Özgür Uçkan'dan "Gri Bölge"
Akademisyen ve yazar Özgür Uçkan, son zamanlarda kendisine yönelik yapılan haberler nedeniyle yazdığı yazıda "Ben bir yazar, akademisyen ve insan hakları savunucusuyum. Bu niteliklerim gereği meşru çalışmalarda bulunurum. Bu çalışmalar, benimle yapılan söyleşiler ve kitaplarım, sizin anladığınız anlamda şu veya bu gruba “destek” olarak nitelenemez" dedi.
Alternatif Bilişim Derneği üyesi, akademisyen, yazar ve insan hakları savunucusu Özgür Uçkan son zamanlarda şahsına dönük saldırı ve haberler nedeniyle açıklama yaptı. Uçkan, hacker grubu RedHack'in "terörist" ilan edilmesinin ardından, "bu faaliyetlere destek verdiği" yönünde haberlere konu olmuştu.
Uçkan, kişisel web sitesinde bu olaylara ve medyada çıkan haberlere ilişkin yaptığı açıklamasında "Hacktivist eylemler, gerek taşıdıkları alt kültür özellikleri gereği, gerekse kullandıkları mizahi dil, seçtikleri hedefler ve toplumsal mesajları nedeniyle, her yerde her zaman belli bir sempati uyandırırlar. Bu sosyolojinin çokça işlediği bir konudur. Hiç bir hukuk devletinde bu sosyolojik olgu, suça destek diye kovuşturulmaz" dedi.
"İfade özgürlüğü değil nefret suçu"
Uçkan, "Gri Bölge" başlıklı yazısında şunları da dile getirdi:
"Bu korku operasyonuna hedef gösterilmiş biri olarak, buradan tehditçilerime sesleniyorum:
Ben bir yazar, akademisyen ve insan hakları savunucusuyum. Bu niteliklerim gereği meşru çalışmalarda bulunurum. Bu çalışmalar, bir yandan akademik ve entelektüel ilgilerim diğer yandan kamu yararı kıstaslarıyla belirlenir ve bu yüzden tüm çalışmalarımın arkasındayım. Bu çalışmalar, yazılarım, medyada yer bulan konuşmalarım, benimle yapılan söyleşiler ve kitaplarım, sizin anladığınız anlamda şu veya bu gruba “destek” olarak nitelenemez. O tür “desteklerde” siz bulunursunuz. Aynı nitelikleri taşımıyoruz. Benim çalışmalarım akademik özgürlüğe, basın özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne girer. Siz ise ancak tamamen karşı olduğunuz sonuncu özgürlükten yararlanırsınız. Hoşunuza gitmeyen, karşı olduğunuz fikirleri dile getirenlerin ifade özgürlüğüne saldırmasanız, sizin bile ifade özgürlüğünüzü savunurdum. Ama bu koşullarda sizinkini ifade özgürlüğü değil, ifade özgürlüğüne yönelmiş bir nefret suçu olarak görmek eğilimindeyim."
Uçkan'ın yazısının tamamına buradan erişilebilir.