Gazeteci vicdani reddini açıkladı
Taraf gazetesi yazarı Ali Fikri Işık, "asker firarisi" olduğu gerekçesiyle yargılandığı askeri mahkemede, Kürtçe savunma yaptı ve vicdani reddini açıkladı.
Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'nun haberine göre, Taraf gazetesi yazarlarından 54 yaşındaki Ali Fikri Işık'ın asker firarisi olduğu gerekçesiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Edirne Şükrü Paşa Kışlası'ndaki askeri mahkemede görüldü.
Işık, duruşmada savunmasını Kürtçe yaparken, vicdani reddini de açıkladı.
Işık'ın avukatlarından Hanifi Barış, mahkemenin tüm taleplerini reddettiğini ve Işık'ın tutukluluğunun devamına karar verdiğini aktardı:
"Müvekkilimiz kimlik tespitiyle ilgili soruları Kürtçe cevapladı. Hakim, Işık'ın 'bilinmeyen bir dille' konuştuğunu tutanaklara geçirdi. Buna itiraz ettik, müvekkilimizin konuştuğu dilin Kürtçe olduğunu söyledik. Bu beyanımızla mahkemenin de bu dilin 'bilinmeyen bir dil' değil, Kürtçe olduğunu öğrendiğini belirttik.
"İtirazımız üzerine tutanağa 'avukatı Kürtçe ifade verdiğini beyan etti' ifadesi geçse de mahkemenin 'bilinmeyen dil' tutumu devam etti."
"TSK'ya hiçbir borcum yok"
Barış, ilk taleplerinin Kürtçe savunma yapmak, ikinci taleplerinin tahliye olduğunu ancak iki talebin de mahkeme tarafından reddedildiğini ifade etti.
"Müvekkilimiz firar suçundan yargılanıyor. Bugüne kadar saklandığı için, mahkeme kaçma şüphesi olduğuna karar verdi. Bu suçlamaya ilişkin tek dayanaksa, müvekkilimize ait olmayan bir imza ve parmak izinin olduğu bir belge. Bu konu araştırılacak."
Barış, mahkemede Işık'ın vicdani reddini Kürtçe olarak açıkladığını da söyledi.
"Müvekkilimiz 12 Eylül mağduru olduğunu, cunta nedeniyle suçsuz olmasına rağmen beş yıl hapis yattığını, kendisinin T.C.'ye ve TSK'ya hiçbir borcu bulunmadığını belirtti.
"Kürtçe savunması kabul edilmediği ve darbe mağduriyeti aradan geçen zamana rağmen halen giderilmediği sebebiyle vicdani reddini açıkladığını beyan etti."
Tercüman talebi reddedildi
Işık'ın duruşma boyunca Kürtçe konuştuğunu, avukatların da bunu Türkçe'ye çevirdiğini söyleyen Barış, mahkemenin ne avukatların mahkemede tercüman olarak görev yapma talebini be de başka bir tercüman tayin edilmesi talebini kabul etmediğini söyledi.
"Duruşmanın ardından görüştüğümüz müvekkilimiz vicdani reddinde ısrarcı olacağını, bu yargılamanın kendisinin değil 12 Eylül cuntasının yargılanacağı bir mahkeme olması için elinden geleni yapacağını, Kürtçe dışında bir dilde savunma yapmayacağını açıkça belirtti."
Avukatlar usulü işlem yapmayacak
Barış, Kürtçe savunma yapma talepleri kabul edilmediği sürece yargılamanın tıkanacağını ifade etti.
"Mahkemenin tutumu bizi şaşırtmadı. Kürtçe savunma talebinin kabul edilmeyeceğini ve ısrarımızın mahkemenin tutumunu değiştirmeyeceğini tahmin ediyorduk. Ama tahliye umuyorduk.
"Önümüzdeki duruşmada tercüman atanmadıkça biz de müvekkilimizin söylediklerini Türkçeye çevirmeyeceğiz. Savunma avukatları olarak herhangi bir usulü işlem yapmayacağız. Bu nedenle yargılanma tıkanacaktır. Ne olacağını tam bilemiyoruz. Umarız talebimiz kabul edilir de yargılama devam eder."
Tutuklu yargılanan Işık'ın bir sonraki duruşması 10 Eylül'de görülecek.