Yassıada mağdurlarından tepki var
Türk demokrasi tarihinin zor günlerine tanıklık eden Yassıada'nın imara açılmasına ve turistik tesisler yapılmasına 1960 askeri darbesinin mağdurlarından tepki var.
Yassıada'da yargılanan Demokrat Parti'nin Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın eşi 93 yaşındaki Mutahhare Polatkan, "Orada büyük acılar yaşandı. Orası yas adası olarak kalmalı" derken, babası idam edildiğinde 5 yaşında olan turizmci kızı Nilgün Polatkan şunları söyledi:
"O kadar çok acıların yaşandığı bir yer ki orası, ziyarete gidenler beni de davet ediyor ama ben oraya hiç gidemiyorum. Adada demokrasi müzesi yapılması fikrine karşı değildim. Şimdi, otel gibi binaların yapılmasını tasvip etmiyorum."
Yassıada sanıklarının avukatlığını yapan eski DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, adanın "Demokrasi Müzesi" olarak anılmasına bile karşı. Cindoruk, "Çünkü demokrasi Birinci ve İkinci Meclis binalarıdır. Onlar demokrasi müzesidir. Ne Yassıada'da ne Silivri'de demokrasi yok, onlar adaletin ve demokrasinin kötü örnekleridir. Orada hüzünlü 11 ay geçirmiş bir avukat olarak oranın bir ibret müzesi olmasını beklerdim. Oradaki duruşmaları canlandıracak bir ibret müzesi olmasını..." diye konuştu.
Aktif siyasete Demokrat Parti'den giren eski Bakan ve Meclis Başkanlarından İsmet Sezgin ise, "İstanbul'da başka yer mi kalmadı" diye soruyor.
Sezgin, "Oraya gelenler herhalde milli iradenin temsilcilerinin zulüm gördüğü, işkence gördüğü bir ortamı turizm adası olarak görmek istemeyeceklerdir. Sayın Başbakan, 'Demokrasi müzesi' diyerek iyi düşünmüşler. İlk düşüncesinde kalabilseydi ve orayı gerçekten ibret alınacak bir alan haline getirseydi çok daha yerinde olurdu. Maalesef iktidarın rant ekonomisine dayanan bir mantıkla böyle bir şey yaptığı görülüyor" şeklinde konuştu.