hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Unutulan AB’den övgü ve çağrılar

    Unutulan AB’den övgü ve çağrılar
    expand

    AB ile ilişkiler buzdolabına kaldırılınca bir zamanlar gazetelerin birbirlerinden önce vermek için yarıştığı Türkiye ilerleme raporunun ilk taslağı dün sessiz sedasız sızdırıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik serüveninin 1 yıllık performansını değerlendiren AB İlerleme Raporları’nın sonuncusu 12 Ekim’de açıklanacak. Vatn gazetesinin haberine göre rapor, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’nin 2011 yılı çalışmalarını sıraladığı raporuda Arap Baharı ve ekonomik performansa övgü var. Ancak özellikle hukuki sorunlar ve ifade özgürlüğü konusunda eleştiriler de sürüyor. Avrupa Birliği, Türkiye’ye toplumsal uzlaşı içerisinde yeni bir anayasa yazılması çağrısını yapıyor. AB Haber’in ilk taslağını ele geçirdiği rapordan satırbaşları şöyle:

    Kırık notlar

    Basın özgürlüğü: Raporda, Türkiye’de basın özgürlüğüyle ilgili sorunlar bulunduğu tespitinde bulunuluyor gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmaları buna örnek olarak gösteriliyor. Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi gazetecilerin tutuklanmasının, yargılamalarda güven kaybına yol açabileceği kaydediliyor. Türk basınında internet dahil bazı sansür eylemleri ve artan otosansürün basın özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtilerek, basının bağımsızlığının demokratik toplumlardaki hayati rolüne vurgu yapılıyor. Türkiye’de medya sahipliği, bağımsızlığı ve idari kontrol sorunlarının çözümü için yeni basın yasası çıkarılması gerektiği belirtiliyor.

    Reformlar: Refomların hız kesmesi,diğer bir değişle Türkiye ’nin AB reformları alanında isteksizliği. Bilhassa insan hakları ve kilit öneme sahip reformlar konusundaki yavaş ilerleme olması. Bir yıldır açılamayan müzakere başlıkları nedeniyle duyulan memnuniyetsizlik çerçevesinde Ankara ’nın açılış kriterlerini yerine getirmemesi.

    Soruşturma gizliliği: Soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlamalarıyla gazeteciler aleyhine açılan davalardan endişe duyulduğuna işaret ediliyor. Türkiye’de makul sürede adil yargılama koşullarının eksiliğine dikkat çekiliyor.

    Ergenekon/Balyoz: Ergenekon” ve “Balyoz” davaları kapsamındaki aşırı tutukluluk sürelerinden duyulan kaygı dile getirildiği raporda tüm zanlılar için “gerçek yargı güvencesi” isteniyor.

    Kadın şiddeti: Raporda Türkiye’deki kadınların durumundaki kötüleşme (şiddet ...vs), namus cinayetleri ve zorla evlilik vakalarının artmasından duyulan kaygılara da yer veriliyor.

    TCK 301: Türk Ceza Kanunu’nun 220, 301, 314 ve 318’nci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 7’nci maddesi gibi birçok düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam ettiği savunuluyor.

    Geçer notlar

    Referandum: 12 Eylül Anayasa referandumu... 12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliğik “doğru yönde atılmış bir adım” olarak değerlendiriliyor.

    Arap baharı: Türkiye ’nin Arap baharı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın demokratikleşmesinde izlediği yapıcı politikadan övgüyle söz ediliyor.

    Ekonomi: Türk ekonomisinin son yıllarda gösterdiği performans övülüyor.

    Türkiye’ye yeni ev ödevleri

    Yeni anayasa: Türkiye’de temel özgürlüklerin ve insan haklarının güvence altına alınması ve gelişmiş çoğulcu demokrasiye dönüşüm için anayasanın genel uzlaşı içinde bütünüyle değiştirilmesine ihtiyaç duyulduğu dile getiriliyor. Raporda, yeni anayasa sürecine tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun dahilinin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekliyor.

    Başörtüsü: Raporda üniversitelerdeki başörtüsü sorununun kadınların özgür tercihine saygılı şekilde çözülmesi çağrısında bulunuyor.

    İfade özgürlüğü: Türkiye’deki mevzuatı gecikmeksizin gözden geçirerek ifade özgürlüğü noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirmesi çağrısı yapılıyor. Türkiye’nin yargı alanında gerçekleştirdiği reformların “takdir edildiği” belgede, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının çoğulcu demokratik toplumun işleyişinde kilit rol oynadığına işaret edildi.

    Sivil asker ilişkileri: Sağlanan ilerlemeden dolayı Türkiye’nin övüldüğü raporda, TBMM’nin güvenlik güçleri ve savunma bütçesi üzerinde tam denetim yetkisinin güvence altına alınması talep edildi. Ve Orduya siyasete müdahale konusunda manevra alanı bırakan” TSK İç Hizmet Kanunu’nun hala değiştirilmemesi eleştiriliyor.

    Seçim barajı: Rapora, yüzde 10 seçim barajının indirilmesi önerilerek, parti çoğulculuğunu ve Türk toplumunun çoğulcu yapısını daha iyi yansıtacak şekilde seçim yasasında reform çağrısı yapıldı.

    Ergenekon: Rapor, Ergenekon davası ve diğer darbe planlarına yönelik soruşturmaların Türkiye’de demokratik kurumların işleyişini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için fırsat olarak kullanılmasının altı çiziliyor.

    Kürt sorunu: Raporda, yetkililerinin kararlılık ifadelerine rağmen, “demokratik açılım”da sınırlı ilerleme sağlandığı belirtilerek, Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi talep ediliyor.PKK ’nin artan terör eylemlerine işaret ediliyor.PKK ’nin bir terör örgütü olduğunun altı çiziliyor. Türkiye ’nin terörle mücadele hakkı teslim ediliyor. AB’nin “terörist örgütler” listesinde de olan PKK’nin saldırılarının yoğunlaştığı ölümlere yol açtığı belirtiliyor.

    Bağış: Türkiye AB’ye girdi!

    Başmüzakereci Egemen Bağış 25 Eylül Pazar akşamı saat 20.00’de TRT1 ekranlarında yayınlanacak olan “Avrupa Avrupa” adlı dizinin ilk bölümünde rol aldı. Bağış, “Rica ettiler, ben de hiç düşünmeden ‘evet’ dedim. Profesyonel bir ekip, zorluk çekmedim” dedi. Bağış, rolünde bir basın toplantısı düzenleyerek “Hayırlı olsun Avrupa Birliği’ne girdik” diyor. Dizide AB’ye giren Türkiye’nin, günlük yaşamımızdaki değişimleri ince bir ironiyle ele alınıyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow