Kadınlar! Eviniz elden gitmesin
Kadınların, oturdukları evin eşleri tarafından rızaları dışında satılmasını engelleyen Aile Konutu Şerhi'ne Danıştay'dan yürütme durdurma istendi. Yürütmeyi durdurma kabul edilirse şerh konulması için mahkeme kararı istenecek. Kadın örgütleri, bu durumu "kazanılmış hakların kaybı" olarak görüyor.
Gözde Akgüngör Pamuk / Cnnturk.com
Danıştay 10. Dairesi, Tapu Sicil Tüzüğü'nün "Aile Konutu Şerhi" başlıklı bölümünün iptalini talebiyle açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı da tüm Tapu Müdürlüklerine gönderdiği yazı ile malik olmayan eşin talebi üzerine aile konutu şerhi işlenmesi için mahkeme kararı aranması gerektiğini bildirdi.
Şimdiye dek üç belge yetiyordu
Yargılama halen devam ettiği için Aile Konutu Şerhi henüz kaldırılmış değil fakat yargısal süreç boyunca kadınlar, bu haklarını tek taraflı beyanlarıyla kullanamayacaklar. Oturdukları evin eşleri tarafından rızaları dışında satılmasını engellemek isteyen kadınlar, Aile Konutu Şerhi konulmasını, ancak Aile Mahkemesi'nde dava açarak isteyebilecekler ve duruşmalı yapılan bu davaların sonuçlarını beklemek zorunda kalacaklar. Oysa ki şerh kararı şimdiye dek evlilik cüzdanı ve ikametgah ile alınabiliyordu.
Ya mahkeme sürerken ev satılırsa?
Mor Çatı, yargılamaların hızlı ve etkin biçimde yürütülmediğini hatırlatarak eşlerin yargılamada geçen süre içinde aile konutu olan taşınmazı satması ihtimaline dikkat çekiyor. Bu nedenle kadınların Aile Konutu Şerhi'ne ilişkin açtıkları davada; yargılama sonuçlanıncaya kadar eşin taşınmazdaki tasarruf yetkisini kısıtlamak üzere mahkemeden ivedi olarak tedbir talep etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Mor Çatı avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu, aile kurumu içinde edinilen malların pek çoğunun erkekler üzerine kayıtlı olduğu ve bu mallar üzerinde tek başlarına tasarruf etme yetkilerinin bulunduğu düşünüldüğünde kadınların ellerinden en azından yaşadıkları evi korumanın tek yolu olan Aile Konutu Şerhi koymalarına ilişkin haklarının da alınacağını ifade ediyor. Hacısoftaoğlu, "Bizler kadın erkek eşitliğine ilişkin olumlu adımlar atılmasını beklerken, bu gelişmeyle birlikte, mevcut haklarımızın da elimizden alınmaya başlaması gibi bir olasılıkla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek gerekir" diyor.
İki geri bir ileri
İstanbul Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aydeniz Tuskan, kadın örgütleri ve hukukçuların çabalarıyla 2002 yılında düzenlenen Medeni Kanun ile Aile Konutu Şerhi’nin kabul edildiğini belirterek, şimdi yeniden yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söylüyor. Şerh’in eşitlik ilkesine de aykırı olmadığını savunarak “Bir taraftan yenilenecek Borçlar Kanunu’nda, eşlerin başkalarına kefil olunca eşin rızasını gerektiren olumlu yaklaşımlar var, bir taraftan da bunun gibi olumsuz yaklaşımlar var, iki geri bir ileri” diyor. Tuskan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e de konuyla ilgili taleplerini ileteceklerini ekliyor.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu ise, ilgili kurumun bu konuda bir yazı hazırlaması aşamasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan görüş alması gerektiğine vurgu yapıyor. Moroğlu, Bakan Fatma Şahin'in bu konuya bakanlıkça el konulduğunu, kazanılmış haklara sahip çıkacaklarını ifade ettiğini aktarıyor.