"Ecevit Şanlı tanınmadan Türkiye'ye girebilmiş"
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, "Üzüntü ile söylemem gerekir ki, Ecevit Şanlı tanınmadan Türkiye'ye girebilmiş" dedi.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, CNN TÜRK'e konuştu. Pohl, Almanya'da terörizme sıfır tolerans olduğunu belirterek, "Üzüntü ile söylemem gerekir ki, Ecevit Şanlı tanınmadan Türkiye'ye girebilmiş. Biz bu tür olayları analiz etmeye, düzeltmeye çalışıyoruz" dedi. Büyükelçi Pohl ile yapılan söyleşi ve verdiği çaprıcı yanıtlar şöyle:
- Yeni başlayan çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Almanya'da birçok insan, bu konuda Türkiye'deki gelişmelerin başarıya gitmesini diliyor. Almanya Başbakanı da bu konuda desteğini buradayken belirtti, bu süreç için başarılar dilediğini de söyledi. Böyle bir sürecin olumlu olması her taraf açısından önemlidir.
- AB üyelik süreci hızlanır mı?
Sürekli kalıcı bir çözüm Türkiye'nin birçok alanda yüklerden kurtulması anlamına gelecektir. Bu iç politikada olacaktır, anayasa ile olacaktır, ekonomik alanda birçok yükden kurtulacaktır. Bu hem Türkiyenin kendi çerçevesi içinde hem Avrupa ile olan ilişkilerde pekçok yükten kurtulması anlamına gelecektir. federal Şansölye bu konuda desteğini açıkladı. Biz gösterilen cesareti de takdirle karşılıyoruz. Bu konuda başarı dilediğimizi de belirttik.
Terör ile mücadele
- Başta Başbakan olmak üzere Türkiye, Almanya ve diğer AB ülkelerinin terörle mücadelede yeterli desteği vermediğini söylüyor. Özellikle de suçluların iadesi konusunda. Yeterli destek neden verilmiyor?
Terör probleminin pekçok insan için siyasetçiler içinde önemli ve acil olduğunu, çözmek istediklerini tahmin edebiliyor ve anlayışla karşılıyorum. Gerek Almanya, gerek AB ülkeleri terörle mücadele için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu PKK konusunda da geçerli. PKK yasaklı bir örgüttür. 90'lı yıllardan bu yana hem PKK'ya hem de onların yan kuruluşlarına karşı 50'den fazla dernek yasağı getirilmiştir. Bu konuda yoğun çabalar içerisindeyiz.
İade işlemlerinin olmadığı konusu pek öyle değil. İade işlemleri oldu, bu yalnız 408 gibi bir sayının varlığından haberim yok, biz de bilinen bir sayı değil bu.
- Sayı var mı?
2010'daki sayıları biliyorum. O zamanki duruma göre, Türkiye'den toplam 35 iade için istek vardı, 16 iade yapıldı. Bunlar sadece PKK'dan değil, genel toplam. Güvenlik kuruluşlarımızın arasındaki ilişkilerin bilinenden çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu ilişki tek bir konu üzerinde değil, suçluların takibatı, yasa dışı para akışının önlenmesi var. Bu konuda ilişkilerimizi çok daha iyileştirmek için İçişleri Bakanları, müsteşarların yıllık toplanmasını ve ilişkileri daha da iyiye götürmek için kararlaştırdılar. Avrupa Birliği'nin iade koşullarının nasıl olması gerektiğine dair bir iade sözleşmesi var. Bu koşullar sözleşmede tanımlanıyor. Burada tanımlanan bir takım kriterler var. Durumun netliğinin görülmesi, suçun net görülmesi, kanıt durmunun o kişinin gerçekten suçlu olduğunu göstermesi. Ancak bu şekilde iadeyi kararlaştırabiliyorlar.
Benim için önemli olan, en önemli konu emniyet güçleri, güvenlik güçleri arasındaki işbirliği. Burada sözkonusu olan eş zamanlı bilgi akışı, bilgi alış verişi, gerek kişiler gerek suçlarla ligili, gerek kaçakçılık ve transferle ilgili olarak. Tüm bu alanlarda bu ilişkiler olumlu seyrediyor ve iyiye doğru gidiyor. Aynı şekilde kanıt durumları zamanında, belirgin bir şekilde bunlar da zamanında verildiği takdirde de bunun en son aşamada gelecek olan iadedir. Fakat buradaki en önemli olan şey, İçişleri Bakanlarının toplantısı. Güvenlik güçleri arasında işbirliğini daha sıkı hale getirmek, geliştirmek. Almanya'da terörizm için sıfır tolerans vardır.
- Eş zamanlı kanıt, istihbarat dediniz; bu Ecevit Şanlı için de geçerli oldu mu?
Bu saldırıyı yapan kişinin, korkunç saldırıyı yapan kişinin Almanya'da üye olduğu dernek de yasaklanmış bir dernekti. Almanya ile Türkiye arasında bilgi alış verişi mevcuttu. Üzüntü ile söylemem gerekir ki, tanınmadan bir şekilde Türkiye'ye girebilmiş. Buna rağmen bu iki ülkenin emniyet güçleri arasındaki ilişkilere yönelik eleştirileri haketmeyen bir durum.
- Kimin zafiyeti var, tanınmadan nasıl girdi?
Biz bu tür olayları analiz etmeye, düzeltmeye çalışıyoruz. Diğer yandan ne Türkiye ne Almanya polis devleti. Dolayısıyla kimse, herkes tek tek sürekli bir takibat altında değil. Almanya'da bu kişinin terörist faaliyet olarak görülen saklı bir örgüte üyelik nedeniyle soruşturma vardı.
- DHKP-C ile ilgili ayrıntılı çalışma yapıyor musunuz, istihbaratları Türkiye ile paylaşıyor musunuz?
DHKP-C yabancı bir terör örgütü olup gözlenmekte, eylemleri de düzenli ve sürekli takip edilmekte, eylemleri de cezalandırılmaktadır.