Diyanet İşleri'ne Alevi başkan

Ünlü İlahiyatçı Zekeriya Beyaz, Ergenekon soruşturması kapsamında evinde yapılan aramayı da, Ergenekon Davasını da uydurma bulduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gerekliliğini savunan Beyaz, kurumda Alevi bürokratların da getirilmesini savundu.

Haberin Devamı

İlahiyatçı Zekeriya Beyaz, CNN TÜRK'te Enver Aysever'in sunduğu "Aykırı Programlar"ın konuğu oldu.

Beyaz, birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu. Zekeriya Beyaz, Ergenekon soruşturması hakkında şunları söyledi: "Bunlar tamamen uydurmaca şeylerdir. Öyle inanıyorum, çünkü bugün bu işin avukatlarının, sanıklarının ortaya koyduğu iddialar cevaplandırılmıyor. Dolayısıyla onlara inanmak zorunda kalıyorsunuz. Ben hukukçu değilim. Dijital bir takım veriler üzerinden şeyler yapıldığını biliyorum. Okuduklarımdan inanacak halim kalmadı. Darbe marbe hepsi 1 Mart tezkeresinin intikamı."

Beyaz, Cübbeli Ahmet Hoca hakkındaki suçlamaları da iftira olarak nitelendirdi: "Çirkindir bunlar, bunlar iftiradır. Burada kötü niyet var. Burada itibarsızlaştırma diye şimdi yeni bir kavramımız çıktı, iyi bir kavram, tam ona uygun bu."

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gerekliliğini savunan Beyaz, kurumda Alevi bürokratların da getirilmesini savundu: "Ben 'Alevi Dosyası' diye bundan 12-13 sene önce kitap yazdım. Orada da savundum, aynı şeyleri savunuyorum. Nedir o? Diyanet işleri başkanının 5-6 tane yardımcısı var. Bu yardımcılardan bir tanesinin Alevi olması lazım, bir tanesinin Şafii olması lazım. Bunlara da yine büyük binalar yapılması lazım. Onlara ait bina, bürokrasi her şey mükemmel hale getirilmeli, onlar da kendi cemaatlerini, kendi inançları doğrultusunda yönetmelidirler."

Nihat Hatipoğlu'na eleştiri

"İnsanları mistisizme çekmek yani, onları duygusallığa çekip ağlatıcı, onları hüzne sevkedip bu konuların arasında ibadet eksenini bir din haline getirmek, dine en büyük kötülüktür. Ona mahsus değil, birçokları bunu yapıyorlar. Din öyle hale geliyor ki şu kadar tespih çekersen cennete şöyle gidersin, bu kadar hatim yaparsan şöyle, bunların hiçbirisi doğru değildir."