Paramaz ve yoldaşları
Raymond Kevorkian, 28 Nisan 1915'te İstanbul Askeri Mahkemesinde Hınçakların yargılandığı davaya da kitabında yer veriyor.
Türkiye'deki Hınçak şubelerinin (3. Genel Kurul kararıyla) Köstence Kongresi'nde alınan ayrılıkçı kararları reddetmesine rağmen 20 devrimci bu suçlamayla 1914'ün Temmuz sonunda tutuklanmıştır. Mahkemede, liderleri Paramaz ile hakimin arasında geçen diyalog da ilginçtir. Hakim Hurşit Bey, Ermeni devrimciye, "Sizler haksızlıklara karşı verdiğiniz mücadelede çeşitli acılar çektiniz; bizler de her zaman için ayrılıkçı eğilimlerin bu dünyaya hükmeden korkunç kurallara boyun eğmeleri gerektiğini düşündük. İşte tam bu noktada yollarımız ayrılıyor."
Paramaz ise, Hurşit Bey'e sözlerinden etkilendiğini söyler ve devam eder: "Bu yoksul ülkenin mutluluğu için ne kadar çok çalıştık. Türklerle Ermeniler arasındaki kardeşliği gerçek kılmak ve karşılıklı bir güven oluşturmak için ne kadar çok kan döktük ve ne fedakarlıklar yaptık. Ancak aldırmazlığınızla bizim onca gayretimizi boşa çıkardınız ve Ermenileri yok etmenin Türkiye'nin yıkımı anlamına geldiğini unutarak, kasıtlı olarak bizi yok etme hedefini güttünüz. Cinayetleri ve yağmaları siz teşvik ettiniz ve her türlü itiraz girişimimizi susturmaya çalıştınız. (...) Batı uygarlığının tohumlarını Doğuya ekmeye çalıştığımızda öfkelendiniz. Kendi haysiyetimize yaraşır bir duruş edinmeye karar verdiğimiz gün bizi katletmeye başladınız. Kesintiye uğrayan Mihat Anayasasında tanınan haklardan yararlanmak istediğimizde bizi kanun kapsamı dışında tuttunuz. İmparatorluğu oluşturan gruplar arasında en sadık ve en üretken olan grup biziz ama en fazla acıyı da bize çektirdiniz. Bugün dahi bağımsız bir Ermenistan kurmaya çalıştığımızı öne sürerek bizlere zulmetmek istiyorsunuz."
Paramaz ve 20 yoldaşı 17 Haziran 1915'te Harbiye Nezaretinin avlusunda asılarak idam edilirler.