Stephen Hawking KCK davasında!
BDP Siyaset Akademisi'nde ders verdiği dönemlerde, KCK davası kapsamında tutuklanan Derya Aslan, "İnternetten yararlanacağımı düşündüğüm yazılar indiriyorum. Bu şekilde indirdiğim Stephen Hawking'in yazısı ile 'KCK' davasında nasıl bir ilgi kurulmuş da dosyaya konulmuş halen anlamadım" dedi.
PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 91'i tutuklu 205 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, Türkçe savunma yapan tutuklu sanık Derya Aslan, BDP üyesi olduğunu, BDP Siyaset Akademisi'nde "Toplumsal Cinsiyet" derslerine katıldığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Stephen Hawking'in yazısı iddianamede
Dünyadaki ve Türkiye'deki siyasi gelişmeleri yakından takip ettiğini, okuyup araştırmalar yaptığını söyleyen sanık Aslan, "İnternetten yararlanacağımı düşündüğüm yazılar indiriyorum. Bu şekilde indirdiğim Stephen Hawking'in yazısı ile 'KCK' davasında nasıl bir ilgi kurulmuş da dosyaya konulmuş halen anlamadım" dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık, ev aramalarında elde edilen "özgeçmiş" olduğu değerlendirilen bir belgeyi ve sanık Aslan'ın özel hayatına ilişkin bazı ifadelerin yer aldığı bir yazıyı okuması üzerine söz alan Aslan, "Bu okuduklarınızın benim yargılandığım suçlamalarla bir ilgisi yok. Biri, bir dergiye yazdığım kendimi de tanıttığım yazının taslağı. Diğer ise belge bir arkadaşımın bana yazdığı özel hayata ilişkin konuları aktardığı bir belge. Bu yazılara dayanarak hiç kimse suçlanamaz" diye cevap verdi.
Türkçe olarak savunma yapan Cumali Kaya da Elazığ'ın Maden ilçesinde dünyaya geldiğini 15 yıl memleketinde yaşadığını, Maden'de çeşitli dil ve inançlara sahip ailelerın içiçe olduğunu ve birbirlerine saygı duyduklarını belirtti.
"Tutuklanana kadar planı görmedim"
Sanık Kaya, çocukların 7 yaşında okula başladığında dil ve inançlarının yok sayıldığını, bu asimilasyona kendisinin de şahit olduğunu belirterek, "Birçok arkadaşım Kürt'tü. Birlikte yaşar, kimsenin diliyle uğraşmazdık. Ancak inkarcı zihniyetin acısını hala yaşıyoruz. 1979 yılında İstanbul'a taşındık. 32 yıldır aynı evde yaşarım. 2011 yılında emekli oldum" dedi.
DEHAP'a 2002 yılında katıldığını, partinin kapanmasıyla DTP'ye geçtiğini, 2011 yılında da BDP 1. Olağanüstü Kongresi'nde Bayrampaşa ilçe yönetimine girdiğini dile getiren sanık Kaya, aynı yıl gözaltına alınarak tutuklandığını anlattı.
İddianamede Demokratik Kent Meclisi Planı'nın bilgisayarından çıktığının öne sürüldüğünü hatırlatan Kaya, şunları söyledi: "Bilgisayarımdaki imajlar emniyette alındı. Ben bilgisayarı
tutuklanmadan 4-5 yıl önce çocuklar için aldım. Arada kendim de kullanıyordum. İnternetten gazete okuyordum. Benim bilgisayarımda farklı dökümanlar da vardı. Planı gerçekten okumadım. Görseydim de okurdum. Bilgi olarak her şeyi okumaya hakkım var. Bu planın KCK sözleşmesi olduğu söyleniyor. Ben tutuklanana kadar bu planı hiç görmedim. Bakıldığında da KCK sözleşmesi olmadığı görülüyor. Bu planı ben hazırlamadım, benim düşüncelerim de değil. Siyasetçi olarak okuma ve araştırma hakkım var."
Evinde bulunan bütün kitap ve dergilerin kendisine ait olduğunu söyleyen sanık Kaya, kitaplar ve dergiler hakkında çıkan toplatılma kararından da haberi olmadığını söyledi.
Sanık savunmalarından sonra söz alan tüm sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.
Bir kısım sanıkların savunmaları alındıktan sonra duruşma, 21 Kasım Perşembe gününe ertelendi.