Parmak ısırmanın cezası 9 yıl 7 ay
Başbakan Erdoğan'ı protesto ederken müdahalede bulunan çevik kuvvet polisinin başındaki komiserin parmağını ısıran Ali Ekber Kalender, yasal bir derneğin protestolarına katılması gerekçe gösterilerek, "örgüt üyeliği" ve "kasten yaralama" suçlarından 9 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Üsküdar'da 2010 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı özel bir hastane açılışında düzenlenen eyleme müdahale eden başkomiserin el serçe parmağını ısıran ve DHKP/C üyesi olduğu ileri sürülen Ali Ekber Kalender, "terör örgütü üyesi olma" ve "kasten yaralama" suçlarından 9 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Davada, 5 sanık da 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum edildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar katılmadı. Duruşmada, sanıkların avukatı Barkın Timtik hazır bulundu. Avukat Timtik, müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini talep ederek, "Mahkeme aksi görüşteyse davanın veya verilecek cezanın ertelenmesini istiyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, davayı karara bağladı.
Sanık Ali Ekber Kalender, suç tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli Başkomiser müşteki Turan Çelik'e yönelik eylemiyle "kasten yaralama" suçunu işlemekten 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Sanıklar Ali Ekber Kalender ile Celal Önkoyun, Müslüm Gönül, Murat Sur, Sevinç Bozdağ ve Sezgin Dereli "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı.
Böylece sanık Ali Ekber Kalender, toplamda 9 yıl 7 ay hapis cezasına mahkum oldu.
"Teröristliğin" kanıtı yasal derneğin protestosu
Şüphelilerin, DHKP/C terör örgütünün alt yapılanması olduğu ileri sürülen Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu'nun düzenlediği birden fazla eyleme katıldıkları ve DHKP/C'nin üyesi oldukları öne sürülen iddianamede, Ali Ekber Kalender'in, "terör örgütü üyesi olmak", "kanuna aykırı toplantılara katılmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralamak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla 9 ila 25 yıl, diğer 5 sanığın da çeşitli iddialarla 6,5 ila 37,5 yıl arasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları istenmişti.
Yargılama sürecinde sanık avukatları, Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu'nun, Dernekler Masası'nın denetiminde yasal dernekler olduğunu hatırlatmalarını dikkate almayan mahkeme, yasal olarak faaliyet gösteren bu derneklerin protesto gösterisine katılmayı "terör örgütü üyeliği" için yeterli kanıt saydı.
Davanın sanıkları arasındaki 18 yaşından küçük S.E. ve F.S.T'nin dosyası ise ayrılarak, çocuk mahkemesine gönderilmişti.