'İşkencenin sorumlusu Komiser Kemal'

12 Eylül'ün işkence mağdurlarından Ruşen Sümbüloğlu, Ankara'daki işkenceleri Kemal Yazıcıoğlu'nun organize ettiğini söyledi.

Haberin Devamı

Radikal'in haberina göre 12 Eylül darbesine ilişkin soruşturma kapsamında müşteki sıfatıyla ifade veren Devrimci 78’liler Federasyonu üyesi Ruşen Sümbüloğlu, darbe sonrası Ankara Emniyeti’nde yaşanan işkencelerin sorumlusunun ünlü Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu olduğunu söyledi. Yazıcıoğlu’nun Ankara Emniyeti’ndeki işkenceci grupların kurucusu olduğunu ifade eden Sümbüloğlu, ayrıca ‘cezaevlerini güzel gösterdiği için’ gazeteci Yavuz Donat’tan da şikâyetçi oldu.

12 Eylül’e ilişkin soruşturma kapsamında Devrimci 78’liler Federasyonu üyelerinin ifade verme işlemi sürerken, dün de Federasyon üyesi Ruşen Sümbüloğlu ifade verdi. Sümbüloğlu, gözaltına alındığında tıp öğrencisi olduğunu anlatarak, “DAL denilen bir bölüme getirildim. Burada her türlü işkenceden geçtim. Verdikleri ekmeği, yattığımız yer çok soğuk olduğu için başımla beton arasına koydum diye dayak yedim” dedi.

İşkence sırasında gözlerinin bağlandığını anlatan Sümbüloğlu o dönemki personelin fotoğraflarının gösterilmesi halinde teşhis yapabileceğini söyledi. Sümbüloğlu kendisiyle aynı anda Ankara Emniyetinde tutulan Satılmış Şahin Dokucu, Zeynel Abidin Ceylan, Hasan Özmen, Behçet Dinlerer’in gördükleri işkence sonucu hayatını kaybettiğini anlatarak, “Ankara Emniyetindeki işkencelerden, o zaman Komiser Kemal olarak tanınan Kemal Yazıcıoğlu ve Komiser Alper isimli kişi sorumludur. İşkenceci grupları Yazıcıoğlu kurmuştur. Komiser Alper isimli kişi Ankara Yenimahalle’ye bağlı Şentepe’de bir eve yaptırmış olduğu baskında 17-19 yaşları arasındaki silahsız 3 gencin ölümünden sorumludur” dedi.

‘Donat’tan şikâyetçiyim’

Mamak Askeri Cezaevi’nde dört gün boyunca kafes denilen bölümde kaba dayağa maruz kaldığını anlatan Sümbüloğlu şöyle devam etti: “Cezaevinde o zaman karıştır- barıştır uygulaması vardı. Bu uygulamadan dolayı çok kavga çıkıyordu. Böyle bir kavga nedeniyle yerin altında tabutluk denilen 1x1 metre genişliğinde 2, 2.5 metre yüksekliğinde yere konuldum. 7 gün boyunca sürekli ayakta kaldım. Bir elimde yemek yemek için kaşığım öbüründe tuvalet ihtiyacı için verilen ördek denilen kap vardı.”
Cezaevlerini güzel göstermek için o dönemde bazı gazetecilerin cezaevine getirildiğini anlatan Sümbüloğlu, “Onlar cezaevine geldiğinde her şey güllük gülistanlık gösteriliyor. Yemekler güzel çıkıyordu. Ziyaretten sonra gazeteci Yavuz Donat ‘Mahkûmlar devletin şefkatli ellerine teslim edilmiş, cezaevinde her şey çok güzel’ diye 4-5 gün yayın yaptı. Donat’tan da şikâyetçiyim” dedi.