Gazetecilere Özgürlük Kongresi sonuçlandı
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), sansürün basından kaldırılışının 105'inci yıl dönümünde "İkinci Gazetecilere Özgürlük Kongresi" düzenledi. Kongrenin sonunda "İkinci Gazetecilere Özgürlük Kongresi Sonuç Bildirgesi" yayınlandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) desteğiyle düzenlenen kongreye, GÖP'ü oluşturan 93 meslek örgütünün yanı sıra uluslararası gazetecilik örgütlerinin temsilcileri de katıldı. Kongre, Taksim'deki The Marmara Oteli'nde yapıldı.
Kongrenin sonunda "İkinci Gazetecilere Özgürlük Kongresi Sonuç Bildirgesi" yayınlandı.
'Hükümete çağrı' başlığıyla yayınlanan kongre bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:
1) Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olabilmesi için yargının tam bağımsızlığı sağlanmalıdır.
2) Türkiye'de basın özgürlüğünün önündeki tüm yasal engeller derhal kaldırılmalıdır. Türk Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Basın Yasası uluslararası basın ve ifade özgürlüğü kriterleri temelinde yeniden ve derhal düzenlenmelidir.
3) Gazetecileri mesleki faaliyetlerini yapamaz hale getiren her türlü cezai önlem, AİHM kararlarına göre basın özgürlüğü ihlalidir. Bu nedenle mesleki faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. Gazetecilerin iktidarı haberleri, yazıları ve konuşmalarıyla rahatsız ettikleri için terörist olmakla suçlanmalarına derhal son verilmelidir.
4) Hükümet, gazetecilerin sendikal örgütlenme özgürlüğünü güvence altına almak için gerekli tüm adımları en kısa sürede atmalıdır.
5) Gezi Parkı gösterileri sırasında bir kez daha görüldüğü gibi polis, gazetecilerin görev yapmasını engelledi ve gazetecileri hedef aldı. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum ve halkın haber alma hakkına doğrudan saldırıdır. Hükümete, toplumsal olayları izleyen gazetecilerin güvenliğini sağlamak ve onlara uygun çalışma ortamını temin etmekle mükellef olduğunu hatırlatırız.
6) Gezi Parkı gösterileri, hükümetin bazı medya patronlarıyla yaptığı işbirliğini ve diğer bazı medya patronları üzerindeki baskısının yayın organlarının habercilik yapamaz hale getirdiğini bir kez daha göstermiştir. Kongre, bu durumun Türkiye'de gazeteciliği kemiren otosansürün en önemli nedeni haline geldiğine dikkati çekti ve hükümeti ve patronları editoryal bağımsızlığın güvence altına alınması için gerekli adımları atmaya çağırdı.
7) Sosyal medyanın özgürlüğü, Türkiye'de iletişim özgürlüğünün en temel göstergelerinden biridir. İnsanların sosyal medyada dile getirdikleri görüşleri nedeniyle kovuşturmaya uğramaları kabul edilemez.