hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Engelleri" anne sevgisiyle aştı

    Engelleri anne sevgisiyle aştı
    expand

    İzmir'de 19 aylıkken "ağır zihinsel engelli ve otistik" teşhisi konulan Filiznur İmer, ilaçların yol açtığı görme kaybı ve yürüme zorluğunu annesinin sevgisiyle aştı ve jimnastikte 12 madalya kazandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan 11 yıllık evli Süreyya- Mehmet İmer çiftinin 10 yıl önce doğan kızlarına, 19 aylıkken "ağır zihinsel engelli ve otistik" teşhisi konuldu. Baba, vardiyalı işçi olarak çalıştığı için çocuğun bakımı anneye kaldı. 31 yaşındaki Süreyya İmer, günde neredeyse aralıklarla 20 saat ağlayan, kafasını kanatıncaya kadar yere vuran, kollarını ısıran kızı Filiznur'u, bazen her gün Ege Üniversitesi Hastanesi'ne taşıdı. Kızının ağlama krizlerinde yolcuların rahatsız olması üzerine otobüsten indirildiği bile oldu. İmer, "Yolcular bana 'Bu kadar yaramaz çocukla gezmeye mi gidiyorsun' dediler. Oysa ben çocuğuma sakinleştirici iğne vurdurmak için hasteneye gidiyordum. Toplum, özel çocuklar konusunda bilinçsiz" dedi.

    "Göz göze gelemezken, gözbebeklerime bakmaya başladı"

    Filiznur, 6 yaşına kadar üzerinde, "18 yaş altı kullanamaz" yazılı ilaçlar aldı. Doktorlar, annesinden "özel bir kliniğe yatırmamız gerekiyor" diyerek, onay istedi. Ancak anne Süreyya İmer, kabul etmedi. İlaçların etkisiyle Filiznur'da görme kaybı başladı. Anne, doktorunun da onayıyla ilacı bırakma kararı aldı. Süreyya İmer, ilacın yerine sevgi sözcüklerini koydu. Günde 20 saat ağlayan, annesinin kollarını kanatıncaya kadar ısıran, saçlarını çeken, başını yerlere vuran kızına hep, "Seni seviyorum ve seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim" dedi.

    Ona göre sevgiden güçlü ilaç yoktu. İlaçların sersemletici etkisiyle göz göze gelemediği kızı, artık gözbebeklerine bakmaya başladı. Krizler önce 8, sonra 4 saatte geriledi.

    2 yaşında yürüyen, 3 yaşında konuşan ve 6 yaşına kadar sadece 'anne' diyen kızını gece uykusunda biberonla besleyen Süreyya İmer, değişimi şöyle anlattı:

    "Filiznur'un hastalığını sahiplendim. Ailem bile bazen tahammül edemiyordu, ama ben hiç vazgeçmedim. Sevgi sözcükleri ilaçtan daha etkili. Ağır ilaçlar onu o kadar sersemletiyordu ki ona 'seni seviyorum' dediğimde bir şey anlamıyordu. İlacı kesmemiz iyi oldu. Birlikte mücadele ettik. Sevgi her derde deva, her kapıyı açıyor. Onu jimnastik kursuna gönderdim. Ardından buz pateni ve futbol gelse de o madalyalarını jimnastikte aldı. 7 birincilik, 4 ikincilik, 1 üçüncülük madalyası var. Kaynaştırma eğitiminde normal çocuklarla yan yana oturuyor, okuyamıyor ama bakarak yazabiliyor. Ben 4 yıl içinde okumayı da öğreneceğine eminim. Ben yürüyemeyen bir çocuğun jimnastik yapmasını o dalda madalyalar kazanmasını sağladım. Bunu sadece severek yaptım. İki yıl önce Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yeniden test yaptırdık artık raporumuzda sadece 'otistik' yazıyor, 'ağır düzeyde zihinsel engelli' yazmıyor."

    Ünlüler- engelliler elele

    Süreyla İmer, Filiznur'un "Pis Yedili" adlı televizyon dizisinde "Orço" karakterini canlandıran Burak Alkaş'a hayran olduğunu, onu çok görmek istediğini belirterek, ünlülerin engelli çocuklarla zaman geçireceği, "Ünlüler Engelliler Elele", projesini geliştirdiğini söyledi. İmer, "Engelli çocuklarımızın ailelerinin maddi durumları iyi değil. Tiyatro, müzik, sinemadan çok uzaklar. Televizyonda dizi izliyorlar, müzik dinliyorlar, bu karakterlerin hayal olduğunu düşünüyorlar. Bu çocukları hayallerine kavuşturmak istiyorum ve 'Ünlüler Engelliler Elele' projesi ile çocuklarımız için her ay bir ünlüyü davet edip, onlarla bir saat zaman geçirmelerini sağlamalıyız" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow