Tutsak gazetecinin eşi: "Bayram hediyesi gibi geldi"
Suriye'de 69 gün önce görev başındayken tutuklanan gazeteci Cüneyt Ünal'ın 24 Ekim'de çekilen fotoğrafı dün basına ve ailesine ulaştırıldı. Eşinin fotoğrafını mail yoluyla alan Cüneyt Ünal'ın eşi Nuran Ünal, "Bu bize bir bayram hediyesi gibi geldi. Gayet mutluyum, umutlarım biraz daha arttı" dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı, Suriye'nin Halep kentinde 69 gün önce tutuklanan Gazeteci Cüneyt Ünal'ın 4 gün önce çekilmiş fotoğrafını dün ailesine ve basın mensuplarına ulaştırdı. Eşinin fotoğrafını maille aldığı sırada röportaj verdiğini söyleyen Nuran Ünal, "İHH, Cüneyt'e ait fotoğrafın ellerine geçtiğini iki dakika içinde de mailime ulaştıracaklarını söylediler. İki dakika sonra mailimi açtığımda Cüneyt'in fotoğrafıyla karşı karşıya kaldım. Geçen o bir iki dakika içerisinde de hep şu düşünce vardı aklımda; 'Acaba nasıl bir kareyle karşı karşıya kalacağım.' Cüneyt'in daha önceki görüntülerinde şiddete maruz kalmıştı ve gözaltlarında morluklar vardı. Korku vardı. 'Yine aynı kareyle mi karşı karşıya kalacağım' diye tedirginlik yaşadım. Ama fotoğrafı açtıktan sonra gayet sağlıklı olduğunu gördüm. Tabi çok sevindim. Bu beni çokta umutlandırdı. Allah'a şükür bir kere daha yaşadığını görmüş oldum" dedi.
"Gayet sağlıklı görünüyordu"
Fotoğrafta eşi Cünet Ünal'ın kilo vermiş olmasının dikkatini çektiğini söyleyen Nuran Ünal, "Fotoğrafta ilk dikkatimi çeken Cüneyt Ünal'ın kilo vermiş olmasıydı. Gayet sağlıklı görünüyordu. Ancak daha önceki görüntülere göre gözaltındaki morluklar ve o korkulu bakışları yok. Bakışlarında düzelme var. Daha önceki görüntüdeki gibi gömlekte yine kendisine ait değil. Saçları uzamış, uzun bir sakalı vardı traş edilmiş" diye konuştu.
"Kızım babasının fotoğrafına doğru yanaştı"
Fotoğrafa ilk baktığında 1,5 yaşındaki kızları Sahra'nında kucağında olduğunu anlatan Nuran Ünal, "Kızım direk ekrana doğru yanaştı ve babasına doğru gitmeye çalıştı. 'Baba' diye zaten ağzından çıkan kelime buydu. Zaten evin içinde her zaman arıyordu. Gerek evin içindeki fotoğraflarını gördüğü zaman, oyuncaklarını alıp babasına uzatıp 'baba al' diyip kendince oyunlar oynuyordu. Burada da aynı şekilde babasına doğru gitmeye çalıştı. Ekrana doğru gitmeye çalıştı. Bu bize bir bayram hediyesi gibi geldi" şeklinde konuştu.
"Umutlarım biraz daha arttı"
Ünal, "Konsolosluğa bir başvuru yapmıştım. En azından Cüneyt'le telefon hakkımızı kullanmak istemiştim. Bu bayram boyunca ben bir telefon bekliyordum. Bir görüşme sağlarız umudu vardı içimde. Ama böyle bir fotoğraf geldi buna da çok şükür diyorum. Bu da benim için çok büyük bir gelişme. Çünkü 27 Ağustos'tan bu yana hiçbir haber alamıyordum. Gayet mutluyum, umutlarım biraz daha arttı. Biraz daha sona yaklaştık gibi geliyor bana. Biran önce gelmesi temennim" ifadelerini kullandı.
"Umarım serbest bırakılırlar"
Kurban Bayamı'nın buruk geçtiğini anlatan Nuran Ünal, "Bayram gelmemişti açıkcası bize. Hiç bayramın olduğunu bile düşünmüyordum. Öyle hissetmiyordum bir bayram havası hissetmiyodum evimde. Bir bayram gitmişti Cüneyt, bu bayram gelir umudu vardı içimde. Fotoğrafı geldi. 'Bir önceki bayramı ayrı geçiriyoruz' diye bana bir çiçek göndermişti. Buda bana bir çiçek gibi geldi açıkcası. Sevinçliyim, umutluyum, umudum biraz daha arttı. Umarım onlarda artık serbest bırakılırlar" dedi. Ünal, "Şam'dan aldığımız bilgiler Cüneyt ve Beşar'ın CHP'ye teslim edeceği doğrultusunda . CHP'den bir adım atılmasını bekliyorum. CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz'ın Amerika'dan dönmesini bekliyorum. Eryılmaz 11 Kasım'da Türkiye'ye döneceğini döndükten sonra da ilk iş onları gidip alacağını belirtmişti bize. Şu anda onun gelmesini bekliyorum" şeklinde konuştu.
"Cüneyt seni dört gözle bekliyoruz"
Eşine seslenen Ünal, "Biz iyiyiz Cüneyt. Kızında ve bende iyiyim. Seni dört gözle bekliyoruz. Sen geldikten sonrada daha da iyi olacağız. Sahra iki ay boyunca çok farklı kelimeler öğrendi. Sen bunlara şahit olamadın. Ama buraya geldikten sonra daha güzel günler geçireceğiz" diye konuştu. Öte yandan Cüneyt Ünal ile birlikte 21 Ağustos'da Filistinli gazeteci Beşar Fehmi Kadumi'de Suriye'de tutuklanmıştı.