"Diyanet İslami görüşü temsil etmez!"
İlahiyatçı Yazar Ali Rıza Demircan CNN TÜRK'te Aykırı Sorular 'da Enver Aysever'in konuğu oldu. Demircan cemevlerinin ibadethane statüsü kazanmayışı ve Alevilerin bu konudaki taleplerini şöyle değerlendirdi: "Diyanet işleri Başkanlığı'nın aldığı kararlar İslami görüş olarak nitelendirilemez. Diyanet işleri başkanlığı jakoben laikliğin oluşturduğu ve yaşattığı yönlendirdiği bir kurumdur"
Diyanet'in Alevilik ve cemevleriyle ilgili tavrını eleştiren Ali Rıza Demircan, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın aldığı kararlar ve topluma deklare ettiği görüşler İslam'ın görüşleri olarak nitelendirilemez. Diyanet İşleri Başkanlığı ülkemizde Cumhuriyet'in ilk yıllarından bugüne dek jakoben laikliğin oluşturduğu ve yaşattığı yönlendirdiği bir kurumdur. Diyanet İşleri Başkanlığı bugüne dek toplumsal konularda İslam'ın görüşlerini yansıtır olmaktan çok egemen siyasi yapının düşüncelerini yaklaşımlarını sergiler. Bugün de öyle olduğu kanaatindeyim" dedi.
"Darbenin asıl mağdurlarından biriyim"
Darbenin asıl mağdurlarından biri olduğunu ifade eden Demircan, 1980 ihtilalinden sonra yedi defa ağır cezalarda ve DGM'lerde yargılandığını belirtti. İslam'a göre cinsel hayat kitabının yazarı olan Demircan, "bu kitap için Diyanet İşleri Teşkilatı'nın 1984 yılı kadrosu tam bir ahlaksızlık sergilemiş, olmayan Din İşleri Kurulu'na kitabım aleyhine rapor hazırlatmış bizzat Diyanet İşleri Başkanı Adalet Bakanlığı'na başvurarak kitabımın toplatılması için Adalet Bakanlığı kanalıyla Sarıyer Savcılığı'na baskı yapılmıştır." dedi.
"İslami görünümlü kanallar kendi camialarından olmadığım için beni davet etmez"
Bazı cemaatlerin kendisini kabul etmediğini söyleyen Demircan, İslami görünümlü olan kanalların kendi camialarından olmadığı için programlara davet etmediğini bununda bir mahalle baskısı olduğunu ifade etti.
"Feministlerin bu ülkede kendileri sorun"
İslam'daki kadın hareketinin erkekler tarafından baskıya uğratıldığı tartışmalarına Demircan şöyle cevap verdi: "Feministlerin bu ülkede kendileri sorun. Türkiye'de bir söylem geliştirdiler. Erkek egemen yapı. Zalimleşen erkek egemen yapı sadece kadınları değil erkekleri de eziyor. Bu ülkede işçi kesimi sermayenin mağduru olduğunu ifadelendirmiyor mu? Demek ki mağdur edilen erkek egemen yapı sadece kendisini kadınlara karşı göstermiyor. Zayıf gördüğü bütün toplumsal kesimlere karşı gösteriyor."