Motorola, Nokia ve BlackBerry'e ne oldu?
CNN TÜRK'ten Şafak Altun, düne kadar sektörlerinin liderleri olan Motorola, Nokia ve BlackBerry'nin neden başarısız olduklarını CNNTurk.com'a yazdı.
"Motorola ve Nokia'nın ardından cep telefonlarında kendine ait bir pazar oluşturan BlackBerry de satıldı.
BlackBerry'e toplamda 4.7 milyar dolarlık değer biçildi. Anlaşmayla birlikte BlackBerry, en büyük rakibi Apple'ın üç günlük iPhone satışları kadar etmedi.
Şimdi herkes şunu merak ediyor: Düne kadar sektörlerinin liderleri olan bu markalar neden başarısız oluyorlar?
Motorola için 1997 yılı kendi dönemsel tarihi açısından önemlidir.
Şirket yol ayrımlarından birini yaşıyordu. Motorola kendisine şu basit sorunun yanıtını vermesi gerekiyordu: Analog telefonlarına yapışıp kalmayı sürdürmeli miyim, yoksa dijital cep telefonlarına mı geçmeliyim?
Bu arada belirtelim cep telefonlarına odaklanabilmek için kereste, kauçuk ve otelcilik gibi cep telefonu dışındaki tüm işlerinden sıyrılan Nokia ise bu dönemde büyük bir hızla dijital dünyaya geçmekle meşguldu.
Motorola'daki insanların çoğu böylesi bir adım atılmasının şart olduğunu biliyordu ancak cep telefonu işinin lider kadrosu bu fikre direniyordu. Zira analog teknolojisine devasa paralar yatırmışlar ve dijital dünyanın geleceğiyle ilgili pek çok belirsizlik olduğunu düşünüyorlardı.
O sıralar Motorola olağanüstü başarılı bir dönem yaşıyordu. 1993-1996 döneminde hızlı bir depar atılmıştı. Satışlar, gelirler ve hisse senedi değerleri artıyordu. Herkes bir şeylerle meşguldü ve kimsenin diğer konulara vakit ayıracak zamanı yoktu. İşler hiç olmadığı kadar iyi gidiyordu. Cep telefonunun lider şirketi o sırada kendisine "stratejik risk ne olabilir?" diye sorması gerekiyordu.
Böylece Motorola'da çifte bahis yapması gerektiğini bilen yöneticiler, bu karışıklıkta sorunun yanıtına yeterince kafa yoramadılar. Seslerini yeterince yükseltemedikleri için de her zaman olduğu gibi "atalet" kazandı, Motorola kaybetti. Dijital devrim ile birlikte analog teknolojiden ditital teknolojiye geçildi.
BlackBerry Darwin'e karşı geldi
2000 yılına gelindiğinde ise artık Nokia dünya cep telefonu pazarının lideriydi.
Nokia, kapağı kayarak açılan modeli 1999 yapımı Matrix adlı filmle popüler olmuştu. Aslında başarının zirvesindeyken stratejik riskin de zirvesinde olunduğu gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Burası gerçekten de risklerin en az görebildiğimiz ve onlar hakkında bir şeyler yapmaya en az istekli olduğumuz aşamadır.
Markalar nerede hata yapar?
Peki bu aşamada markalar nerede hata yapar?
Tüketicinin seveceği, satın almak isteyeceği ve sadık kalacağı bir şey üretmekle bu mümkündür. Sizin için gerekli olan tek şey asıl buna odaklanmaktır.
Huffington kurucusu Arianna Huffington'un düşünceleri de bu söylemi doğrular nitelikte. Ona göre de, her dönemin kendine ait bir ruhu var. En başarılı şirketler, girişimcinin tutkularıyla zamanın ruhu arasında uyum sağlandığında ortaya çıkıyor, yani "zamanın ruhuna" uyum sağlayanlar ayakta kalıyor:
"Meydana gelen olaylar var. Arkalarına rüzgarı almış, ilerliyorlar. Onlardan yararlandığımızda, tutkularımız meydana gelen olaylarla uyum içinde olduğunda işte o zaman sihir ortaya çıkıyor. Çok çalışmak zorunda değiliz gibi anlaşılmasın bu; ama dediğim uyumu bulan girişimci o rüzgarı da yakalayacaktır." (Optimist, Haziran 2013, s.68)
Birçok girişimci işleri için öylesine meşguldür ki, işin kendisi üzerinde kafa yormaya asla zaman bulamazlar. Bir süre sonra da dünyayı izlemeyi bırakırlar. Bu nedenle, neler olabileceğini veya kendilerinin nelerin olmasını sağlayabileceklerini öngörmekte başarısız olurlar.
Etrafı izlemeyi bırakınca ileride ne olacağını öngörme yeteneği de kaybolur. Oyunun kuralları her geçen gün değişiyor, dünya hızlı bir şekilde sancılı bir değişim sürecinden geçiyor, onun için yapılması gereken tek şey, değişime ayak uydurmaktır.
Evet, BlackBerry farkında olmadan Charles Darwin'e karşı geldi. Çünkü Darwin Kuramı şirketler için de geçerlidir. Çünkü ayakta kalmak isteyen şirketler, çevreye uyum sağlamalı ve kendilerini de yenilemelidirler."