Başbakana kadınlardan yanıt: "3 de yetmez 5 çocuk"
Başbakan Erdoğan çözüm sürecinde yine kadınlardan destek istedi. Ama sadece çözüm süreci değil üç çocuk talebi de gündemdeydi. Başbakana bu kez kadınlardan yanıt geldi. 5 hatta 10 çocuk önerenler olunca Başbakan kadınları çok cesur olarak niteledi.
Erdoğan, Hak-İş Konfederasyonu'nca düzenlenen, "Küresel Kadın Emeği Buluşması" etkinliğine katılarak bir konuşma yaptı.
Yarın, Türkiye ve dünyada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kutlanacağını anımsatarak, bu günün kadınlar için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. Erdoğan, kendisinin de tüm kalbiyle Dünya Kadınlar Günü'nün kaybedilmiş hakların yeniden elde edilmesine vesile olmasını dilediğini belirterek, Hak-İş ve bağlı sendikalarını da ayrıca tebrik ettiğini kaydetti.
"İşveren işçi dayanışması olmalı"
Erdoğan, Hak-İş'in etkinliğindeki konuşmasında, kazan-kazan anlayışı ile hem işverenin hem de işçinin kazanması gerektiğini söyleyerek, "Yani işverenin şunu söylemesi lazım: Benim işçim olmadan ben olamam. İşçinin de şunu düşünmesi lazım. İşveren benim ekmek kapımdır. Öyleyse bu bir ortak dayanışmadır. Bunu başarmamız lazım. Dayanışma içinde olmamız lazım. Bu dayanışmayı sağladığımız anda bir üçüncü devre giriyoruz. O da nedir? Ülke kazanır, millet kazanır" diye konuştu.
"Kadın annelik ile yükselir"
Kadınlara seslenen Erdoğan, İslam dininin anneye verdiği öneme değinerek, "Bizim dinimizde cennet, babaların ayağı altında değildir. Kadınların ayağı altında da değil. Ya, cennet annelerin ayağının altında" dedi.
Kadının annelik ile yükseldiğini ileri süren Erdoğan, "Anne olmanın kadınlıkta farklı bir yeri var. İşte bizim dinimizde ayağının altı öpülesi olan annedir ve ben o annelerin ayağının altını öptüm, öpüyorum" diye konuştu.
Kendisinin de "annesinin ayağının altını öptüğünü" anlatan Erdoğan, "Anneciğim, öptürmek istemezdi. 'Anacağım ben cennetin kokusun alıyorum burada' derdim. Niye? Çünkü o bizim varlık sebebimizdi" şeklinde konuştu.
Çalışma Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmalarından söz eden Erdoğan, kadınlara yapılan sosyal yardımlara değindi. Üç çocuk yapılmasından yana olduğunu tekrarlayan Erdoğan, bunun sorun haline getirilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu başarılması gereken, övünülmesi gereken bir şeydir" dedi.
"Bir 'bayan' oradan 5 diyor..."
Ülkelerin ve milletlerin kalkınmasında en önemli dinamik unsurun "genç nüfus" olduğunun altını çizen Erdoğan, dünyada yaşlı nüfusun arttığına dikkati çekti.
"Biz de yaşlanmaya doğru gidiyoruz" diyen Erdoğan, "Bu yaşlanmanın önüne geçebilmek için tek dayanağımız sizsiniz. Bunu başarmamız lazım. Bir bayan oradan '5 diyor'..." diye konuştu.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile geçmişte ailece görüştüğünü anımsatan Erdoğan, "Bir anda her şey değişti. Değiştiği anda, biz de kitabımızdan sildik attık. Çünkü halkına bu şekilde zulmedenler bizim dostumuz, arkadaşımız olamaz" diye konuştu.
Türkiye'ye sığınan Suriyelileri ağırlamak için 700 milyon dolar harcadıklarını ve harcamaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, Suriye'de her gün kadınlar ve çocukların öldürüldüğünü belirterek, "Maalesef bu, dünyanın dikkatini çekmeye yetmiyor. Lafla bu iş yürümüyor, icraat, uygulama istiyor. Böyle bir çifte standartla küresel bir hak mücadelesi inşa edilemez. Böyle ön yargılarla, kara propagandalarla küresel bir dayanışma inşa edilemez" şeklinde konuştu.
Konuşmasında kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine de değinen Erdoğan, etkili ceza düzenlemeleri yaptıklarını ileri sürerek, açılan kadın evlerini anlattı. Erdoğan, "Kadının mutlu olmadığı hiçbir toplumun refah içinde olabileceğine inanmıyoruz" dedi.
"Çözüm sürecine destek istedi"
"Çözüm sürecine" kadınlardan da destek isteyen Erdoğan, "Burada hanım kardeşlerimden çok şey bekliyorum. Çünkü eğer siz bir işe, 'dur' derseniz evvelallah o iş durur. Bu mücadelede sizin gücünüzü hisseden, gören, bilen bir başbakan olarak sizden özellikle bu desteği bekliyoruz ve hanım kardeşlerimizin sorunlarını çözmede katkısını aldığımız Hak-İş Kadın Komitesi'nin çok daha aktif biçimde dayanışma ve işbirliği içinde ortak çözüm süreçlerinde yer almasını diliyorum."