Son bakıştaki o gözler...
Erdal Eren'in 17 yaşında idam edilişinin ardından 31 yıl geçti. Son bakıştaki o gözler hala hafızalarda...
Kerem Şenel / CNN TÜRK
Tarih 30 Ocak 1980...
Sağ sol çatışmasının doruğa çıktığı, sıkıyönetim günleri... Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ODTÜ öğrencisi Sinan Suner, MHP'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması tarafından öldürüldü.
Olaydan 2 gün sonra bir protesto gösterisi yapıldı. Gösteri, eylemcilerle asker arasında çatışmaya dönüştü. Er Zekeriya Önge çatışmada hayatını kaybetti.
Gözaltına alınan 24 kişi arasında Erdal Eren de vardı. Bundan sonra tarihin belki de en hızlı yargılama süreci yaşandı. Henüz 17 yaşındaki Erdal Eren, Er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla 19 Mart 1980'de idama mahkum edildi. Ve 13 Aralık'ta Ankara Merkez Cezaevi'nde darağacına gönderildi.
Erdal Eren Türkiye’nin yakın tarihinin en keskin dönemecinin simgelerinden biri oldu.12 Eylül referandumu öncesi Başbakan Erdoğan'ın grup konuşmasında gözyaşlarıyla andığı gençlerden biri oldu.
Eren, idam edilmeden 16 saat önce ziyarete gelen gazeteci Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a, avukatıyla görüştürülmediğini, yaşının 18'den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini söylüyordu. Bu görüşmeden çıkan Savaş Ay, Erdal Eren’in yüzündeki bakışı Sezen Aksu’ya anlatmıştı. Sezen Aksu’nun "Son bakıştaki o gözler" şarkısı 17 yaşındaki o çocuğa yazılmıştı.
Eren'in idam kararını iki kez bozan Yargıtay 3. Dairesi üyesi emekli hakim Albay Ahmet Turan, idamdan 28 yıl sonra suskunluğunu bozdu.
Erdal Eren'in idama nasıl gönderildiğini şöyle anlatıyordu:
"Eren'in er Zekeriya Önge'yi kasten öldürdüğüne dair vicdani kanaatim yoktu. Eren önden ateş etmiş, asker sırtından vurulmuştu. Kurşunun da o tabancadan çıktığına dair kanıt yoktu."
Kanıt yoktu ama karar verilmişti. Erdal Eren'in 17 yaşında idam edilişinin üzerinden 31 yıl geçti...
O son bakış hala hafızalarda.