Balyoz sanıklarından ortak açıklama
Yargıtay'ın Balyoz Planı davası kararıyla ilgili, Hadımköy Askeri Cezaevi'nde tutulan ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Koramiral Deniz Cora, Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın da aralarında bulunduğu 85 tutuklu sanık, avukat Hüseyin Ersöz aracılığıyla yazılı açıklama yaptı.
"Hukuku katleden-Bilimi reddeden adalet" başlıklı açıklamada, davanın büyük bir komplonün ürünü olduğu ileri sürülerek, "Bizler üzerinden doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri hedef alınmıştır. Bu siyasi davada karar, özel yetkili bir mahkeme tarafından hukuki ve bilimsel gerçekler hiçe sayılarak verilmiştir. Böyle bir kararın, Yargıtay tarafından büyük ölçüde onaylanmış olması ise Türk hukuk tarihinde onarılmaz bir yara açmıştır" denildi.
Davadaki delillerin sahte olduğunun, gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki tarafsız kurumlarca verilen bilimsel raporlarla mahkeme ve kamuoyu önünde defalarca ispatlandığı savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Buna rağmen özel yetkili mahkemece ısrarla görmezlikten gelinen bu gerçekler, Yargıtay 9. Dairesi'nde temyiz incelemesini yapan yargıçlarca da göz ardı edilmiştir. Aslında bu özel yetkili mahkemeler, 'devlet içinde devlet' haline geldiklerinden ve hukuka aykırı uygulamalarından duyulan rahatsızlık nedeniyle TBMM tarafından yasayla ortadan kaldırılmıştı."
Kurgulanmış davalar
Açıklamada, "Balyoz Planı davası ve gündemdeki diğer benzer davaların, Türkiye'ye ve bölgeye yönelik projelerin hayata geçirilmesi için kurgulanmış siyasi davalar" olduğu ileri sürülerek, şu ifadelere yer verildi:
"Balyoz davası sürecinde, bizlere sahte delillerle iftira edildiğini çok iyi bilmelerine ve yaşanmakta olan hukuksuzlukları görmelerine rağmen 'yargıya güveniyoruz' kolaycılığı ile demokratik tepkilerini ortaya koymakta aciz kalarak bugünkü sonuca ulaşılmasına katkı sağlayanlar, tarihe yaptıkları ve yapmadıkları ile kaydedilmişlerdir. Yurdumuzda artık hiç kimsenin hukuki güvenliğinin kalmadığı ortadadır. Adalet bir devletin hazinesi, kainatın ruhu ve insanların en büyük güvencesidir.
Adaletin olmadığı bir yerde temel insan hakları, demokrasi ve özgürlük söz konusu olamaz. Tarihe not düşeriz ki bugün bizlere karşı bu zulmü yapanların gelecekte mutlaka tarafsız ve bağımsız bir yargı önünde yargılanacakları suçlardan birisi de Türk Ceza Kanununda yer alan ve zaman aşımına da tabi olmayan insanlığa karşı suçlar olacaktır.
Bizler, uğruna can vermeye yemin ettiğimiz bu kutsal vatan ve onun üzerinde yaşayan yüce Türk milletinin hiçbir değerine ihanet etmedik, görevlerimizi yerine getirirken anayasa ve yasaların çizdiği yoldan asla ayrılmadık. Birlikte yola çıktığımız ve bugünleri göremeyen aziz şehitlerimiz ile bugünleri yaşayarak kahrolan gazilerimizin ve bu ülkenin tek ve gerçek devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk'ün tertemiz hatıraları önünde suçsuzluğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Vatan sağ olsun."