorunları olduğunu ileri sürdü.

Sanık Murat Göktürk'ün, Yelki'nin iddialarına cevap vermesinin ardından duruşmaya ara verildi.