Erdoğan'dan "kürtaj ve sezaryen" yorumu
Başbakan Erdoğan kürtaj ve sezaryen ile cinayet işlendiğini söyledi ve "Yıllarca doğum kontol mekanizmalarını kullandılar, adeta halkımızı kısırlaştırdılar" dedi.
Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın "Aile Olmak Projesi"nin tanıtım toplantısındaki konuşmasında, aileye sahip çıkmaları, ailenin güçlenmesine katkı sağlamalarından dolayı projeye katkısı olanları kutladı.
Projenin bir arada yaşamak, daha fazla iletişimde olmak, birlikte kaliteli zaman geçirmek, sportif ve kültürel çalışmalar yapmak hedeflerine ulaşması için tüm çabanın ortaya konulacağına olan inancını dile getiren Erdoğan, yola çıkarken 'Muhafazakar, demokrat bir kimliğe sahip olarak bizim partimizin hedefinde aile vardır, düzenli, güçlü aile" dediklerini hatırlattı.
Hedeflerini bunun üzerine inşa ettiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Çünkü eğer bir milletin aile yapısı çökmüşse o millet çökmüştür, çökmeye namzettir. Ama aile yapısı ne kadar güçlüyse o millet o kadar güçlüdür" diye konuştu.
Aile kurumunun tarihinin insanlığın tarihiyle eşit olduğunu belirten Erdoğan, insanların bir aile ortamında dünyaya geldiğini ve hayatlarını bu şekilde sürdürdüğünü söyledi.
Kadın ve erkeğin birlikteliğinin insan soyunun devamı için de elzem olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunu özellikle tabii bekarlara söylüyorum. Burada hassasiyetimiz çok önemli. Nitekim Peygamberimiz, 'Evlenin ve çoğalın, Ben sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim' diyor. Yine Peygamberimiz, ümmetine 'evlenmekten korkmayınız' tavsiyesinde bulunuyor. Tabii aile kavramının bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde çok daha geniş, çok daha kapsamlı bir anlamı var. Bizim kültürümüzde hem anne hem baba tarafından aile büyüklerinin tamamı aynı şekilde buradan başlayıp aşağıya doğru genişleyen, halkanın tamamıyla aile kavramının içindedir.
Bunun yanında komşularımızı, arkadaşlarımızı, ahbaplarımızı da bu halkaya dahil edebiliriz. Ahbap, yani sevgililer bunu da buraya dahil edebiliriz. Diğer taraftan aynı inançları, aynı idealleri, aynı duyguları paylaştığımız insanlar da bizim kardeşlerimiz statüsündedir. Dolayısıyla bunlar da o geniş ailemizin bir parçasıdır. Bizler eş ve çocuklarımızdan başlayarak ailemizin tamamıyla gurur duyan, tamamını seven, tamamı için her türlü fedekarlığı yapan, yapacak olan insanlarız, böyle olmak durumundayız. Tarihimizin bize bıraktığı miras budur. Bizim sonraki nesillere devredeceğimiz miras da bu olmak zorundadır."
"Kimse 'maharet bende' diye havaya girmesin"
"Aile bağlarımızın güçlülüğü, devamlılığı ve samimiyeti sayesinde biz yüzlerce, binlerce yıldır maruz kaldığımız tüm tehditleri bertaraf ettik" diyen Başbakan Erdoğan, bu sayede tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği medeniyetlerin inşa edildiğini, devletlerin kurulduğunu bildirdi.
Genç ve dinamik nüfusun önemine değinen Erdoğan, "Israrla bizi güçlü kılan şeyin genç, dinamik nüfuslar olduğunu unutmamalıyız" dedi. Ekonomideki başarının sırrının insan olduğunu vurgulayan Erdoğan, emeğin, sermayenin, tüketimin, üretimin, yatırımın, diğer her şeyin insanın türevi olduğunu dile getirdi.
"İnsan varsa bunlar var, insan yoksa bunların hiçbiri yok" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, insanda ise genç nüfusun önemli olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Onun için Beypazarlı amcayı unutmuyoruz. 'Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur gerisi Allah kerim' diyeceğiz, yola devam edeceğiz. Bazı komşu ülkelerimizde olduğu gibi nüfusu azaltmak suretiyle kalkınma olmaz. Bakın biz şu 10 yılda her yıl ortalama nüfusumuz 1 milyon arttı ama bu artarken de milli gelirimiz bire üç katlandı. Gelen unutmayın rızkıyla geliyor, kimse 'maharet bende' diye havaya girmesin. Hepsi rızkıyla geliyor, bunu böyle bilin."
"Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü mekanizmalarını çalıştırdılar"
Modern çağın, insanlığın pek çok değeri gibi aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü mekanizmalarını çalıştırdılar. Adeta bizim vatandaşlarımızı, halkımızı kısırlaştırdılar. Bununla ilgili tıbbi müdahalelere varıncaya kadar herşeyi yaptılar. 'Sezaryen' denilen olay budur, 'kürtaj' denilen olay budur. Hep bunları yaptılar. Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler, adeta aldattılar. 'Ölüyorsun, seni ölümden kurtaracağız' dediler 'onun için sezaryen' dediler. Halbuki dert başkaydı. Dert hem fazla para kazanmak hem de maalesef öyle kampanyalar başlattılar ki 'sezaryenle ikiden fazla doğum yapamazsın.' Bunu da aldattılar ve inandırdılar. Birçok anneler, aileler buna inanmak zorunda kaldı, 'Eğer sezaryen olmazsam ne olur diye.' Buna inandılar. İşin aslı bu muydu? Değil. Dert, başkaydı. Dert bu milletin nüfusu azalsın ve bu millet, milletler yarışında geri kalsın. Ama bu oyunu artık bozuyoruz, bozmamız lazım, onun için ailelere bu ülkede çok büyük iş düşüyor."
"Bu oyunu birinci derecede bozacak olan sizsiniz"
Özellikle annelere seslenen Başbakan Erdoğan, şunları belirtti:
"Ben özellikle annelere sesleniyorum, özellikle kadınımıza sesleniyorum; Bu oyunu birinci derecede bozacak olan sizsiniz, burada tavrınızı koymak durumundasınız. Bir Türk annesi, kadını olarak, bunu birinci derecede bozacak olan sizsiniz. İkinci derecede de babalara sesleniyorum; Bu oyunun bir tarafı olmamalısınız. Sizler de eşlerinizle dayanışma içinde bunu çözmek durumundasınız.
Bizim demokratik haklar, temel hak ve insan özgürlükleri konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Biz bu hakların en kuvvetli, en samimi savunucusuyuz. İcraatlarımızda da bunu şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyduğumuza inanıyorum.
Milletimizin kadim değerlerini hedef alan saldırıların, demokrasiyle, insan haklarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Derdi demokrasi olanla, derdi hak ve özgürlük davası olanla, derdi bu ülkeyi ve milleti var eden, güçlü kılan, ebedi kılan değerleri örselemek olan arasındaki farkı biz çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar demokrasi hak ve özgürlük davası peşinde olanlarla beraberdik. Bundan sonra da beraber olmayı sürdüreceğiz. Buna karşılık bu kavramların arkasına sığınarak aile kurumumuzu, milli ve manevi değerlerimizi tahrip etme peşinde olanlara asla taviz vermedik, vermeyeceğiz"
Bu bakımdan imzalanacak protokolün önemli olduğunu belirten Erdoğan, projeyle inşaattan iletişime, turizmden sağlığa, tekstilden ulaşıma kadar tüm alanlarda atılacak her adımda öncelikle ailenin ve onların ihtiyaçlarının, hassasiyetlerinin gözetileceğini vurguladı. Kamu kurumlarının yanı sıra üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle de işbirliği içinde her alanda aile odaklı işbirliğinin geliştirileceğini ifade eden Erdoğan, projeye destek verenleri ve çalışmalara katkı sağlayacakları kutladı.
Fotoğraf astı
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Politikakalar Bakanlığı'nın "Aile Olmak Projesi" kapsamında, bazı bakanlıklar arasında gerçekleştirilen işbirliği protokolü imzalandı.
Daha sonra, platformda üzeri perde ile kapalı, "Biz büyük aileyiz" adlı aile albümünün yer aldığı serginin açılışı yapıldı. Başbakan Erdoğan, sergiye kendisiyle eşi Emine Erdoğan'ın yer aldığı bir fotoğrafı da astı.
Başbakan Erdoğan fotoğrafı astıktan sonra, emeği geçenlere teşekkür ederek, "Gerçekten büyük bir ailenin bireyleri olarak Allah neslimizi ziyade etsin. Genç, dinamik, vatansever, ülkesinin derdiyle dertlenen, gönüller inşa eden yeni bir Türkiye'nin temel taşları olsun" dileğinde bulundu.